Bunu bizim de istediğimizi söyle... Ancak öğleden sonraya ertelerse daha iyi olur. | Open Subtitles | أخبريها أننا نعتقد أنه يمكنها ولكن إعلمي لو أنه يمكنها التأخير حتى الظهر |
-Ona onunla tanışmak istediğimi söyle. -Seninle gerçekten tanışmak istiyor. | Open Subtitles | ـ أخبريها أننى أريد مقابلتها ـ إنه يريد مقابلتك حقا |
Ufak bir sinir krizi geçirdiğimi söyle. Merak etmesin. -Elbette. | Open Subtitles | أخبريها أنه حصل لي إنهيار صغير لاداعي للقلق \ بالطبع |
Ona, gece şovdan sonra, onunla yatımda yemek yemek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | أخبريها أني أود تناول العشاء معها في يختي بعد الحفل الليلة |
söyle ona, bir şeye ihtiyacı olursa, herhangi bir şeye, hemen koşarım. | Open Subtitles | أخبريها إن كانت تحتاج أي شيء أعني أي شيء , أنا هنا |
Sidney'e hepsinin onun suçu olduğunu söyle. Belki de onun yerinde olmak ister. | Open Subtitles | أخبريها أن ما يحدث بسببها هى أو ربما ينبغى أن تكون فى مكانه |
Tamam, ona Diana'nın çoktan çıktığını ve yapılacaklar defterini yanında götürdüğünü söyle. | Open Subtitles | .. حسنا، أخبريها بأن ديانا قد رحلت ولقد أخذت مخططها اليومي معاها |
Ona firmanın ama anlayışlı patronunun seni işle alakalı bir partiye götürdüğünü söyle. | Open Subtitles | أخبريها إنك مصرّة على رأيك لكن رئيسك يجبّرك على الذهاب لحفلة متعلّة بالعمل |
Ona doğruyu söyle, çarpık ihtimallere rağmen nasıl yaşadığını. | TED | أخبريها بالحقيقة، كيف عشت بالرغم من قسوة الطريق. |
Ona cesur olduğunu söyle daima, daima cesaretli olduğunu çoğu günler sadece kendi başına olduğunu. | TED | أخبريها أنك كنت شجاعة، ودائماً، دائماً كنت في صحبة الشجاعة، حتى في معظم الأيام التي لم يكن عضدك سوى نفسك. |
söyle ona senin gibi o da önceden anneleriniz ve yanlarında kız kardeşleriniz gibi her zamanki gibi efsaneler çağında doğdu. | TED | أخبريها أنها ولدت مثلما كنت، وكما الجدات من قبل بجانبهن أخواتهن، في عصر الأساطير، كما الحال دائماً |
söyle ona tam zamanında doğdu, tam zamanında önderlik etmek için. | TED | أخبريها أنها ولدت في التوقيت المثالي تماماً، الوقت المثالي لتقود. |
Gece gündüz o konu üzerinde çalistigimizi söyle annene. | Open Subtitles | أخبريها إننا نعمل على هذا ليلاً ونهاراً. |
Öyleyse, onu ara ve gelemeyeceğimizi söyle Başka bir planım olduğunu söyle. | Open Subtitles | ـ تعرف أنى فعلت حسناً,إتصلى بها و أخبريها أننا لن نذهب لأنى لدى ترتيب آخر |
Ona bunu ver ve şişeyi kırdığımı söyle. | Open Subtitles | أعطي هذا لها , و أخبريها بأني قد كسرت زجاجة |
Ama ona endişelenmemesini söyle. Bu, sakin küçük bir yemek, sadece ikimiz. | Open Subtitles | لكن أخبريها ألا تقلق، ستكون مجرد وجبة خفيفة كلانا فقط |
Eğer o kadın oyuncak bebek için ararsa hala bulamadığımı söyle. | Open Subtitles | إن أتصلت امرأة الدمية ثانية أخبريها أننى لم أجدها بعد |
Peki, onu görecek olursanız, onu bu gece özleyeceğimizi söyleyin. | Open Subtitles | حسناً , إذا حدث أنك رأيتيها أخبريها أننا سنفتقدها الليلة |
Şu an şüphelinin evine gittiğimi ve benimle orada buluşmasını söyleyin. | Open Subtitles | أخبريها بأنني سأعود إلى مقر الشرطة قولي لها بأن تلقاني هناك |
Anlat. Büyük haberleri anlat ona. Anlat. | Open Subtitles | أخبريها بخبرك العظيم أخبريها بخبرك العظيم |
Muhteşem Son Beş'ten birinin huzurunda olmanın nasıl bir his olduğunu ona söylesene. | Open Subtitles | أخبريها كيف تشعر بكونها واحدة من الخمسة النهائيين |
O zaman ona meselenin öyle olmadığını söyler sonra da kapı dışarı edersin. | Open Subtitles | حسنٌ , أوتعلمي,أخبريها أن الأمرَ ليسَ هكذا، وبعدَ ذلك إطرديها من هذه الشركة. |
Annen ararsa, öğle yemeğine geleceğimi söylersin. | Open Subtitles | إذااتصلتأُمُّك، أخبريها أنني سأعود للبيت في وقت الغداء |
- Evet. - Ona söyle, gelmezse benden iyi bir şamar yer. | Open Subtitles | أخبريها أنني سأوسعها ضربا في حال عدم قدومها |
Öyleyse, bir dahaki sefere geldiğinde Ona de ki anlaşma, anlaşmadır. | Open Subtitles | لذا، فىالمرةالقادمة،حين تخرجللعب. أخبريها.. الإتفاقيبقىاتفاقاً. |