Ben sadece bebeğe en mutlu hayatı ne verirdi onu öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أعرف ما الذي سيعطي الطفل الحياة الأكثر سعادة. |
Hayır, Ben sadece polislere, kahvemi çalan kadını, göstermek için istiyorum. | Open Subtitles | لا , أردت فقط أن أريها للشرطة للفتاة التي سرقة حليبي |
Ben gittikten sonra uyuyabilirsin. Sadece veda etmek istedim. | Open Subtitles | من الأفضل ان تعود للنوم بعد أن أمضى أردت فقط أن أودعك |
-Sadece verdiğin tavsiyeler için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لا، أردت فقط أن أشكركم عن كل ما تبذلونه من المشورة. لقد فعلت ما قلت لي القيام به. |
-Hadi Marty. Doğum gününü kutlamak istedim sadece. | Open Subtitles | هيا يا مارتي، أردت فقط أن أتمنى لك عيد ميلاد سعيد |
Böyle sürpriz yaptığım için üzgünüm. Sadece babamı kontrol etmek istemiştim. | Open Subtitles | . آسف لمفاجئتك . أنا أردت فقط أن أطمئن على والدي |
Yarın sabah ki bölgesel finallerden önce sizinle bir dakika konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت فقط أن آخذ لحظة قبل أن نتوجه إلى النهائيات غداً صباحاً. |
Tek istediğim sizin yanınızda biraz daha kalabilmekti. | Open Subtitles | أنا أردت فقط أن أبقى معك لفترة وجيزة, هذا كل شىء |
Oturma pozisyonunun onda kontrol dışı spazma yol açıp açmayacağını kontrol etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن جلوسك بهذه الطريقة لن يحدث تشنجات غير متحكم بها، حسن؟ |
Ben sadece bu çocuğun kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorum, hepsi bu | Open Subtitles | أردت فقط أن أعرف من يكون هذا الصبي, هذا كل شيء |
Hey, ah, Ben sadece bilmedi istedim, sınıf başkanı seçimine katılıyorum. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أخبرك أنني أنوي الترشح لمنصب رئيس الفصل. |
Ben sadece üstesinden ben söz ne zevk için engelleri, yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أساعدك في التغلب على الحواجز للسرور، وكان ذلك ما وعدت |
Hayır, Big Momma, şimdi gitmeliyiz. Ve sadece her şey için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لا، يا ماما الكبيرة، علينا الذهاب الان، وأنا أردت فقط أن أقول شكرا على كل شيء |
Parti için teşekkür etmek istedim. Harikaydı. | Open Subtitles | أردت فقط أن أشكرك على الحفلة، كانت رائعة فعلاً |
Bu harika gece için tebrik etmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أبارك لك على تلك الأمسية الرائعة |
Kızımın doğum gününü yüz yüze kutlamak istedim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط أن أكون هنا لأتمنى له عيد ملاد سعيد |
Kahve getirip güne güzel başlamanı istedim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط أن أحضر القهوة لك نبدأ اليوم بداية صحيحة |
Annenin kefaletle çıktığından emin olmak istedim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتأكد بأن والدتك خرجت بكفالة |
Ben sadece arayıp geçen akşamki yemek için teşekkür etmek istemiştim. | Open Subtitles | ... أردت فقط أن ... أتّصل وأقول شكرا لعشاء ليلة أمس |
Bir konuda iyi olmak istiyordum ve o konuda iyiydim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أكون جيدًا في أي شيء، وكنت جيدًا في ذلك |
Tek istediğim biriyle paylaşmak. İçeri girer, cezamı öder. Kurtulur çıkarım. | Open Subtitles | أردت فقط أن أخبر أحداً بما فعلت أذهب لأتلقي عقابي , وأزيحه عني |
Bugün senin için zordu biliyorum hayatım, sadece iyi olduğundan emin olayım dedim. | Open Subtitles | أعلم بأنه كان يوماً صعباً بالنسبة لك يا عزيزتي أردت فقط أن أطمئن عليك |
Ben, sadece onu görmeye geldim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أفرض أردت فقط أن ارى أين يعيش |
Sadece bir yerlere uçmadan önce emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتأكد قبل أن تكير الى مكان ما. |
Merhaba, sadece seni gelecek bir harcamayı haber vermek için aradım. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن ألفت إنتباهك بشأن مصروف قادم |