"أرسلناه" - Traduction Arabe en Turc

• gönderdiğimiz
• gönderdik
• yolladık
• göndermiştik

"gönderdiğimiz en büyük ticari gemi konvoyunun, Almanlar'ın..."
أرسلناه على الإطلاق عبر شمال المحيط الأطلسي..

O da, Parti'nin kuruluş yıldönümü için size gönderdiğimiz bayrak değil mi?
وهذا هو العلم الذي أرسلناه لكم من أجل الذكرى السنوية للحزب؟

Bizim ne yapacağımızı düşünerek dalga geçmeleri umuduyla gazetelere gönderdiğimiz kaset.
هذا هو الشريط الذي أرسلناه إلى الصحف على أمل أنهم سوف ينخدعون بما نفعله ما سنقوم به فعلاً هو هذا؟

Az önce biz kimi eve gönderdik?
من بحق الجحيم من أرسلناه للتو الى المنزل ؟

Salyanın sahibi henüz belli olmadı ama laboratuara gönderdik.
لم يتم التعرف على الحمض النووي للعاب ولكن أرسلناه إلى المعمل

Onu şişmanlar kampına gönderdik, Diyetisyen tuttuk. Ve ona antrenör ayarladık.
نحن أرسلناه إلى مخيم للسمنة , وإستاجرنا إخصائي تغذية

Onları takımımın çalıştığı yere, Boston'a, yolladık.
أرسلناه لبوسطون , حيث يعمل فريقي

Ordunun belge yakarkenki görüntülerini almaya göndermiştik. Yakalanmış.
لقد أرسلناه ليحضر لنا أدلة على حرق الجيش للمستندات,لقد تم القبض عليه.

Bizim gönderdiğimiz ajan da.
العميل الذي أرسلناه إلى هناك لا يجيب أيضاً

gönderdiğimiz Hazmat takımı varmak üzere.
، وفريق المواد الخطرة ذلك الذي أرسلناه مُبكراً

Oraya gönderdiğimiz herkes... Açıklamak zor ama sanki...
جميع من أرسلناه إلي هناك من الصعب وصفها

Biz gönderdiğimiz için aldı.
إنّه يملكه لأنّنا أرسلناه إليه.

Gezegenizin fotoğraflarını çekmesi için gönderdiğimiz bir prob.
إنّه مجس أرسلناه ليلتقط صوراً من كوكبك

Kendisi ülkemiz için konuşsun diye gönderdiğimiz bir köpektir!
"هذا هو الكلب الذي أرسلناه للدفاع عن بلادنا"

Teşhisi kontrol etmek ve hasarı tam olarak görmek için MRI çektirtmeye gönderdik..
أرسلناه لأشعة الرنين المغناطيسي للتأكد من التشخيص لتحديد مدى الضرر

Yani... onu şaka olsun diye Florida'ya gönderdik ve sen onu kovmuştun.
أقصد لقد أرسلناه إلى فلوريد كمقلب ولقد طردتيه

Onun kaderini takip doğru bir yol onu gönderdik yüzden.
. لذا أرسلناه لطريق كي يلحق بمصيره

Bu yüzden bizde onu iyi doktorlara gönderdik.
لذا , أرسلناه إلى أطباء أخرون جيدون

Tekrar sınırın ötesine gönderdik onu, ölü sayılır artık.
لقد أرسلناه عبر الحدود إنه رجل ميت.

Bilmiyorum, onu eve geri yolladık gibi kötü bir fikre kapılıyorum.
هل تخلص منه ؟ لا أعلم، أعتقد... أننا أرسلناه إلى منزله المفضل

Onu portal ile göndermiştik. Neden aynı şeyi bu alet için de yapamayalım ki?
أرسلناه عبر بوّابة فلمَ لا نفعل الأمر ذاته للتدمير الذاتيّ؟