Ve bu yüzden, çok arzu ettiğim bir şeyi kaybedeceğim. | Open Subtitles | و بسسب ذلك، أنا سأخسر شيئاً أرغب به بشدة |
Bilmiyorum, ama şu anda dünyada en çok arzu ettiğim şey. | Open Subtitles | لا أعرف , ولكن الأن هذا أكثر شيء أرغب به في هذا العالم |
Gücünü onların kalbine göm ve beni arzu ettiğim şeyi bana getir güçlüleri koruyan, zayıfları yok eden bir kader. | Open Subtitles | قم بدفن قواك الجديدة في أعماق قلوبهم وأعد لي ما أرغب به مصير يحابي القوي |
Daha önce görmediğim adamın biri, beni istemediğim bir ekiple çalışmaya zorladı. | Open Subtitles | حسناً، لقد حاول رجل لم أراه من قبل قطّ بأن يُجبرني على إستخدام طاقم ل أرغب به |
Asla istemediğim abim gibi. | Open Subtitles | إنه كالأخ الأكبر الذي لم أرغب به |
Dinle, dostum senin gibi para içinde doğmayı, ve her ne istersem yapmayı dilerdim. | Open Subtitles | اسمع يا رجل أنا , أيضاَ , تمنيت أن أُولد غني مثلك , و أن أفعل كل ما أرغب به أتعلم هذا؟ |
Ve en az harita kadar çok istediğim bir şey daha var. | Open Subtitles | كما أن هنالك شيء آخر أرغب به بقدر ما أريد الخريطة |
Her şeyden daha fazla arzu ettiğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء واحد أرغب به دونما سواه |
Her şeyden daha fazla arzu ettiğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئاً أرغب به أكثر من أيّ شيء آخر |
Ben ise en başında istemediğim ukala bir çocuk buluyorum. | Open Subtitles | وانا لدي... ولد مغرور, حتى انني لم أرغب به ابدا في المقام الأول |
Hiç bir zaman olsun istemediğim abim gibi. | Open Subtitles | .أنه نوعاً ما كأخٍ لم أرغب به قط |
"Komisyoncudaki mevkiimi kaybettiğimde MaryJane kendimi kovdurmaya çalıştığımı sandı ama bir kez olsun 'İstemediğim bir iş,' dememiştim." | Open Subtitles | "حين فقدت وظيفتي في المحل,." "ماري جين ظنت أنني كنت أحاول أن أتسبب بطردي," "ولكني لم أقل أبداً أنه عمل لم أرغب به" |
Çifte olumsuzluk. "Bir kez olsun" ve "istemediğim". | Open Subtitles | هذا نفي مضاعف, "أم أقل أبداً أني لم أرغب به" |
Ben burada ne istersem onu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كلا, يمكنني أن أقول أي شيء أرغب به هنا |
Ne istersem ha. | Open Subtitles | أيّ شيء أرغب به |
Sorun yok. Ama en çok istediğim şey her şeyden daha fazla istediğim şey son bir eğlence yaşamak. | Open Subtitles | لا بأس, ما أرغب به أكثر من أي شيء آخر في العالم |
Olaylar daha farklı olsaydı şu anda seninle sevişmekten daha çok istediğim bir şey olmazdı. | Open Subtitles | أتعلمين، إن كانت الـأشياء مُختلفة، لـاـ يُمكنني التفكير بشئ أرغب به أكثر، من مُمارسة الحب معكِ الـأن. |