"أرمي" - Traduction Arabe en Turc

    • at
        
    • atıyorum
        
    • atmak
        
    • Bırak
        
    • atın
        
    • atmam
        
    • atıp
        
    • atış
        
    • atacağım
        
    • çöpe
        
    • attım
        
    • fırlat
        
    • atarım
        
    • atardım
        
    • Demek
        
    Bir numara için geri kalan her şeyi fırlat at. Open Subtitles ! فقط أرمي كل شيء بعيدًا ما عدا لرقم واحد
    Bir şey yapmak istiyorsan, ben verandaya çıkınca... şu çiçek saksısını al ve pencereden at. Open Subtitles عندما أصل إلى العتبه أرمي المزهريه من الشباك
    Sonra da fişini atıyorum ki geride belge kalmasın. Open Subtitles ومن ثم أرمي الإيصال حتى لا يبقى أثر للورقه
    İç çamaşırlarımı ağaçIığa atmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان عليّ أن أرمي سروالي الداخليّ في الغابة.
    Kılıcını Bırak, yoksa onu öldürürüm. Open Subtitles أرمي سيفِكِ الى الأسفل ،و إلا سَأَقْتلُها
    Taşı oynamak için, zarları atın. Open Subtitles أرمي النرد لتحرك قطعتك و الأرقام المذدوجة تعطيك دوراً آخر
    Söyle. Söyleyin ya da bunlardan daha fazla atmam gerekecek? Open Subtitles تكلم معهم الان وإلا سـ أرمي شخصا ما الآن ؟
    Köprüde Silahı nehre at ve kalabalığa karış... Open Subtitles الجسر أرمي بالمسدس في الماء ثم اختفي في الزحام
    Parayı at. Para ya da oturduğun tekerlekli sandalye. Open Subtitles أرمي النقود , أما النقود أو الكرسي المتحرك وأنتِ فيه
    Neyse, işin bitince mesaj at da şu donatları yakalım, bilmem anlatabildim mi? Open Subtitles فلترسل لي إذا إنتهيت من عملك لنتخلص من تأثير هذه الحلويات، إذا فهمت ما أرمي إليه
    at şu topu, seni korkak. Open Subtitles ما المشكلة بحق الجحيم ؟ أرمي الكرة, يا مخنث
    Lanet olası poşete koy. Bunu yaptıktan sonrada poşeti çöpe at. Open Subtitles ثم ضعيه في الكيس اللعين, بعد أن تفعلي ذلك أرمي تلك القذارة في القمامة
    Her gün, iyi olan kahvelerimi çöpe atıyorum. İflasa gidiyorum. Open Subtitles كلّ يوم أرمي قهوة جيّدة تماماً سأصبح مفلساً
    Doğrusunu söylemek gerekirse peyniri simide sürüp, simidi yaladıktan sonra simidi atıyorum gidiyor. Open Subtitles لستُ مضطرّاً لأعيش في كذبة مسحها على على الخبز ثمّ ألحسها و أرمي الخبز.
    Önlerine domuz derisi ya da gofret filan atmak gibi? Open Subtitles أرمي لهم شطيرة خنزي أو بعض كيك الشوكولاته الهش
    Hadi ama, Bırak da senin şu İskoç bahçeni bir inceleyeyim, anlarsın ya? Open Subtitles بربك، دعيني أتفحص منطقتكِ الأسكتلندية أتفهمين ما أرمي إليه؟
    Taşı oynamak için, zarları atın. Open Subtitles أرمي النرد لتحريك قطعتك و الأرقام المذدوجة تعطيك دوراً آخر
    Müsadenizle. Bu yavruyu pencereden atmam gerekiyor da. Open Subtitles إعذرنا , يجب علي أن أرمي هذه الفتاة خارج حفلتي , هيا
    Ve ben bunu havaya atıp, yakaladığım zaman, proteinin üç boyutlu yapısının tamamına, tüm inceliklerine sahip olur, TED وعندما أرمي هذا في الهواء ثمّ ألتقطه، يكون له الهيكلة الثلاثية الأبعاد الكاملة للبروتين، بكلّ تعقيداتها.
    Ama bu ahmakların yaptığı gibi raftaki bira kutularına atış yapıyorum diye kızmak yok. Open Subtitles ولكن يجدر بك أن لا تكون عصبياً مثل هذين الأبَلهين حينما أرمي علب الجعة من على السطح
    Otuzunda tüm eşyalarını dışarı atacağım. Open Subtitles سوف أرمي أغراضك خارجاً في الثلاثين من الشهر
    Eğer o çizimi çöpe atmasaydım polis şu an peşinde olabilirdi. Open Subtitles إن لم أرمي الرسم الذي أجريته كانت الشرطة ستقبض عليك الان
    Ördeği çöpe atmadım, köprüden aşağı attım. Open Subtitles لم أرمي البطة في القمامة بل إني رميتها من فوق الجسر
    Kurutucuya bir havlu atarım ki duştan çıktığında sıcak olsun. Open Subtitles 00 أرمي المنشفة في المجفف لذلك تكون دافئه عندما تخرج من الحمام
    Adam sopasını hazırlarken topu kafasına atardım. Open Subtitles عندما يقوم الضارب بتغطية منطقته كنت أرمي الكرة على رأسه
    Kıyaslama yaptığımı kabul ediyorum, ama sen Demek istediğimi anladın. Open Subtitles أنا واثق أن هذا قياس منطقي، ولكنك تدركين إلام أرمي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus