| Tekrar denemelerini istemiyorum, o yüzden önce ben Onları bulmalıyım. | Open Subtitles | لا أريدهم أن يحاولوا ثانية لذلك لابد أن أجدهم أولاً |
| Giysi dolabını ya da çekmeceleri karıştırmalarını istemiyorum,ayakkabılarımı denemelerini de istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدهم أن ينظروا للخزانة أو يفتحوا الأدراج أو يجربوا أحذيتي |
| İnsanlar bunu gördüğünde, beni böyle bağlı şekilde görmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | عندما يشاهد الناس هذا لا أريدهم أن يروني مقيدة هكذا |
| Sadece söylediklerimi yapmalarına ihtiyacım var. Burada kalacaksın. | Open Subtitles | .أريدهم فقط أن ينفذوا ما أقول أنت باقٍ هنا |
| Her zaman suçlu veya masum olmasını istediğim insanlar olmuştur. | Open Subtitles | هناك دائماً أناس نريدهم أن يكونوا مذنبين وآخرين أريدهم أن يحصلوا على براءتهم |
| Taşımamız gereken bir çok kasa var. Olabildiğince çabuk yüklenmesini istedim. | Open Subtitles | لدينا صناديق كثيرة يجب نقلها أريدهم محلمين بأسرع ما يمكن سنأخذهم من هنا |
| Dün gece gördüğüm, bütün o "a-cı" ve "a-zap" şeylerini duymalarını istemem. | Open Subtitles | لا أريدهم أن يسمعوا عن كل ما رأيته من أمور مشينة في الليلة الماضية |
| Kaşlarımı yukarı veya aşağı istemiyorum. Şimdiki yerleri iyi. | Open Subtitles | لا أريد حواجبي أن تكون للأعلى أو للأسفل أريدهم كما هم في مكانهم |
| Beni sevmelerini istemiyorum ki. Savaşsınlar yeter. | Open Subtitles | لا أريد من هؤلاء الرجال أن يحبوننى بل أريدهم أن يقاتلوا من آجلى |
| Beni sevmelerini istemiyorum ki. | Open Subtitles | لا أريد من هؤلاء الرجال أن يحبوننى بل أريدهم أن يقاتلوا من آجلى |
| Bir sürü insanın yaşlandığımı izlemesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدهم أن ينظروا إلي و أنا أتقدم في العمر |
| Düşüp ölmek dışında başka hiçbir şey yapmalarını istemiyorum! | Open Subtitles | لا أريدهم أن يفعلوا أي شيء سوى أن يبتعدوا |
| Sadece diğer çocuklar bana özeniyorlar ve korkak olduğumu düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | لا ، لكن الأولاد الآخرين يتطلعون إليّ ولا أريدهم أن يعتقدوا أنني جبان |
| -Evet. Peki, neşeli adımlar at. Buralı olduğumu düşünmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | إذن، تحرك برشاقة لا أريدهم أن يعتقدوا أنني من هذه المنطقة |
| Yüzlük istemiyorum, beşlik istemiyorum, birlik istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدهم من فئة مئة أو خمسات أو دولارات أعرف، أعرف |
| Yüzlük istemiyorum, beşlik istemiyorum, birlik istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدهم من فئة مئة أو خمسات أو دولارات |
| Onlara şimdi ihtiyacım var. | Open Subtitles | وسيتم تجميعها وإرسالها إليك في منزلك أريدهم الآن |
| İstediğim bu, beni söğüşleyen o polisleri istiyorum. | Open Subtitles | هذا ما أريده، أريدهم شرطيين الذين أخذوا هذا المال من جيوبي |
| Sadece Noel'i kalplerinde hissetmelerini istedim bilirsin, portakala minnet duymak gibi. | Open Subtitles | أنافقدأردتهمأنيحظوابعيدميلادملؤةالمشاعر. أتعلمي , أريدهم أن يقدّروا البرتقاله |
| Londra'nın göbeğinde bir uzay gemisiyle. Başka bir gemiyi zirveye çıkarmak istemem. | Open Subtitles | يوجد بالفعل سفينة فضاء فى وسط لندن ولا أريدهم أن يعرفوا بوجود واحدة أخرى |
| Ben bulunabilir istemedim. Onun tarafından tüm az. | Open Subtitles | لم أكن أريدهم أن يجدوني على الأقل ليس بها |
| Sanırım, hayal kırıklığına uğramamalarını isterim. | Open Subtitles | أظن بأنّي لا أريدهم أن يشعروا بأنّي خيبت أملهم. |
| Bu kağıt biraz psişik. Ne görmek istersem onu gösterir. | Open Subtitles | هذه الورقة ذات طاقة إيحاء نفسي تريهم ما أريدهم ان يروه |
| Ben Onların almasını istiyorum, fakat aynı zamanda, ben Onların sağlıklarını geri kazanmalarını istiyorum." | TED | أريدهم أن يأخذوه، ولكن في نفس الوقت، أريدهم أن يستعيدوا صحتهم أيضاً. |
| Oyuncuların, bu oyunu oynadıktan sonra, hayal ettikleri bütün bir dünyayı hayata geçirmiş olmalarını istiyorum. Buraya inersek, hâlâ gezegen yüzeyinde yaşayan | TED | أريدهم بعد أن يلعبوا هذه اللعبة، أن يستخرجوا العالم الذي يتفاعلون معه. ولازال لدينا هنا مجموعة من المخلوقات |