"أسامح" - Traduction Arabe en Turc

• affetmeyeceğim
• affetmem
• affedemem
• affetmedim
• affedebilirim
• affetmek
• affediyorum
• affetmezdim
• affedemeyeceğim
• bağışlamam
• affetmeliyim
• affettim
• bağışlamayacağım
• affederim
• affetmezsem

- Yapamam. Annem beni asla affetmeyecek. Ben de affetmeyeceğim.
لن تسامحني أبدا وأنا لا يمكنني أن أسامح نفسي أيضا

Sahip olduğum tek şey annem. Bizimle kalsın diye onu getirmediğim için kendimi asla affetmeyeceğim.
أمّي هي كلّ ما لدي، ولن أسامح نفسي أبداً لعدم جلبها للعيش معنا

Oh, bu küçük çocuğa birşey olursa kendimi asla affetmem.
أوه , إذا حصل مكروه لهذا الولد لن أسامح نفسي

Eğer ikinize de bir şey olursa kendimi asla affetmem.
ولن أسامح نفسي أبداً اذا حصل أي شيئ لأي منكما.

Bunun için kendimi asla affedemem, sen de öyle.
لا يمكنني أن أسامح نفسي قط على هذا، وأنت كذلك.

Ekipte birini arkada bıraktığım için kendimi hiç affetmedim.
إسمع، لم أسامح نفسي أبداً لترك أحد أعضاء الفريق خلفنا

Eğer iyi bir rol vermezse Allah şahidimdir, yönetmeni affetmeyeceğim.
لن أسامح المخرج إذا لم يعطني دوراً مهماً

Ellerimde ağabeyinizin kanı var... bu yüzden, kendimi hiç affetmeyeceğim.
إن يدي ملطخة بدماء أخيك ولن أسامح نفسي أبداً على هذا

Eğer bu uçuşu kaçırırsak, kendimi asla affetmeyeceğim.
إذا ضيعت هذه الرحلة، فلن أسامح نفسي أبدا

Ama şimdi bunun farkındayım, kendimi asla affetmeyeceğim.
ولكني أرى الآن وربما لا أستطيع أن أسامح نفسي أبدا

Doğmamış çocuğumuzun ölümü için kendimi asla affetmeyeceğim.
لن أسامح نفسى أبدا على فقدان ابننا الذى لم يولد

Eğer ona bir şey olursa, kendimi asla affetmem.
وإذا حدث له مكروهاً، فلن أسامح نفسي أبداً

O yüzden sen orada otur, sana bulaştırmak istemem. Hasta olursan kendimi asla affetmem Sana bulaştırmak istemiyorum.
أنا لا أريدك ان تصاب بالمرض لن أسامح نفسي إبداً اذا أصبت بالمرض

Evli kadınlarla yatanları affedebilirim ama çocuklara dokunan pislikleri asla affetmem.
قد أسامح الأوغاد الذين يمارسون الجنس مع المتزوجات, ولكن لن أغفر لوغد يلمس طفل

"Aranıza girersem kendimi asla affetmem.
وأنا لن أسامح نفسي أبدًا إن وقع شيء بينكما بسببي

Annem hakkındaki gerçekleri bize anlatmadığı için babanı affedemem, ama bir an bile olsa, madem onu gerçekten mesut etmiş...
أنا لا يمكن أن أسامح والدك لعدم إخبارنا الحقيقة عن أمي، ولكن اذا كان فعلا يجعلها سعيدة،

Hayır, Raylan, yeğenine tecavüz ve işkence edip, öldüren Henry Crowder'ı affetmedim.
كلا لم أسامح أخيهم يغتصب ويعذب ويقتل إبنة أخي

Ne yanlış yaptığını bile bilmeyen insanları affetmek mi?
هل أسامح الذين لا يعرفون حتى الذنوب التي إقترفوها ؟

Evet, bana yaptıkların için seni affediyorum.
نعم000 سوف أسامح عندما أتيقن أنك فعلت نفس الشئ

Sana bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim.
ماذا إذاً؟ إذا حدث لك أيّ شيء هناك فلن أسامح نفسي

- Kendimi hala affedemeyeceğim ama en azından bununla ilgili olmayacak.
-لن أسامح نفسي أيضاً ولكن على الأقل لن يكون ذلك بسببها

Benim, kendimi bağışlamam lazım ve sen gözümün önünde olduğun sürece bunu yapamam.
يجب أن أسامح نفسى أولاً ، ولا يمكننى فعل هذا وأنا أراك كل يوم

Çocukken bana yaptıkları için annemi de affetmeliyim.
يجب أن أسامح أمّي كليا لكلّ الهراء التي فعلته لي وأنا صغيرة

Beni affetmen için yalvarmayacağım çünkü ben kendimi affettim.
لن أقوم بالتوسل لك لتسامحني لأنني أسامح نفسي

Geçmiş için kendimi asla bağışlamayacağım.
أبداً لن أسامح نفسي على ما فعلته بالماضي

Terlemeyi bırak ve gözeneklerini kapat, Kirky. Ben hep affederim.
توقف عن التعرق وأغلق مساماتك يا كيركي أنا أسامح دائما

"Eğer affetmezsem işte o zaman gerçekten engelli olurdum."
إذا لم أستطع أن أسامح عندها سأكون حقاً معاق