"أسعى" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışıyorum
        
    • peşinde
        
    • çalışmıyorum
        
    • arıyorum
        
    • peşindeyim
        
    • istemiyorum
        
    • aramıyorum
        
    • çalıştığım
        
    • çalışıyordum
        
    • peşine
        
    • istemem
        
    • aday
        
    • peşinden
        
    • istemedim
        
    • değilim
        
    Bu dengeyi düzeltmeye çalışıyorum. Benim meydan okumam da bu... Open Subtitles أحاول إعادة تشكيل هذا التوازن، هذا هو ما أسعى إليه
    peşinde olduğum şey birçok hayat kurtaracak. Geri adım atmayacağım. Open Subtitles ما أسعى إليه هو إنقاذ الكثير . من الأرواح وأنا لن أستسلم لليأس
    Bir şeyi tahrik etmeye çalışmıyorum. Yardım alman lazım, tamam mı? Open Subtitles أنا لا أسعى للتحريض على أي شئ أنت تحتاج للمساعده, حسناً؟
    Bana sadece Tanrı'nın verebileceği o huzur ve gücü arıyorum. Open Subtitles أسعى للسلام والقوة التي لا يستطيع منحي إياها سوى الله.
    Ben daha büyük bir sıfat peşindeyim. Arena'yla alakası olmayan bir sıfat. Open Subtitles أنا أسعى إلى لقبٍ أرقى لقب أبعد ما يكون عن الحلبة
    Seni ve aileni lekelemek istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أسعى إلى تدمير سمعتك أو سمعة عائلتك
    Çok çalışan göçmenler için ve yoksulluk döngüsünden kurtulma mücadeleleri için hâlâ bir şair olmaya çalışıyorum. TED ولا زلت أسعى لأكون شاعرًا من أجل المهاجرين المكافحين وكفاحهم للخروج من دائرة الفقر
    Kardeşim beni şehir dışına çıkartacak. Politikayla ilgilenmiyorum, hayatta kalmaya çalışıyorum. Open Subtitles أخي سيخرجني خارج المدينة إنني أسعى وراء النجاة لا السياسة
    Kardeşim beni şehir dışına çıkartacak. Politikayla ilgilenmiyorum, hayatta kalmaya çalışıyorum. Open Subtitles أخي سيخرجني خارج المدينة إنني أسعى وراء النجاة لا السياسة
    Çevresel konular, dar görüşlü ticari çıkarların peşinde koşan herkesi, hatta beni ya da seni bile gölgede bırakır. Open Subtitles قضية البيئة أعظم من أي مصالح شخصية تافهة قد أسعى إليها أنا أو غيري.
    Sizi kandırmak ne kolay oldu. Kızlara özgü deliklerinizin peşinde olmadığım için kendinizi şanslı sayın. Open Subtitles اعتبرن أنفسكن محظوظات أنني لا أسعى وراء أعضائكن
    Belki bu yüzden, bu küçük dünyaya hükmediyorum... ve sen hala bu önemsiz eski geminin içinde, ufak şeylerin peşinde koşuyorsun. Open Subtitles وربما هذا هو سبب أننى أسعى فى هذا العالم الصغير وأنت مازلت بهذه السفينه القديمه الأقرب لصندوق النفايات
    Adaleti engellemeye çalışmıyorum ancak bu genç adamın da dediği gibi bu bir saçmalık. Open Subtitles أنا لا أسعى لعرقلة العدالة ولكن مثلما قال هذا الشاب ، هذه مهزلة
    Seni yargılamaya falan çalışmıyorum, çünkü ben de o okuldaydım ben de payıma düşen fındıkları kırdım bu yüzden de Hunter Jennings'in kötü bir adam olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا لا أسعى للحكم عليكِ أو ما شابه لأنني كنتُ أيضاً معكِ هناك بالكليّة و قد واعدتُ حصّتي من الشبّان الغريبي الأطوار
    Duyarsız davranmaya çalışmıyorum. Open Subtitles لا أسعى هنا لأن أكون غير مكترث أو متبلد المشاعر هنا
    Bu geçitin ötesinde bulunan bir sandık arıyorum. Open Subtitles أسعى للحصول على الصندوق السحرى الذى يوجد خلف هذا المضيق الجبلى
    Ben daha büyük bir sıfat peşindeyim. Arena'yla alakası olmayan bir sıfat. Open Subtitles أنا أسعى إلى لقبٍ أرقى لقب أبعد ما يكون عن الحلبة
    Bu binayla tanışıklığının eskiye dayandığını biliyorum ama seni temin ederim, bela istemiyorum. Open Subtitles أعلم أنّكَ و هذا المبنى بينكما تاريخ جمّ، لكنّي أؤكد لكَ أنّي لستُ أسعى لمشكلة.
    Arkadaşlık, haz ya da aşk aramıyorum. Open Subtitles إننى لا أسعى وراء المتع أو الصداقة أو الحب إننى أتحدث فقط عن روما
    Hiçbir şeyi kanıtlamaya çalıştığım yok, adamım. Her zaman yaptığım şeyleri yapıyorum, tamam mı? - Dikkat et. Open Subtitles أنا لا أسعى لأثبت أي شيء يا رجل أنا فقط أفعل ما أريد ، مفهوم ؟
    Ne olacağımı belirlemeye çalışıyordum. TED وكنتُ أسعى لمعرفةِ ما أريدُ فعلهُ في حياتي.
    Ekibimin peşine düşersen, ben de senin peşine düşerim. Open Subtitles إتّفاقنا قد إنتهى وإذا سعيتِ خلف فريقي فسوف أسعى خلفكِ
    - Bak, bunu kişiselleştirmek istemem, ama bu adamların kim olduğunu ve ne istediklerini bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أسعى لمضايقتها لكن أنا لا أعرف هؤلاء الرجال وماذا يريدون.
    Yeniden seçimlere girmeyeceğim. Başkanlığa da aday olmayacağım. Open Subtitles لست أسعى لإعادة إنتخابات رئاسة الجمهورية
    Evet, peşinden gelmeme sebep olma yeter. Su buz gibi. Open Subtitles أجل، فقط لا تجعلني أسعى بحثًا عنها، هذه المياه متجمدة.
    Tıpkı sizin toplantılarınız, davetleriniz ve karşılama törenleriniz gibi kahretsin, hiçbir zaman işadamı olmayı istemedim. Open Subtitles و بالنسبة للبقية اجتماعاتك و حفلات عشائك و لقاءاتك إنني لم أسعى لأن اكون رجل أعمال
    Düşündüğünüz şey değil. İntikam peşinde değilim. Open Subtitles ليس الأمر كما تحسبانه لا أسعى وراء الانتقام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus