Bak, daha Christa'dan haber alamadım, şimdi de Mario ve Heather'ı kaybettim. | Open Subtitles | أسمعي, لم أسمع من كريستا حتى الأن و الأن أنا فاقد ماريو و هيثير |
Roy'dan haber alana kadar ben de öyle yapacağım. | Open Subtitles | و حتى أسمع من (روي) ذلك بالضبط ما سأفعله |
Fellgiebel'den haber alana kadar bir şey yapmıyorum. Onu hemen telefona bağla. | Open Subtitles | أنا لن أفعل أي شئ حتى أسمع من فيلجيبل أعده للهاتف الآن |
Hiçbir kimyasal maddenin de ölü bir adamı yürüttüğünü duymadım. | Open Subtitles | ولم أسمع من قبل عن محاليل كيمائية تجعل الأموات يمشون |
Düşünsene, Srinagar'a geldiğini Jagirdar'dan duymak zorunda kaldım. | Open Subtitles | تخيل, إنه كان علي أن أسمع من "جاجريدار" بأنك قد أتيت إلى "سريناجار". |
ailelerden, çocuklarının sunucuda oynarken okumayı ve yazmayı öğrendiğini duymaya başladım. | TED | بدأت أسمع من الآباء أن أطفالهم كانوا يتعلمون القراءة والكتابة أثناء اللعب على الخادم. في البداية قاموا بتهجئة الأشياء سمعيًا، مثل معظم الأطفال |
Hayır, Henry nerede haberim yok. | Open Subtitles | لا، لم أسمع من هنري |
Bir süredir Michael'dan haber alamadım sadece. | Open Subtitles | لم أسمع من (مايكل) لفترة من الوقت هذا كل شيء. |
Bir kaç gündür Tanya'dan haber alamıyorum, ama Lorna'nın gene onun telefonunu aldığını düşündüm. | Open Subtitles | ، فلم أسمع من (تانيا) منذ أيّام . لكنّي ظننت أنّ (لورنا) قد أخذت هاتفها ثانيةً |
Beş gündür Peter'dan haber almadım. Nasıl bir belaya bulaşıyoruz kim bilir? | Open Subtitles | لم أسمع من (بيتر) منذ خمسة أيام من يعلم أيّ خطر نسير باتجاهه؟ |
Ryan'dan haber alana kadar bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أفعل أي شيء حتى أسمع من (رايان). |
Fellgiebel'den haber alana kadar hiçbir şey yapmayacağım. Onu tekrar ara. | Open Subtitles | أنا لن أفعل أي شئ حتى أسمع من فيلجيبل أعده للهاتف الآن |
En azından, Yedek Orduyu hazır ol durumuna geçir. Stauffenberg'den haber almadan olmaz. | Open Subtitles | أرجوك , ضع الجيش الإحتياطي في حالة إستعداد طارئ - لا , إلى أن أسمع من ستافنبرج - |
Dün akşamdan beri Gözlüklü'den haber alamadım. | Open Subtitles | لم أسمع من نظارات منذ الليلة الماضية |
Bir beysbol sopası tarafından saldırıya uğrayan birini daha önce hiç duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع من قبل عن شخص هوجم بواسطة مضرب كرة "بيسبول" وحده |
Bunu yüksek yağ diyetiyle yapan birini daha önce hiç duymadım ama sanırım her şey mümkün. | Open Subtitles | لم أسمع من قبل عن شخص يفعل هذا لكني دائماً أقول أن كل شيء محتمل |
Kederin, işitsel zekayı etkilediğini hiç duymadım. Tıbbi gerçek. | Open Subtitles | لــم أسمع من قبل أن الإستمـاع يؤثر على الحزين بحدة على مشــاعره. |
Bekle. Bay Pompacı'dan duymak istiyorum. Senin servetin ne? | Open Subtitles | إنتظروا , أريد أن أسمع من السيد (معبئ الوقود) كم تقدر ثروتك ؟ |
Hayır. Bunu Bayan Hughes'dan duymak istiyorum. | Open Subtitles | كلّا، أريد أن أسمع من سيدة (هيوز) |
ailelerden, konuşmayan çocuklarının konuşmaya başladıklarını duymaya başladım. | TED | بدأت أسمع من الآباء أن أطفالهم الذين كانوا لا ينطقون بدأوا بالتحدث. تحدثوا فقط عن لعبة ماين كرافت، ولكنهم كانوا يتحدثون. |
Hayır, Henry nerede haberim yok. | Open Subtitles | لا، لم أسمع من هنري |
Şimdi de diğer kızlardan bizimle Cadılar bayramına gelmeyeceğini duyuyorum. | Open Subtitles | والآن أسمع من صديقاتكِ أنكِ لن تأتي لحفلة الهالويين |
Herkesin fikirlerini duymak istiyorum. | Open Subtitles | هيا ، يارجال : أريد أن أسمع من كل شخص |
Sen bana o dosyayı getirene kadar Conrad Harris ismini duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع من قبل عن (كونارد هاريس) حتى أخبرتني بهذا الموضوع |