Bildiğiniz gibi kurnaz İsviçreliler çoğunluk hisselerini sattıklarından beri, | Open Subtitles | كما تعلمين، بعد الانتهازية السويسرية بيعت معظم أسهمه |
Biri bay Elliott'ın Batı Wiluna'da ki hisselerini satın almak için... parayı kullanıyor. | Open Subtitles | و الأن , أعتقد أن هُناك شخص ما إستخدم المال .... ليجعل السيد إليوت يبيع أسهمه . فى غرب ميلونا |
Ama okumadığın şey, dip düşmeden önce, tüm hisselerini satıp diğer herkesi işsiz bırakışıydı. | Open Subtitles | ما عملته لا يقرأ بأنّه حصل على مردود كلّ أسهمه ... مباشرةقبلالقاعسقط بينما فقد كلّ الرجال الصغار كلّ شيء |
Nakde çevirdiğinde, hisselerinin değerini öyle düşürmüş olurum ki Canton'dan almak zorunda kalır. | Open Subtitles | إلى حين يصرفها، سأكون استحوزت على ضعف أسهمه -وسيضطر لنقلهم إلى "كانتون " |
Cybus Endüstrileri hisselerinin iki kat artmasıyla, Bay Lumic... | Open Subtitles | " .. مع تضاعف أسعار أسهمه في شركة سايبس" |
Babam, şirkete bir milyon dolarlık hisse sattı. | Open Subtitles | أبي أعاد بيع مليون دولار من أسهمه في الشركة للشركة |
Her söylenti elindeki değersiz birikimlerinin piyasada en değerli eşya haline gelmesini sağladı. | Open Subtitles | الكل قام بتثمين أسهمه حتى تحولت أصوله البخسه وأصبحت أكثر السلع ثمناً في السوق |
Ama okumadığın şey, dip düşmeden önce, tüm hisselerini satıp diğer herkesi işsiz bırakışıydı. | Open Subtitles | ما عملته لا يقرأ بأنّه حصل على مردود كلّ أسهمه ... مباشرةقبلالقاعسقط بينما فقد كلّ الرجال الصغار كلّ شيء |
Neden onun hisselerini satın almıyorsun? Hayır, olmaz. | Open Subtitles | لماذا لاتقوم بشراء أسهمه وحسب ؟ |
Tüm dünyanın gözleri önünde tüm hisselerini sattı. | Open Subtitles | تخلّص من أسهمه بينما يراقبه العالم أجمع |
20'lerde bütün hisselerini satın aldılar. Bazılarının deyişiyle kapı dışarı edildi. | Open Subtitles | ولكن تم شراء أسهمه وإقصاؤه. |
Tümü George Moore'un Frobisher'ın tüm hisselerini satmasından önceki hafta sonunda Florida Jacksonville'de olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | كلها تظهر أن (جورج مور) كان " في " جاكنسفيل ، فلوريدا قبل عطلة نهاية الإسبوع التي باع فيها (فروبشر) أسهمه |
Arthur Frobisher çalışanlarına şirkete yatırım yapmalarını söyledi ve sonra kendi hisselerini sattı. | Open Subtitles | طلب (أرثر فروبشر) من موظفيه الإستثمار في شركته، ثمّ باع أسهمه الخاصّة بعد ذلك! |
Hadi ama hisselerinin değerlerine baksana. Servet kazanacak gibi. | Open Subtitles | بالنظر لسعر أسهمه هو جاهز لأن يجني ثروه |
Fakat sonunda Pied Piper'daki hisselerinin tamamını satın alabildim. | Open Subtitles | ..لكن بالنهاية "تمكنت من شراء جميع أسهمه في "المزمار |
Çünkü dediklerine göre, birileri hisselerinin bir kısmını satıyormuş. | Open Subtitles | لأن هناك إشاعة أن شخصاُ ما يبيع أسهمه |
Babam otelin hisselerinin bir kısmını Meg teyzeme satmış. | Open Subtitles | لقد إتضح بأن والدي مؤخراً قد باعَ نسبة كبيرة من أسهمه في الفندق، لصالحِ خالتي (ميغ) |
Geçen yıI Jack McCallister hisselerinin yüzde seksenini satmış. | Open Subtitles | في الواقع علي مدار العام الماضي قام "جاك ماكليستر" ببيع 80% من... أسهمه من خلال شركات أخري... . |
United Health hisse fiyatlarını üç katına çıkardı ve... | Open Subtitles | تَضاعفتْ الصحةُ المتّحدة ثلاث مرات أسعار أسهمه. |
Böylece ne hisse senetlerini kontrol edebilsin ne de mesajlarını. | Open Subtitles | لا يمكنه التحقق من أسهمه أو رسائله عن العمل |
Wall Street, hisse fiyatları düşmeye başlayınca panikledi. | Open Subtitles | وول ستريت إضطرب عندما بدأت أسهمه في الهبوط . |
Peki ya, elindeki hisseleri Haziran 2002'de tam da sizin kendi hisselerinizi sattığınız gün sattığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | ,أو في شهر يونيو لعام 2002 باع أسهمه في نفس الصباح الذي بعتَ فيه أسهُمك ؟ |