Seni seviyorum ama bir yalanın parçası olmayacağım. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أنا أحبك ولكني لن أشارك في كذبة، هل هذا واضح؟ |
Bir şeyin içinde gizlenerek yapılan plâna dahil olmam ben. | Open Subtitles | لن أشارك في أي خطة تتضمن إختبائي داخل أي شيء |
Eğer başka bir "hamur bükücü" merakıysa, ben yokum. | Open Subtitles | لذا إنْ كنتِ ستبدأين بحفلة خبز أُخرى فأنا لنْ أشارك |
Sorumlu hekim beni tanıyı, hastalığın seyrini ve bakım seçeneklerini Harold ve ailesiyle paylaşmam için gönderdi. | TED | أرشدني الطبيب المعالج بأن أشارك مع هارولد وعائلته التشخيص والتنبؤ وخيارات الرعاية. |
Zaten şehre indiğimizde herkesle paylaşmayı planlıyordum. | Open Subtitles | كنت أخطط أن أشارك البيانات مع الجميع عند عودتي للمدينة |
Orada bulundum ama hiç seanslara katılmadım. | Open Subtitles | ذهبت إلى هناك لكني لم أشارك بفعالياته أبداً |
Yeni tanıştığım birisiyle üzerinde çalıştığım konunun seks olduğunu nadiren paylaşırım ve eğer muhabbeti hemen bitirmezlerse genelge oldukça ilgilerini çeker. | TED | ففي المناسبات النادرة التي أشارك فيها أحد معارفي الجدد حول دراستي للجنس، إن لم ينهوا المحادثة وقتئذٍ، سوف يكونون مفتونين عادة. |
Ben Noraida. Ben şu an--- yaptığınız TED konferanslarınızdan birinin parçası olduğum için oldukça heyecanlıyım. | TED | إسمي نوريدا. وأنا فقط.. انا متحمسه جدا أن أشارك في من مؤتمركم تيد الذي تقومون به و أي شئ أخر مثله. |
Hayır. Bak, sana söyledim, ben bu şeyin bir parçası değilim. | Open Subtitles | لا ،أنظري لقد قلت لك أنني لن أشارك في هذا |
Söylenti yaymayacağım ya da o saçmalığın parçası olmayacağım. | Open Subtitles | ولن أشارك في ذلك أو أكون جزءاً من ذلك الهراء |
Doktor Crane, sizin yanınızda çalışmama rağmen beni aile kutlamalarına dahil etmeniz çok nazik bir hareket. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا د.فريزر، أنه بالرغم من كوني خادمة لديكم فإنك تجعلني أشارك حفلاتكم العائلية |
Sadece beni bu döngü de tut, tamam mı? dahil olmak istiyorum çünkü. | Open Subtitles | أبقني على اطلاع بالأمر لأني أريد أن أشارك أيضا |
Siz üçünüzün benim dahil olmadığım kendi aranızda şakalarınız olamaz. | Open Subtitles | لا. لا يمكنكم المزاح بينكم... بأي طرفة لا أشارك فيها. |
- 3000 dolar lâzım. - Ben de yokum. Evliyim. | Open Subtitles | أريد ثلاثة آلاف دولار- لن أشارك في هذا الأمر، أنا متزوج- |
Sürekli deniyorum. Karım daha fazla paylaşmam gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنا أدور في حلقات , زوجتي أخبرتني أنه علي أن أشارك المزيد |
Bu görevi başka biri ile paylaşmayı zor buluyorum bu da beni hataya yöneltiyor. | Open Subtitles | أجده صعب أن أشارك هذا الواجب مع شخص آخر، مما يعرضني للوقوع في الأخطاء. |
katılmadım. Japon Kültürü'nden uzak duruyordum. | Open Subtitles | أنا لم أشارك في، أنا تميل إلى نبذ الثقافة اليابانية. |
Hayır, konserlerdeyken hep sigarayı döndürürüm, o aşkı paylaşırım. | Open Subtitles | لا,فعندما أكون في حفلات صاخبة فأنا دائما أمرر الرشفات و أشارك الحب |
Bu günlerde, hikâyemi açıkça paylaşıyorum ve diğerlerinden de aynı şeyi yapmalarını istiyorum. | TED | هذه الأيام، أشارك قصتي بشكل مُنفتح، وأطلب من الآخرين أن يشاركوا قصصهم أيضًا. |
Uzun sessizliğim seni üzecek ama yaşadıklarımı seninle paylaşamam. | Open Subtitles | صمتى الطويل سيجرحك ولكن كيف لي أن أشارك تجربتي معكِ؟ |
Bir konuda haklısın, Amy.Fanny ve Edward'ın Bay Clennam hakkındaki kötü düşüncelerine tamamen katılmıyorum. | Open Subtitles | أنتِ محقة جزئيا ، "أيمي". أنا لا أشارك كليا وجهة نظر "فاني" و "إدوارد" المتدنية في السيد "كلينم". |
Sizlerle önümüzdeki 18 dakika boyunca inanılmaz bir fikri paylaşmak istiyorum. | TED | أريد أن أشارك معكم في خلال الدقائق القادمة فكرة رائعة جدا |
Bu güzel güne benim de dâhil olmama izin verirsin. | Open Subtitles | و إمنحني الشرف بأن أشارك في يومك السعيد |
Ama tabi, şehvetli bir ilişki doğarsa, katılmayacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لايعني القول إذا تطورت علاقة جسدية ما فسوف لن أشارك |
- Dünyadaki en seçkin masayı başka bir adamla paylaşmayacağım. | Open Subtitles | لأنني لن أشارك أفخر طاولة في الوجود مع رجل آخر |
Ve böylece, her sene, geçmişimi öğrencilerimle paylaştım, çünkü herkesin bir hikayesi olduğunu bilmeleri gerekiyordu, herkesin uğraşması gereken sorunları vardı ve herkes yol boyunca yardıma ihtiyaç duyardı. | TED | لذا كل عام، أشارك قصتي مع طلابي، لأنهم يجب أن يعلموا أن لكل شخص قصة، الكل لديه مصاعب، والكل يحتاج إلى المساعدة على طول الطريق. |