Sanki bütün hayatım boyunca atış poligonundaymışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّ كامل حياتي وكأنها ميدان التدريب. |
- Farkındayım. Sanki Kubbe'nin benden beklediği bir şeyler var gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم، إنّما أشعر بأنّ القبّة تحتفظ بشيءٍ آخر لي. |
Şimdi tam olarak bende bir sorun varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | الآن ، فقط أشعر بأنّ هناكَ .خطبٌ ما بي |
"Hayatımda ilk defa,..." "...kaderimde farklı bir şeyler olduğunu hissediyorum." | Open Subtitles | "للمرّة الأولى أشعر بأنّ المستقبل قد يحمل لي شيئاً مختلفاً" |
Ama başka planların olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | و لكنني أشعر بأنّ لديكَ خططاً أُخرى |
Ama seninle tanıştığımdan beri bunların hiçbirinin önemli olmadığını hissediyorum. | Open Subtitles | ولكن منذ أن تعرّفت عليكِ أشعر بأنّ ذلك ليس بالأمر المهم أبداً .. |
Neden ben her tarafımda "liseli" yazıyormuş gibi hissediyorum? | Open Subtitles | لماذا أشعر بأنّ الثانوية مكتوبة علي. |
Cidden sanki takip ediliyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | إنّي أشعر بأنّ أحدهم يتجسّس عليّ الآن |
Sanki birileri bana bir şeyler göstermeye çalışıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّ أحدهم يحاول إخباري بشيءٍ ما |
Kendimi dolandırıcı gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّ هذا إحتيال |
İçimde bir canavar varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّ لديّ وحشاً .بداخلي |
Sanki içimde bir şey varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّ هناك شخص بداخلي. |
Hepsi benim hatammış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّ الأمر برّمته غلطتي |
Ceketinin mutfaktaki şarap sepetinin içinde bir bezin altında gizli olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} أشعر بأنّ سترتك في المطبخ {\pos(195,225)} في صندوق نبيذ مدفونة تحت بعض القشّ |
Evet, Paul'un sana karşı tamamen dürüst olmadığını hissediyorum. | Open Subtitles | أجل , أشعر بأنّ (بول) لم يكن صادقاً تماماً معكِ |