"أصيل" - Traduction Arabe en Turc

    • safkan
        
    • otantik
        
    • gerçek bir
        
    • özgün
        
    • Orijinal
        
    • saf
        
    • hakiki
        
    safkan 600 at telef edildi ve hiç kimse sigorta parası ödemedi. Open Subtitles مات 600 جواد سباق أصيل ولم يدفع أي شخص بنساً واحد للتأمينات
    Boşver onu Ted. Yarı safkan ve onunla uğraşacak vakit yok. Open Subtitles انسـى أمره، إنه نصف أصيل و لن يتحمل نصف يوم عمل
    Çünkü eserleriniz çok etkileyici ve kusursuz derecede otantik. Open Subtitles لأن عملكي مثير للاعجاب و أصيل و خال من الأخطاء
    Buralarda otantik bir Türk hamamı var. Open Subtitles الاستماع، وهناك أصيل التركية الحمام هنا.
    Sen Alman Halkının en soylu ırkına dahil olmamakla birlikte, gene de gerçek bir Ari Almansın. Open Subtitles أنت لاتنتمي للجنس العريق للشعب الالماني لكنك من جنس أصيل
    Sen de oradaydın, bu çok özgün olur, ...basında yer almaya değer ve yeni tasarımını takdim etmeden önce, ...ki enfes olacağından hiç şüphem yok, seninle çalışmak benim için büyük bir şans olur. Open Subtitles إن وجودك هناك , هو حق أصيل والصحافة ستكون متواجدة ومن الافضل ان تكونين معى قبل أصدار خط أزيائك الجديد
    Orijinal bir plastik gergedan boynuzu. Open Subtitles تأكّدْ منه. أي أصيل... قرنالكركدنِالبلاستيكيِ.
    Onlara saf bir sihir gösterisi sunuyorum ama onlar bana öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar. Open Subtitles لقد أعطيتهم سحر أصيل وردوا على مثل قطعة ماشيه متباطئه
    Kral, Levye'ye hakiki pirinçten bir teleskop Kraliçe de Fuegia'ya en iyi şapkalarından birini hediye etmiş. Open Subtitles أعطى الملك لجيمى تلسكوب نحاسى أصيل والملكة أعطت فويجا واحدة من أفضل قبعاتها لتحتفظ بها الى لأبد
    İki yaşında bir safkan, peş peşe dört yarış kazandı. Open Subtitles مهر مهجن أصيل بعمر السنتين حاصل على أربعة انتصارات متتالية
    Kurbanımız safkan Sibirya Kaplanı tarafından saldırıya uğradı. Open Subtitles لقد هُوجم ضحيتنا من طرف نمر سيبيري أصيل.
    safkan bir Morgan. Bin bakalım. Open Subtitles هو أصيل, اسمه مورغان اركب عليه، قوده
    otantik bir kovboy giysisi, altı patlarla birlikte. Open Subtitles لباس راعي بقر أصيل , يكتمل مع ستة أسلحة
    otantik bişey bu. Open Subtitles هذا أصيل هذا ماكان الرواد يقوموا بأكله
    Çok otantik. Hele bir kızartması var. Open Subtitles أصيل للغاية الأطعمه الذي يقوموا بقليها
    Benim adım Toby Radloff. Cleveland Ohio'dan gerçek bir aptalım. Open Subtitles مرحبا، اسمي توبي رادولف، معقّد أصيل من كليفيلند، أوهايو.
    Bir cerrah ve gerçek bir lraklı az önce bana işkence yaptılar. Open Subtitles ‫في الٔأدغال الغامضة وعذّبني ‫جرّاح أعصاب وعراقي أصيل
    Belki de öyle lakin zamanla ne kadar özgün birisi olduğunu takdir etmek istedim. Open Subtitles ربما لا, لكن مع الوقت, بدأت أُقدر كم أنتِ شخص أصيل حقاً.
    Burası yalanlar üzerine kurulmuş, hiçbir şeyin gerçek ya da özgün olmadığı bir yer. Open Subtitles هذا المكان مبني على الأكاذيب حيث لا يوجد شيء أصيل أو حقيقي
    Gunn? Evet, çok Orijinal. Open Subtitles جّن , رائع , ذلك أصيل
    Orijinal, etkileyici, tebrikler. Open Subtitles أصيل , مثير للإعجاب , أحسنت
    saf kan bir çocuk çıksın ortaya! Onlardan biri olsun, benden değil. Open Subtitles ،أنجب طفلا دمه أصيل ...سيكون واحدًا منهم، وليس لي
    Mançu Yönetimi'ni devirmeye yönelik fırsatları yakalamak ve hakiki insanların ülkesini kurmak için cesarete ihtiyacımız var. Open Subtitles عندما نملك الشجاعة لاغتنام هذه الفرصة سنُطيح بحكومة "المانشو" سنُنشيء شعب صيني أصيل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus