O şey senin yüzünden ortalıkta. bence sen yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | تلك الآلة أصبحت في حوزتهم بسببك، أظنّك فعلت ما فيه الكفاية. |
bence bir gün ailende nasıl başa çıkacağını bilemeyeceğin kadar kişi olacak. | Open Subtitles | أظنّك ستحظى يوماً بعدد مِنْ أفراد العائلة يفوق قدرتك على التعامل معهم |
sanırım henüz çocuk ile organizma arasındaki bağı kırabilecek bir şey bulamadığımı anlamadınız. | Open Subtitles | لا أظنّك تعرف أنّي لم أجد طريقةً لفكّ الصلة بين الكائن و الفتى. |
Biliyor musun, başıma gelen en iyi şey olduğunu düşünüyordum ama şimdi düşünüyorum da belki de en kötü şeysin. | Open Subtitles | كنتُ أراك أفضل ما صادفني لكن الآن أظنّك قد تكون الأسوأ |
Oynadığını sanmıyorum. Onunla tespitte bulundun. | Open Subtitles | لا أظنّك كنتَ تمثّل كنتَ محدّداً بكلامك معه |
Rüya görüyordum galiba ve rüyamda sen de bana gülümsüyordun sanırım. | Open Subtitles | -أحسبني كنت أحلم . أظنّك كنتِ تبادليني التبسُّم في ذلك الحلم. |
Neler oluyor? Bilmiyorsun herhalde, ama buraya dün akşam geldim. | Open Subtitles | أظنّك لا تعلم بأنّي جئت هنا ليلة البارحة. |
bence başarmak için... bütün rakiplerini öldürmenin nedeni de bu. | Open Subtitles | لهذا أظنّك اضطررت لقتل كلّ منافسيك لتنجح |
Helikopter gezintisini sevsem de bence bu işi sen halledebilirsin. | Open Subtitles | بقدر ما أحبّ جولات المروحيّات إلاّ أنّي أظنّك تمسك بزمام هذا الأمر |
Kişisel olarak, yani bence mücevher hiçbir zaman yanlış hediye olmaz. | Open Subtitles | حسب رأيي الشخصي، لا أظنّك ستخسر إن اخترت الجواهر |
Üzüntünü anliyorum ama bence durumu abartiyorsun. | Open Subtitles | أفهم سبب إستيائك، لكنني أظنّك تبالغين في .الأمور أيضاً |
Üzüntünü anlıyorum ama bence durumu abartıyorsun. | Open Subtitles | أفهم سبب إستيائك، لكنني أظنّك تبالغين في الأمور أيضاً. |
sanırım ailen hakkında her şeyi unuttun. — Gerçekten benim ailem yok. | Open Subtitles | ــ أظنّك نسيت أمر عائلتك ــ ليس لديّ عائلة |
sanırım son kalanı dün yemiştin. Waffle? | Open Subtitles | أظنّك أكلتِ آخر قطعة بالأمس، أتريدين الوافل؟ |
sanırım bunun sizin için o kadar kolay olmadığını söylemeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أظنّك تقول أنه ليس أمراً اعتيادياً بالنسبة لك |
Şimdi de sadece duymak istediğim şeyleri söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أظنّك الآن تقول لي ما أريد سماعه تحديدًا |
Bir gerzek olduğunu hep düşünüyorum zaten. Şimdi ise beyinsiz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لطالما ظننتك أحمق، لكنّي الآن أظنّك خاوي العقل. |
Profesyonel yardım alırsan iyileşebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنّك قد تستفيد إن تحدثت إلى أحدٍ على نحوٍ احترافيّ |
Bu sendin, fakat birine zarar vermeye çalıştığını sanmıyorum. | Open Subtitles | كنت الفاعلة، لكني لا أظنّك نويت أذيّة أحدٍ. |
Bu konuda seçme şansın olduğunu sanmıyorum. Bir görevi gerçekleştirmek için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أظنّك مخيّراً في هذه المسألة فهناك مهمّة أحتاج لعونك بها |
Ruya goruyordum galiba ve ruyamda sen de bana gulumsuyordun sanirim. | Open Subtitles | -أحسبني كنت أحلم . أظنّك كنتِ تبادليني التبسُّم في ذلك الحلم. |
Özel Tim'deki görevinden bir süre uzak kalırsın herhalde. | Open Subtitles | أظنّك ستكون خارج القوة الضاربة لبعض الوقت. |
Ölmek pek hoş değildi ama gerçi acımı sen de hissettin, Zannedersem bunu biliyorsun. | Open Subtitles | الموت لم يكُن ممتعًا. لكنّك شعرت بألمي، لذا أظنّك تعلمين ذلك. |