"أعتاد" - Traduction Arabe en Turc

    • eskiden
        
    • alışık
        
    • alışmaya
        
    • alışamadım
        
    • alışabilirim
        
    • derdi
        
    • alışmam
        
    • alışkın
        
    • alışmalıyım
        
    • alışamayacağım
        
    • alışmak
        
    • alışıyorum
        
    • sürekli
        
    • hep
        
    • severdi
        
    Amcam eskiden bana iki keşiş hakkında bir hikaye anlatırdı. Open Subtitles أعتاد عمي ان يخبرني هذه القصة عن أثنين من الرهبان
    İnsanlar eskiden abime böyle şeyler söylerdi, o da salak gibi inanırdı. Open Subtitles أعتاد الناس قول مثل تلك الأشياء لأخي و كان غبياً كفاية لتصديقهم
    Evet. Hal, sadece, ben bunlara pek alışık değilim. Open Subtitles بالفعل، لكن أنت تعرف يا هال، لم أعتاد على كل هذا
    Hala bu kadar çok insana alışmaya çalışıyorum. Evde okuyordum şu ana kadar. Open Subtitles ما زلت أعتاد على هؤلاء الناس لقد كنت أدرس في البيت حتى الآن
    Daha alışamadım. Daha yeni Brewster oldum. Open Subtitles . أنا لم أعتاد عليه بعد . أنا فرد بروستر جديد
    Aranıza yeni bir acemi alacak olursanız gizli ajan muhabbetine alışabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أعتاد على أشياء العملاء الخاصين هذه إذا كنت تبحث عن مُجنّد جديد
    Peki derdi neydi? Hiç canım, durmadan sutyenime kurbağa koyardı. Open Subtitles لا شيء,لقد أعتاد أن يضع ضفادع في ملابسي الداخلية طوال الوقت
    Daha iyi veya kötü değil, sadece alışmam gereken bir şey. Open Subtitles ليس أفضل أم أسوأ إنما شيء عليّ ان أعتاد عليه هنا
    Eğer beni beraberinde götürüyorsan, buna alışkın olmam lazım. Open Subtitles وقد أعتاد أيضاً عليه، إذا كنت مصمم علي أن تصطحبني معك
    İleride normal bir hayat istiyorsam yokluğuna alışmalıyım. Open Subtitles ،يجب أن أعتاد على عدم وجُـوده إذا كُـنتُ أريدُ حياة طبيعية في المستقبل
    31. yüzyıla asla alışamayacağım. Open Subtitles لن أعتاد أبداً على القرن الحادي والثلاثين.
    Burada eskiden toprak yollar ve bataklık otları vardı. Open Subtitles هذا المكان أعتاد أن يكون ملقى لقاذورات الطرق و مستنقع للأعشاب
    İkisinde de hiç utanma yok. eskiden burası namuslu bir yerdi. Open Subtitles ليس لديهم أي خجل,هما الأثنين أعتاد هذا المكان علي بعض من الحشمه
    Ona şimdi bakınca herhalde anlaşılmaz ama baban eskiden çok çekiciydi. Open Subtitles ربما لا تريد النظر في وجهه الآن لكن أباك أعتاد أن يكون جذاباً بحق
    eskiden çıktığı kız Colleen'i tanıyor musun? Open Subtitles هل تعرفين فتاة تدعى كولين, التي أعتاد على مواعدته؟
    Sadece, sabahın köründe kalkmaya alışık değilim. Fransızcam için özür dilerim. Open Subtitles لا أعتاد النهوض في الفجر، أعذروا فرنسيتي.
    - Dinle ailemin hayatında başka bir erkeğin olduğu fikrine alışmaya çalışıyorum. Open Subtitles إذاً أنظر أعتقد بأنني فقط كما تعلم أحاول أن أعتاد على فكرة
    Soymayacağım bir trene binmeye bir türlü alışamadım. Open Subtitles لا يمكنني أن أعتاد بأن أكون على متن قطار والذي لا أكون جاهزاً لسرقته
    Ama bir nedenden dolayı Eliza demeyi tercih ediyorsan, sanırım buna alışabilirim. Open Subtitles ولكن إذا كان لسبب ما كنت تفضل اسم إليزا، أنا يمكن أن أعتاد عليه.
    Benim moruk derdi ki, muhtemelen aynı fikirde olduğumuz şeydi, para kimdeyse güç ondadır. Open Subtitles وادي الكبير في سنه أعتاد ان يقول لي ، ربما الشي الوحيد الي اتفق معاه من يملك المال ، يملك القوة
    Büyüyor olduğun gerçeğine alışmam gerekiyor. Open Subtitles لا بد لي أن أعتاد فكرة أنك أصبحتِ بالغة الآن
    Eski futbol yıldızı soyunma odasında seni her sabah görmeye alışkın. Open Subtitles نجم كرة قدم سابق أعتاد رؤيتك كل صباح أمام الخزانات
    Şehirli bir gence alışmalıyım. Open Subtitles أنا لم أعتاد بعد على وجود شخص من المدينه معنا
    Seni asla tehlikeye sokmaya alışamayacağım ama benim dünyamın bir parçası olduğunu fark ettim. Open Subtitles سوف لن أعتاد أبداً أن أضعك في خطر لكني أُدرك أنكِ جزءٌ من عالمي
    Hayır, nasılsa buna alışmak zorundayım. Hemen alışsam iyi olur. Open Subtitles لا، يجب أن أعتاد على هذه الحال يوماً ما ومن الأفضل أن أبدأ اليوم
    Sorun değil. Gittikçe karanlığa alışıyorum. Open Subtitles لا بأس ، فقد بدأت أعتاد على وجودي في الظلام
    Bana sürekli okuldaki günlerini anlatırdı yaptığı yaramazlıkları. Open Subtitles هو دائما يجادل حولها عندما كان في المدرسة كل الأشياء الجامحة هو أعتاد على فعلها
    Her zaman galeriye takılırdı ve hep, babası olmasa bir ressam olamayacağından bahsederdi. Open Subtitles ولقد أعتاد ان يقول أنه لولاا أبوه لما كان أن يصبح فنان
    Bana çılgın gençliği ile ilgili hikayeler anlatmayı severdi. Open Subtitles لقد أعتاد أن يخبرنى قصصا عن شبابه الجامح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus