Adamlarımı sonsuz dinlencesinde rahatsız ederek onları kendi hazırladığım yatağa üstüste yığdım. | Open Subtitles | رفعت رجالى بقسوة من مثواهم الأخير و وضعتهم فى السرير الذى أعددته |
Benim hazırladığım vejeteryan yemeğini hatırlıyor musunuz ? | Open Subtitles | أتذكران الباتيه النباتى الذى أعددته وأحببتاه كثيراً؟ |
Onuruna hazırladığım kahvaltı pikniğinden önce gizemli ada meyvelerinden oluşan bir aperatif. | Open Subtitles | من فواكه الجزيرة الغامضة قبل الإفطار الذي أعددته على شرفك |
Üstelik söz konusu masada oturduğumuz süre içinde... senin için yaptığım bu enfes yemekten iki bilemedin üç lokma aldın. | Open Subtitles | كل الوقت الذي تحدثنا به على طاولة العشاء وأنتي أكلتي أيضًا, ولربما الثلاث قضمات من هذا العشاء المدهش الذي أعددته |
Peki, bunu al. Kızım kendisine yaptığım öğle yemeğini istemedi. | Open Subtitles | هاك ، خذ هذا ابنتي لم ترد الغداء الذي أعددته |
Başkaları olsa benim yaptığım yılan balıklarını yemenin değerini bilirdi. | Open Subtitles | وسيسعد بعض الناس لتناول السمك الذي أعددته |
Rachel'a hazırladığım özel kokteyli ona da hazırladım, ve etkisini gösterene kadar onu meşgul ettim. | Open Subtitles | لذلك أعددت له نفس الكوكتيل الخاص الذي أعددته لريتشيل |
hazırladığım waffleı yemen, iyi bir başlangıç olabilir. | Open Subtitles | حسناً، إذا إلتهمت هذا الكعك المحمص السئ الذي أعددته لك ستكون هذه بدايه |
Saygısızca ebedi uykularında rahatsız ettiğim adamlarımı hazırladığım yere yatırdım. | Open Subtitles | رفعت رجالي بقسوة من مثواهم الأخير ووضعتهم فى السرير الذي أعددته |
hazırladığım sözleşmenin düzeltilmiş hâline bakma fırsatınız oldu mu? | Open Subtitles | هل واتتك الفرصة لتنظر في تعديلات العقد الذي أعددته لك؟ |
Danny, bugün hazırladığım öğle yemeğini neden yemedin? | Open Subtitles | داني ، لما لم تأكل فطورك الذي أعددته لك اليوم ؟ |
- Aslında bu daha önceden hazırladığım bir şeydi. | Open Subtitles | الحقيقة . لقد أعددته في وقت سابق. |
Bence akşam yemeği için hazırladığım şeyle birlikte de güzel gidecek. | Open Subtitles | أعرف ، أعتقد أنه سيتوائم بسهولة مع ما أعددته... ... |
Senin için hazırladığım akşam yemeği hâlâ masada. | Open Subtitles | العشاء الذي أعددته لك لا يزال هنا. |
Kabul, eninde sonunda, benim tek yaptığım pasta. | Open Subtitles | موهوبة، لكن مهما قيل كل ما أعددته مجرد كعكة |
Akşam yemeğinde de burada kalıp dün yaptığım çorbayı bitirebiliriz. | Open Subtitles | أما بالنسبة للعشاء فيمكننا البقاء هنا، وتناول بقية الحساء الذي أعددته بالأمس |
Şu yaptığım DVD sunumunu görmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تشاهدي هذا العرض التسجيلي الذي أعددته للتو |
Geçen yılki paintball macerasına katılanlar için yaptığım bir sweatshirt. | Open Subtitles | لقد أعددته لجميع من شاركو بحرب كرات الطلاء في العام الماضي |
Selam çocuklar, bayram için yaptığım bu yeni içkinin tadına bakın. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق , جربو هذا المشروب الطيب المذاق الذي أعددته من أجل العطلة |
Geçen yıl doğum gününde yaptığım morina balığını beğendin mi? | Open Subtitles | هل تحبين سمك القد الأسود ؟ الذى أعددته لكى فى عيد ميلادك الأخير ؟ |
Efendim, bu sunumu ben hazırladım. | Open Subtitles | سيدي. لقد أعددت هذا العرض التقديمي أنا الذي أعددته . |