Size söz veriyorum, Kurul iş için doğru kişiyi görevlendirecektir. | Open Subtitles | أعدك أن فرقة ألاي ستوكل لهم الرجل المناسب لهذه المهمة |
Peki. Şu andan itibaren pataklanmana izin vereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | حسنا ً, من الآن فصاعداً , أعدك أن أتركك تُضرَب |
Asla emin bilemezsin fakat hayal kırıklığına uğramayacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | أنت لن تعلم بالتأكيد لكني أعدك أن أملك لن يخيب |
Öldüğünde vücudunu bilime bağışlarsan beynini Kanada salamı gibi keseceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | إن مُتّ وتبرّعت بجسدك للعِلم أعدك أن أقطع مخك كلحم مقدد كنَديّ |
söz veriyorum, çıkartırken de tadı yediğin zaman ki kadar güzel olacak. | Open Subtitles | أعدك أن هذا سيكون طعمه جيداً عندما تتقيأه مثل طعمه عندما تأكله |
Size söz veriyorum o elbiseyi siz evlenmeden önce hazır ederek teslim edeceğim. | Open Subtitles | أعدك أن يكون الثوب جاهزاً وبين يديك قبل أن تمشي في ممر الكنيسة. |
söz veriyorum, empatiniz ve cesaretiniz birinin hayatını değiştirecek ve hatta dünyayı bile değiştirebilir. | TED | أعدك أن تعاطفك وشجاعتك ستغير حياة شخص آخر وربما ستغير العالم |
Bir şey olmayacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك أن كل شىء سيكون على ما يرام أنا أعدك |
Ve sana söz veriyorum, Ekselanslarının kararını sana San Sebastian'a göndereceğim. | Open Subtitles | و أعدك أن أجعل سيادته يتنازل عن قرار إرسالك إلى سان سيباستيان |
Biliyorum. Birini vurmadan önce o yuvarlak şeyi açıp kurşunun olup olmadığına bakacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك , أعدك أن أفتح الصمام وأتفقد الرصاص |
Sana bu adamın parasının yeteceği en iyi bakımı yaptıracağımıza söz veriyorum. | Open Subtitles | يا إلهي أنا هنا لأجلك أعدك أن نجلب أفضل مساعدة يشتريها مال هذا الرجل |
söz veriyorum, vaftiz için davetiye göndereceğim. | Open Subtitles | لا أريدك أن تقلق ، أعدك أن أرسل لك دعوة إلى الإحتفال بالطفل |
Majesteleri, eğer seçilirsem yolsuzluğu bitireceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | لو تم إختياري، فخامتك أعدك أن أضع حداً لكل الفساد. |
Herşey güzel gidecek söz veriyorum Senin kadar güzel değil ama gene de güzel. | Open Subtitles | أعدك أن كل شيء سيكون على مايرام ليس جيداً مثلك ولكن جيد |
Bebeğim tamam, üzerinde çalışıyorum. Sana söz veriyorum bu hafta sonu hiçbir problem çıkmadan bitecek! | Open Subtitles | أنا أعمل عليها أعدك أن نهاية هذا الأسبوع ستكون بلا مشاكل |
Ama söz veriyorum o güzel dudaklarından dökülen her kelime benim için çok değerli olacaktır. | Open Subtitles | لكنني أعدك أن أقيم كل كلمة تخرج من شفتيك الجميلة |
Sana söz veriyorum karım ve oğlum, bu günün sonunda ölmüş olacaklar. | Open Subtitles | أعدك أن زوجتي وابني سيكونان في عداد الأموات بنهاية هذا اليوم |
Ama söz veriyorum uslu duracağım eğer şunu dışarı çıkarırsanız. | Open Subtitles | ولكن أعدك أن أكون مطيعة لو أخرجتها من هنا |
söz veriyorum dikiş yarası için bile gelen olursa bala üşüşen arılar gibi etrafını saracağız. | Open Subtitles | أعدك أن الإصابة القادمة التي تأتنا إلى هنا سنلتصق بها كالعفن على الجبن |
Öyleyse sana o şampiyonluğu getirmek için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | حسناً ، فى هذه الحالة ، أعدك أن أبذل قصارى جهدى لأحصل لك على هذه البطولة |