Kanunlara karşı olduğunu biliyorum, ama okulda savaşmaktan ziyade, seni ikna etmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان هذا مخالف للقوانين لكن في المدرسة بدل القتال أختار محاولة إقناعك |
Sam, zor olduğunu biliyorum ama gözlerini kapalı tutman gerek. | Open Subtitles | سام,أعرف ان ذلك صعب لكن يجب أن تبقي عينيك مغلقتين |
Bunun ciddi bir şey olduğunu biliyorum ama okul da öyle. | Open Subtitles | أعرف ان هذا الامر مهم لكن , أه , المدرسه أيضا |
Zavallı kızın bana delice aşık olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ان تلك الفتاة المسكينة قد أحبتنى كثيرا هكذا |
Resim yapıyor mu veya kocasının gülüşü güzel mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ان كانت ترسم او انه لديه ضحكة جميلة |
Bak, tek bir fikrin dahi olmadığını biliyorum ama ekonomi bu | Open Subtitles | أعرف ان ذلك لايعجبك لكن الشركه ليست كما كانت من قبل |
Şimdi, biliyorum ki hepiniz o pisliği yapıyor ve içiyorsunuz. | Open Subtitles | الآن، أعرف ان الرجال كانوا تحملوا هذه الضربة الشديدة. |
Sadece bilmek istiyorum, iyi olduğun bir şey var mı? | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف ان كنت جيد في أي شيء؟ |
Hepinizin bir yerlerde kırık bir tahtası olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ان كل شخص أصبح لديه قطعة خشب كسرت في مكان ما |
Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum. Seni ilk kez utandırmadığımı da biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ان ما فعلته كان خطأ وأن هذه ليست المرة الأولى التي أحرجك فيها |
Bu konuların konuşulmasının daha uygun yollarının olduğunu biliyorum, fakat babanız 1945'te yaptığı işin amacını size hiç açıkladı mı? | Open Subtitles | أعرف ان هذه الأمور تتطلب صلاحية عليا ، لكن هل والدك أوضح إليك طبيعة العمل الذى هو كان يعمله فى 1945 ؟ |
Bunun zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ان هذا قاسي على شرطي هارب وآخر ميت. |
Özür dilerim. Planların olduğunu biliyorum, çok erken. Ben sadece... | Open Subtitles | أنا آسف , أعرف ان لديكِ .خططمسبقةوهذامبكر, انا. |
- Yıldız olduğunu biliyorum, büyük bir yıldız olduğunu biliyorum. - Alvey. | Open Subtitles | أعرف انه نجم و أعرف انه في الثامنة والعشرين و أعرف ان لديه |
Evine zorla girdim çünkü kasanda mücevher olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد قمت بأقتحام منزلك لأني أعرف ان هناك مجوهرات في الخزنه. |
Senin bu işin ötesinde arzuların olduğunu biliyorum, Troy. | Open Subtitles | تروي , أعرف ان لديك طموحات وراء هذا العمل |
Onun olduğunu biliyorum. Çoğunun kodlardan ibaret olsa da, el yazısını tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف ان هذه له، بالرغم من أنَّ معظم الكلام مشفر أستطيع تميز الخط |
Bunun korkunç olduğunu biliyorum ama bunu onlar için çözmelisiniz. | Open Subtitles | أعرف ان هذا أمر فظيع لكن يجب أن تتولي المسؤلية من أجلهم |
- 5 Frank. - Suyun bu kadar az bulunan bir şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ـ خمسة فرنكات، آنسة ـ لم أعرف ان الماء نادراً جداً هنا |
Göremiyorum ama bunu monte edenler arasında doktor olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لا يمكنني ان أرى, لكني لم أعرف ان هناك طبيباً يركب الحوض |
Resim yapıyor mu veya kocasının gülüşü güzel mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ان كانت ترسم او انه لديه ضحكة جميلة |
Burasının sana göre bir yer olmadığını biliyorum ve bu benim hatam değil. | Open Subtitles | أعرف ان هذا المكان لم يكن المكان المناسب لك، ولكن ذلك ليس خطئي |
Artık üzülmüyorum, çünkü biliyorum ki sahip olduğumuz şey gerçekti. | Open Subtitles | أنا لست المريرة بعد الآن ، لأنني أعرف ان ما لدينا كان حقيقيا. |
Doğru söyleyip söylemediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أعرف ان كنت تخبرني الحقيقة |