"أعرف ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • Biliyordum
        
    • - Biliyorum
        
    • Farkındayım
        
    • Bunu bilmediğimi
        
    • Onu biliyorum
        
    • Eminim
        
    • bunu biliyorum
        
    İyi bir adamsın. Sen unutmuş olsan bile ben bunu Biliyordum. Open Subtitles أنت رجل صالح, أنا أعرف ذلك حتى لو نسيت أنت ذلك
    Yaptılarsa, bunu Biliyordum Ama bunu kanıtlayacak bir şey yok Open Subtitles إن كانوا الفاعلين، كنت أعرف ذلك لكننا لا نملك إثباتا
    - Biliyorum. - 10 saat takılırsın, moralin bozuk, para yok. Open Subtitles ـ أعرف ذلك ـ نعمل 10 ساعات، نرص البضاعة، بلا أجور
    Farkındayım ama birlikte görülmemizin ikimiz için yıkıcı etkileri olabilir. Open Subtitles أعرف ذلك ، لكن رؤيتنا سويا يمكن أن تجر على كلينا الشؤم
    - Bunu bilmediğimi biliyorsun. Hayır. Open Subtitles لم أكن أعرف ذلك، تعرف أنني لم أكن أعرف ذلك
    Onu biliyorum. Bana büyük zaferden bahset. Open Subtitles أنا أعرف ذلك, أنا أتحدث عن ضربتك القاضية
    Belki de burada kalmalıyız. Eminim demiyorum. Open Subtitles ربّما علينا أن نعلق هنا لا أقول أنني أعرف ذلك
    Bunu Biliyordum ama kimseye bir şey söyleme iznim yoktu. Open Subtitles كنت أعرف ذلك , ولم يكن مسموح لي بالتكلم عنه
    Kanser tedavi unitesini terk ettikten sonra, sis ekranı gelmeden ve tekrar hasta hissetmemden önce yaklaşık dört saatim olduğunu Biliyordum. TED كنت أعرف ذلك منذ أن غادرت وحدة علاج السرطان، كان لدي ما يقارب الأربع ساعات قبل أن أفقد الوعي وأبدأ بالشعور بالمرض.
    Konuşacağını Biliyordum. Artık iyileşeceksin. Open Subtitles إنك سوف تكونين على ما يرام الآن إننى أعرف ذلك
    Belki hep Biliyordum ama kendime itiraf edemiyordum. Open Subtitles ، ربما لأني أعرف ذلك منذُ وقتٍ طويل لم أعترف لنفسي بذلك فحسب
    Biliyordum. Hepsi bir oyunmuş. Open Subtitles كنت أعرف ذلك كل شئ كان كذباً , وأنا صدقته
    Biliyordum, çünkü bu gözler senin gözlerin değil, bir başkasının. Open Subtitles أعرف ذلك لأن الفخوذ ليسوا لك. ولا ينتمون إليك.
    - Bu ülkenin resmi sır kanunu yoktur. - Biliyorum. Open Subtitles هذة البلد ليس لديها قانون اسرار رسمى انا أعرف ذلك
    - Megget her oyunda topu taşıyamıyor. - Biliyorum, koç. Open Subtitles لا يستطيع ماجت أن يجرى بالكرة طوال المبارة أعرف ذلك
    - Arabaların orası cesetlerle dolu. - Biliyorum. Ne öneriyorsun? Open Subtitles الجثث كلها حول السيارات أعرف ذلك ماذا تقترح ؟
    Farkındayım ama bunu yaparken biraz rahatsız edici imgeler kullandın. Open Subtitles أعرف ذلك ، لكن حقيقة إختيارك لهذه التشبيهات هو أمر مقلق
    - Farkındayım. Oksijen vanasını kapat Yüzbaşı. Open Subtitles أعرف ذلك , أغلقي فتحات الأوكسيجين أيتها الملازم
    Bunu bilmediğimi mi sanıyorsun küçük kız? Open Subtitles أتظنين أني لا أعرف ذلك, أيها الفتاة الصغيرة؟
    Bunu bilmediğimi mi sanıyorsun küçük kız? Open Subtitles أتظنين أني لا أعرف ذلك, أيها الفتاة الصغيرة؟
    Çok iyi biri değilim, Onu biliyorum. Open Subtitles أعرف أني لست من النوع الجيد أعرف ذلك
    Orasını bilemem ama hiçbirinin kötü niyetle taşımadığına Eminim. Open Subtitles لا أعرف ذلك لكنني واثق لا أحد منهم يحمل مقصد الأذية
    bunu biliyorum, fakat Komutan, belki de hiçbir şeyiniz yoktur, ama... Open Subtitles أعرف ذلك .. لكن يا قائد .. ربما الأمر ليس مهما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus