Tüm o kuvark ve süpercisim zırvaları. Ben hepsini biliyorum zaten. | Open Subtitles | كل ما يخص الكوارك و الأوتار الفائقة، كنت أعرف كل ذلك |
Evliliği iyi bilirim. Bu yüzden bekarım. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء عن الزواج وهذا هو السبب في أنني أعزب |
Senin hakkında bilmem gerekenleri zaten biliyorum. | Open Subtitles | أنا بالفعل أعرف كل ما أحتاج لمعرفته عنكي |
- Tüm bilgilere sahip değilsin. - Notla ilgili herşeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنت لا تملك كل المعلومات أنا أعرف كل شيئ عن الملاحظات |
Gemide senin dışında herkesi tanıyorum. Senin hakkında ise birşey bilmiyorum. | Open Subtitles | أعرف كل شخص على متن القارب ، عداك لا أعرف عنك أي شيئ |
İkisiyle de ilgili her şeyi bilmek istiyorum. Bir an önce. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كل شيء يمكن معرفته عنهم في أقرب وقت |
Hotshot'taki kan kanallarindan haberim var. | Open Subtitles | أعرف كل شيء (عن غارة (هوتشوت |
bildiğin her şeyi ben öğrettim ama tüm bildiklerimi değil. | Open Subtitles | لقد تعلمت مني. أنا أعرف كل ما تبذلونه من الحيل. |
Sen benim aklımdan geçenleri asla bilemezsin. Ama ben senin o lanet kafanda neler olduğunu iyi biliyorum? | Open Subtitles | أنت لا تعرف أبداً ما يجول في رأسي، بينما أنا أعرف كل القذارة التي في رأسك |
Seni çok iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أمي، يمكنني أن أعرف كل ما يجول في خاطرِك |
Bu kasabadaki herkesi tanırım o yüzden buraya gelip kütüphaneyi kullanıyorlarsa bunun tek sebebi kablonun bozulmuş olmasıdır. | Open Subtitles | أنا أعرف كل من في المدينة والسبب الوحيد الذي يجعلهم يستخدمون المكتبة هو عندما ينقطع إرسال الكابل |
Evet, hepsini biliyorum ama yine de kendimi dışlanmış hissettim. | Open Subtitles | نعم، أعرف كل تلك الأمور، ولكنني رغم ذلك، لم أستطع تجنب الشعور بأنني خارج كل ما يحدث. |
Seth, Vanessa'yla yaptıklarının hepsini biliyorum. | Open Subtitles | سيث، وأنا أعرف كل شيء عنك وفانيسا. |
Kime ne borcu var, hesaplarında ne var, hepsini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كل الحسابات وحجم الديون وأصحابها. |
Evet, bunu iyi bilirim. Ama kahrolası koç hiç anlamıyor. | Open Subtitles | ـ أجل، أنني أعرف كل هذا ـ لكن المدرب اللعين لا يعرف هذا |
Bunları zaten biliyorum. Evlenmemiz için ne dedi? Ondan haber ver. | Open Subtitles | أنا أعرف كل هذا ماذا قال بخصوص الزواج؟ |
Senin hakkındaki herşeyi biliyorum Resmi Detektif Adrian Monk. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء عنك، المخبر السابق ادريان مونك. |
Yani yöneticileri diğer herkesi tanıyorum ve 30. yaş günümün geldiğini de biliyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا أعرف كل طرق هنا. أنا أعرف كل شيء، وسوف أقيم حفلة عيد ميلادي 30 |
Şimdiye kadar gördüğün yaratıklarla ilgili her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ، أريد أن أعرف كل شئ كل مخلوق فضائي قابلته |
Hotshot'taki kan kanallarından haberim var. | Open Subtitles | أعرف كل شيء (عن غارة (هوتشوت |
Burada ne döndüğünü çözmemiz gerek bildiğin her şeyi öğrenmem gerek. | Open Subtitles | سنكتشف ما يجري هنا أريد أن أعرف كل ما تعرفه |
Sen benim aklımdan geçenleri asla bilemezsin. Ama ben senin o lanet kafanda neler olduğunu iyi biliyorum? | Open Subtitles | أنت لا تعرف أبداً ما يجول في رأسي، بينما أنا أعرف كل القذارة التي في رأسك |
Seni çok iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أمي، يمكنني أن أعرف كل ما يجول في خاطرِك |
Bak, bu mahalledeki herkesi tanırım. | Open Subtitles | .. إني أعرف كل فرد في هذا الحيّ ، و |
Marcus hakkında her şeyi biliyorum ve o da benimkileri biliyor. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء عن ماركوس، وماركوس يعرف كل شيء عني. |