Arada sırada uğrar. Hep acıklı şarkılar söyler. Birisini kaybettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | يغنى دائماً أغان حزينة إعتقدت أن أحداً ما قد مات |
Mutfakta dans edip şarkılar söylüyorsun. | Open Subtitles | أنا اعني, أنت ترقصين في المطبخ. وتغنين أغان, |
Senin daimilerinden biri olabilir. - Acıklı şarkılar söylüyor, "All by Myself" gibi. - Şu çocuk gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يغنى أغان حزينة - يبدو مثل الطفل - |
Uçak kazası sonrasının Lynyrd Skynyrd'ından bile şarkılar var. | Open Subtitles | (لديهم أغان لـ (لينرد سكينرد بعد تحطّم الطائرة |
Yeni bir teori, yeni teknoloji olabileceği gibi yazarsanız yeni bir kitap veya besteci iseniz yeni şarkı da olabilir. | TED | قد يكون نظرية جديدة أو تطور تكنولوجي جديد، ولكن قد يكون أيضًا كتاب جديدًا إذا كنت كاتبًا، أو قد يكون أغنية جديدة إذا كنت مؤلف أغان. |
Hakkında şarkılar yazacaktım. | Open Subtitles | كنت سأكتب أغان عنك. |
Harika şarkılar! | Open Subtitles | أغان جميلة. |