"أفشل" - Traduction Arabe en Turc

• başarısız
• berbat
• Yenilmedim
• başaramıyorum
• başarılı
• çuvallamamı
• beceremiyorum
• başarısızlığa
• başaramadığımı

Her zaman benim tökezlememi istedi ve kendisi başarısız olmadı.
,إنه يريد ان أفشل دائماً حتى لا يكون هو الخاسر

Çünkü başka biriyle başarılı olacağıma seninle başarısız olmayı tercih ederim.
لأنني أفضل أن أفشل معكِ من أن أنجح مع شخصٍ آخر.

Ben her zaman, her gün başarısız oluyorum. Emin olun çok büyük başarısızlıklarım oldu, herkesin içinde, küçük düşürücü, utanç verici başarısızlıklar.
أنا أفشل دائما، كل يوم، ولقد كان لدى بعض الإخفاقات العظيمة، أعدكم، حيث الكبيرة، المفضوحة، المذلة، إخفاقات محرجة.

Ayrıca o zamanlar Justin Foley beni sevdiği için okul artık berbat değildi.
و لم أفشل في المدرسة أيضاً لدرجة أن جاستين فولي ، أحبني وقتها

İşimin gerçeği şu, neredeyse sürekli başarısız olup yine de pes etmiyorum çünkü teleskoplar böyle üretilir.
حقيقة عملي هو أنني أفشل في أغلب الأحيان ومازلت أواصل التقدم، لأن هكذا يتم بناء التلسكوبات.

Eğer anlaşma olmazsa, başarısız olurum, ve o üç adam bunu kutlar.
إذا فشلت الصفقة .. أنا أفشل و ثلاث رجال سيحتفلون بذلك

İşte bu yüzden herkes başarılı olurken ben başarısız oldum
ولهذا كنت دائماً أفشل بينما الآخرون نجحوا

Bir çatışmada başarısız olmayacağımı kanıtlamam imkansız.
ليس هناك طريقة لإثبات أني لن أفشل في المعركة

Yani bundan sonraki karşılaşmamızda, başarısız olmayacağım.
لذا المره القادمه التى نتقابل فيها سوف لن أفشل

Tamam oğlum. Bu antrenman işinin aramızda kalmasını istiyorum. Böylece başarısız olsam da utanmayacağım.
حسن يا كلب ، لا تخبر أحداً أنني أتمرن، لكي لا أحرج حينما أفشل

Ama baba olmamdan korkmamalısın çünkü başarısız olmayacağım.
لكنّ يجب ألا تخاف من أني سأكون أب , لأنّي لن أفشل

Yani sizi rahatsız eden soğuğu gidermekte başarısız olmayacağım.
بالاختصار، أنا لن أفشل بإبعاد البرد القارس الذي يلم بك

- Sadece... 15 yıldır hiç başarısız olmadım. Şimdi de olmayacağım.
لم أفشل طوال 15 عاماً و لست مستعداً للفشل الآن

Umarım son zamanlarda başarısız olmamışımdır?
آمل بأني لم أفشل في إدارة الإنتقال الأخير؟

Geçtirdiğim onca test ve alıştırmadan sonra başarısız olacağımdan korkuyor.
-يخشى أن أفشل بعد كل التجارب والتدريبات التي خضعت لها

Yeniden deneme başarısız olursa Makoto ölecek.
. ماكوتو يجب أن يموت فقط عندما أفشل في التحدي

Hayır, yaptığım iş için yeterli olmadığımı düşünür ve başarısız olmamı bekler.
لا هذا النوع من التفكير يعني ان ليس لدي من الكفاءة ما يكفي للنجاح في هذا العمل وانه يتوقع مني أن أفشل

Muhtemelen ordunun en berbat subayı ben olacağım.
سأكون على الارجح أفشل ضابطا رأيتيه بالجيش من قبل

Bu bebeği taşıyan benim ve berbat etmek istemiyorum.
أنا التي أَحْملُ الطفل الرضيعَ و لا أريد أن أفشل بهذا،

Yenilmedim. Yenilmedim.
أنا لم أفشل، أنا لم أفشل

Bu iki şeyi uzlaştırmayı başaramıyorum.
أنا أفشل في التوفيق بين هذين الشيئين

CIA'deki kibirli kardeşim çuvallamamı istiyor. Bu asla olmayacak.
أخي المتغطرس في "سي.أيّ.أي" يحب أنا يراني أفشل وذلك لن يحدث

Hiçbir şey beceremiyorum ve ayakkabım vuruyor.
أسكن في مقطورة بدون تدفئة أفشل في كل شيئ وقدماب تؤلمانني

Emily'i kurtaramadım ama birdaha asla başarısızlığa izin vermeyecektim.
الأن, لقد فقدت إميلى من قبل لكنى لن أفشل ثانية

Senin yaşındayken babam da benim başaramadığımı görmek istemezdi.
أوَتعلم، عندما كنتُ في مثل سنّك لم يرغب والدي في رؤيتي أفشل أيضاً