Peki, sizi, bizimle bir içki içmeye ikna edebilir miyim? | Open Subtitles | الآن هل بالإمكان أن أقنعك بالانضمام لنا فى الشراب ؟ |
Bu kadarla bırakalım. İlk buluşmamız sizi ikna etmedi mi? Anlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد لقاءنا الأول أقنعك أفهم ، تخشى أنى لن ألعب مباراة إعادة |
Buraya seni bütün bunlardan ayrılmaya ikna edebilir miyim diye geldim. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لكى أقنعك بأن تبتعِدى عن كل ذلك. |
Sizi benden asayı almaya ikna eden bu adam.... ülkeyi tamamen savunmasız bırakmayı planlıyor. | Open Subtitles | الرجل الذي أقنعك بأخذ الصولجان مني سيترك الولاية بشكل أعزل |
Pekala bak, neden bana karşısın bilmiyorum, ama benimle çıkmana ikna etmeden, burdan bir yere gitmiyorum | Open Subtitles | حسـن ، لا أدري مـا الذي تكنيـنه ضـدي لكني لن أغـادر حتى أقنعك بـمواعدتـي |
Şehre daha dün geldin ve Kevin'in seni yarış için ikna etmesine mi izin verdin? | Open Subtitles | كيفن أنتي لست في البلدة 24 ساعة و كيفن الأحمق أقنعك بدخول سباق شوارع |
Seni güvenlik önlemi almaya ikna etmek istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أود أن أقنعك بأن تحصل على حرس خاص لك |
Yarın ki seremoni de, sunacağım haberi çekmen için seni ikna edebilmeyi umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن أقنعك بأن تصور تقريرى الإخبارى غداً بالحفل |
Bu önemliydi. Seni bildiğime ikna etmeliydim. | Open Subtitles | هذا كان مهماً كان يجب أن أقنعك أنني كنت أعرف |
Baba, seni ikna etmek istiyorum, ...ama intihar tehdidiyle değil. | Open Subtitles | أريد أن أقنعك يا أبي و لكن ليس عن طريق إخافتك بموضوع الإنتحار |
Oğlumun sizleri bu gece için ikna edebilmesine çok sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرور جداً لأن ابني أقنعك بالحضور الليلة |
Bu berbat bir durum, seni öyle olmadığına ikna etmeye çalışmayacağım, ve bana gelecek yılın her günü, bunun ne kadar | Open Subtitles | هذا أمر سيئ ، و لن أقنعك بأنه ليس كذلك و تستطعين إخباري في كل يوم على مدار السنه القادمة |
Beni tekrar kabul etmen için seni ikna etmeye çalışmayacağım. Niye edesin ki zaten? | Open Subtitles | لن أحاول أن أقنعك أن تقبلي بي ثانية و لماذا ستفعلين؟ |
Chase anneni terk etmen için seni ikna etti ve şimdi kendini sorumlu hissediyor. | Open Subtitles | تشايس أقنعك بترك أمك و الأن يشعر أنه مسؤول |
Birileri ya da bir şeyler seni kötü bir adam olduğuna ikna etmiş ama değilsin. | Open Subtitles | شخصٌ أو شيءٌ أقنعك بذلك لأنّك أنتَ تعتقد أنّك شخص سيء وأنتَ لست كذلك أبداً |
Gitmen için ikna mı etmeliyim, kal mı demeliyim? | Open Subtitles | هل علي أن أقنعك أن تبقى كما أنت أم أطلب منك الذهاب؟ |
Seni cevapları yüz yüze vermen için ikna edemem sanırım. | Open Subtitles | لاأعتقد أني أستطيع أن أقنعك بتسليمهم لي شخصيًا؟ |
Ve seni de bu oyuna ikna etti çünkü hatunlardan önce kankalar gelir ve şu anda ikinizin de düşman olduğu hatun benim, değil mi? | Open Subtitles | وقد أقنعك كي تتواطئ معه في هذا المخطط لأن الأصدقاء قبل العاهرات |
Burada kalmaya ve beni elbise denerken izlemen için seni ikna edebileceğim hiçbir şey olmadığına emin misin? | Open Subtitles | أأنت متأكده أنه لا يوجد شئ لكي أقنعك بـ البقاء هنا ومشاهدتي أجرب بعض الملابس؟ |
Seni nasıl inandırabilirim? | Open Subtitles | كيف لى أن أقنعك |
İşe yaramaz olduğunu düşündüğünde harika olduğuna seni kim inandırdı? | Open Subtitles | ومن أقنعك بأنها رائعة بعد أن ظننت أنها بلا قيمة؟ |
- Seni inandırmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يجب أن أقنعك |