Bir asker olarak söylüyorum, ben onun arazisine hiçbir şey atmadım. | Open Subtitles | هذه كلمة مني أقولها كجندي أنا لم أرمي شيئا على ممتلكاته |
Size söylemek istediğim son söz, inandığım ve Mısırlıların doğruluğunu ispatladığı bir şey: "İnsanların gücü iktidardakilerin gücünden çok daha kuvvetlidir." | TED | آخر كلمة أقولها لكم هي مقولة أثبت المصريون صحتها قوة الشعب أقوى بكثير من قوة الذين يحكمون الشعب |
- Biliyorum, orada gerçekten söylemem gereken bir şey vardı ama söylemedim. | Open Subtitles | هنالك شيء كان يجدر بي أن أقولها هناك و لم أقل و |
söylediğim her bir kelimeye ayrı bir özen göstermem gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد لي من اختيار بشق الأنفس كل كلمة أقولها. |
Ama bundan böyle, sürekli söyleyeceğim. Hepinize! | Open Subtitles | ولكن من الآن, سوف أقولها لك طوال الوقت, جميعكم |
Bu durumda olmasaydım asla söylemeyeceğim kelimeleri atıyorum. | Open Subtitles | تلك الكلمات من المستحيل أن أقولها . حتي لو كنت بهذا الموقف |
Sana şu kadarını söyleyeyim, en kral amcık bile iyi bir kadının aşkının yerini tutamaz. | Open Subtitles | لأنني أقولها لك لا يمكنك مقارنة جسد أي إمرأه بحب حقيقي |
Bunu, söylememi isteyeceği gibi söylüyorum Afro-Amerikalı. | Open Subtitles | أقول الكلمة مرة أخرى : كما كان يود أن أقولها الأمريكي الأفريقي |
Ne dediğimi anlıyor musun? Çünkü uzun zamandır söylüyorum bunları. | Open Subtitles | هل تفهمين ماذا أقول لقد كنت أقولها منذ وقت طويل |
Geçen sefer senden sakladığım için bana kızmıştın. O yüzden direkt söylüyorum. | Open Subtitles | لقد غضبتَ لأنّني تكتمتُ الأمر آخر مرّة لذا أقولها الآن منذ البداية |
Dün gece, harbi söylüyorum, şeffaf bir hayalet beni ziyarete geldi. | Open Subtitles | الليلة الماضية، و أقولها بجديّة لقد زارني شبح شفّاف عدّة مرّات |
- Önce size bir şey söylemek istiyorum! | Open Subtitles | إنتظروا للحطة، عندي بعض الكلمات أريد أن أقولها |
Sorun olmazsa birleşme gerçekleşmeden önce bu insanlara söylemek istediğim bir kaç şey var... | Open Subtitles | هناك قليل من الأشياء أود أقولها لهؤلاء الناس قبل إجراء هذه الصفقة. |
Sağdıç olarak söylemem gereken bir iki şey olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ثمة بعض الأشياء على أن أقولها بصفتي الإشبين |
Kızınıza söylemem gereken şeyler var. O zamana kadar da gitmeyeceğim. | Open Subtitles | ثمة بعض الأشياء أود أن أقولها لإبنتك ولن أرحل من هنا قبل ذلك |
Yalnızca sizinle konuştuğumda benimle konuşacaksınız. Ve söylediğim her kelimeyei dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تكلمونى فقط عندما أوجه لكم الكلام و ستستمعون الى كل كلمه أقولها |
İşte, iş üzerinde yakalanırsak söyleyeceğim şeyler bunlar. Evet! | Open Subtitles | أمورٌ قد أقولها إذا أمسك بنا والداي ونحن نفعلها |
Üstüme gelmeyin, söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنتن في الأساس بعيدات ـ لن أقولها ـ لن تقول أنها تحب |
Dönüp dolaşıp aynı şeyi söylüyorum, ama bırak söyleyeyim. | Open Subtitles | أعرفُ بأني أشكو، و لكن أسَمح لي بان أقولها. |
Tamam, o zaman saçma bir deyiş. Sadece... benden söylememi isteme çünkü söyleyemem, Stanny. Üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً ذلك اذاً تعبير مجازي غبي أرجوك لا تدعني أقولها لك ستاني ، لا استطيع ، أنا آسفة |
Birkaç kere, senin hakkında söylememem gereken bazı şeyler söyledim. | Open Subtitles | مرتان قلت بعض الأشياء ما كان يجب أن أقولها عنك |
Kesinlikle bir Wilson burnu... Ama nasıl desem sanki biraz daha az...? | Open Subtitles | له أنف كأنف أبيه قطعاً, لكن بأقلّ, كيف لي أن أقولها ... |
ve bunu çok sık söylüyorum. Bunu, sana, ne kadar güdük olursam olayım, senin yanımda olduğunu hatırlatmak için diyorum. | TED | أقولها مرارا. أفعل هذا لأذكرك أنها تأتي مني ،أنا البدين القصير |
Kaptan, bunu söylemekten nefret ediyorum... fakat yanlış adamı yakalamışsın. | Open Subtitles | أكره أن أقولها أيها القائد لكنك تتحدث مع الرجل الخطأ |
Bunu belki sana daha sık söylemeliyim ama çoğu zaman beni çok mutlu ediyorsun. | Open Subtitles | يمكن أننى لا يجب أن أقولها .. ولكن يجب على |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة , لا أعرف كيف أقولها ولكني أرى أشياء |
Şunu açıkça söyleyebilirim ki; Bende 1,200 dolar falan yok. | Open Subtitles | سوف أقولها لك بأبسط طريقة لا أملك 1200 دولار |