Aslında benim konum, mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşırsam işe yarar. | TED | في الواقع، تنجح مؤامرتي فقط إذا شاركتها مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Onlardan istediğiniz kadar çok seçebilirsiniz. | TED | يمكنكم انتقاء أكبر عدد منهم كما تريدون. |
Zamanın çoğu kaptanı güvertenin altına mümkün olduğu kadar çok işçi sıkıştıran "sıkı paketçi"ydi. | TED | وكانت السفن حينها تعتمد مبدأ التعبئة الضيقة فهدفهم نقل أكبر عدد ممكن من الرجال أسفل سطح السفينة |
en çok hastaya sahip olan 10 şehirde, her birinde en az 20 bin üniversite öğrencisi vardır. | TED | مع أكبر عدد من المرضى المعتمدين على المعونة الطبية، كل من هذه المدن لديها ما لا يقل عن 20000 طالب جامعي. |
Ve ilginçtir ki, en çok oyun alan insanlar 37 yaşında. | TED | والغريب أن الذين يشتون أكبر عدد من الألعاب عملاهم 37 |
Ciddiyetle; çok sayıda başarılı saldırının övünülecek bir yanı olabileceğini... | Open Subtitles | ويخبرنا بوعي بأنه يوجد شرف بحمل أكبر عدد ممكن من الهجمات الإنتصارية |
Halkınızdan elimizden geldiği kadarını iyileştirmekten memnun oluruz darbenizden hayatta kalanları tabii. | Open Subtitles | يسرّنا أن نعالج أكبر عدد ممكن من جماعتك أقصد الناجين من الانقلاب |
Bu şirketlerin gizliliğimizi korumak için çok az sebebi var, çünkü iş modelleri bizim her şeyi mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmamıza dayalı. | TED | فهذه الشركات لديها حافز صغير جداً لتساعد على حماية خصوصيتنا لأن نماذج عملها تعتمد على مشاركتنا لكل شيء مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Ulaşabileceğiniz kadar çok akıla ulaştırabilen kelime, gerçek kelimedir. | TED | إذًا فالكلمة الحقيقية هي تلك التي تستطيعُ إيصالك إلى أكبر عدد من العقول، |
sonra da bunları söyleyebildiğim kadar çok insana söyledim ki daha sonra kaçıp geri dönmek olmasın. | TED | ثم قمت بإخبار أكبر عدد ممكن من الناس، بحيث لن يكون هناك مجال لأن أتملّص في وقت لاحق. |
Bunun yerine tavsiye olunan, mümkün olduğu kadar çok can almaktır. | Open Subtitles | بل هو أبعد المفضل لقتل أكبر عدد من البشر ممكن. |
Yani diyorum ki... bir RV alalım ve mümkün olduğu kadar çok insandan... bir sürü bebek alıp, onlarla dolduralım... ve Furnace Park'a doğru gidelim. | Open Subtitles | نأتي بسيارة كارفان ونملئها بأكبر عدد من الأطفال من أكبر عدد من الناس ثم نذهب لمنتزه الفرانس |
L mümkün olduğu kadar çok iblisler gibi kurtulmak için önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الأهمية الأكبر أن نتخلص من أكبر عدد من المشعوذين |
Burada daha önce hiç olmadığı kadar çok insan toplandı. | Open Subtitles | الرابع والعشرون من أكتوبر 1928 يتواجد حاليا بهذه القاعة أكبر عدد من الناس تجمعوا من قبل |
Kimin listesinde en çok ölü ünlü olursa oyunu o kazanıyor. | Open Subtitles | و الفائز هو من تكون قائمتة تحتوي على أكبر عدد من المشاهير المتوفين |
en çok kim bulabilir diye... iddiaya giriyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتسابق الآن لنرى من ستجد أكبر عدد منها |
Birinci Körfez Savaşında en çok madalya alan asker. | Open Subtitles | الجندي ذو أكبر عدد ميداليات في حرب الخليج الأولى |
Çömelip kaldırma en az hareketle en çok sayıda kası güçlendirir. | Open Subtitles | رفع الأثقال سوف يقوى أكبر عدد من العضلات بأقل الحركات |
Şimdi yapacağım size bir dakika vermek ve sizden bu yuvarlakların elinizden geldiği kadarını bir obje haline getirmenizi isteyeceğim. | TED | وما سأفعله هو أنني سأقوم بإعطائكم دقيقة واحدة، وأريد منكم أن تحولوا أكبر عدد من الدوائر إلى أشياء ذات شكل معين. |
Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak. | TED | أنا أمين مكتبة, وما أحاول أن أفعله أن أجعل كل أعمال المعرفة بمتناول أكبر عدد ممكن من الراغبين بقراءتها |
Benim görevim, bu mesajı olabildiğince çok kişiye iletmek. | Open Subtitles | مهمتي هي إيصال تلك الرسالة إلى أكبر عدد ممكن من الناس |
mümkün olduğunca çok insanı geri getirmeye odaklanmalıyız, efendim. | Open Subtitles | يجب علينا أن نركز في إستعادة أكبر عدد من رجالنا بالخارج , سيدي |
Hayatlarımızı mümkün olduğunca çok seksi kadın tavlamaya adadık biz. | Open Subtitles | نحن نكرّس حياتنا لإلتقاط أكبر عدد مُمكن من النساء المُثيرات. |