Bu olayların failleri bundan çok daha normal ve sıradan kişilerdir. | TED | الجناة طبيعيون أكثر بكثير من ذلك، وكل يوم أكثر مما قبل. |
Evet, ağaçlar ormanların temelidir fakat bir orman, gördüğünüzden çok daha fazlasıdır ve bugün, ormanlara bakış açınızı değiştirmek istiyorum. | TED | نعم، إن الأشجار هي أساس الغابات، ولكن الغابة هي أكثر بكثير مما نراه، وأريدُ اليوم تغيير طريقة تفكيركم حول الغابات. |
Kesinlikle gerçek özgürlükler hakkında Magna Carta'dan daha çok şey söylemektedir. | TED | هي بالتأكيد تقول أكثر بكثير حول الحريات الحقيقية من ماغنا كارتا. |
Ve bu eller onlar herhangi bir deniz tosunundan daha çok sihre sahipler | Open Subtitles | و هذه الايادى بها الكثير من السحر أكثر بكثير من اى مأكولات بحر |
Dürüst olmak gerekirse, suçu önlemek daha fazla insan ve kurum gerektiriyor. | TED | لأكون صادقًا معكم، منع الجريمة تأخذ أكثر بكثير من أشخاص عديدين وإصلاحيات. |
Çoğu çocuk 12 yaşına gelmeden önce kanoya binmekten veya yıldızlı bir gökyüzünde kamp yapmaktan daha fazla kez Disney Dünyası'na gidecek. | TED | في السابق معظم اطفال سن 12 قد قاموا بزيارة عالم دزني أكثر بكثير من ركوبهم زورق أو التخييم تحت سماء مليئة بالنجوم. |
İnsanların anlamasını istediğim şey, tasarımın şirin sandalyelerden çok daha fazlası, hatta ilk ve en önemlisi, hayatımızın çevresindeki herşey olduğudur. | TED | أريد الناس إن تفهم إن ذلك التصميم هو أكثر بكثير من كونه كراسي جذابة, إنه أولا وقبل كل شيء،كل ماهو حولنا في حياتنا. |
Ona borçluydum... ona geri verdiğim herşeyin çok daha fazlasını. | Open Subtitles | أدين لها أكثر بكثير مِنْ ما يمكننى إرجاعه لها أبداً |
Şunu kabul etmeliyim ki çok daha güçlü bir Goa'uld'un temsilcisiyim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف بأني مجرد مبعوث لجواؤلد قوي أكثر بكثير. |
Adına yardım dediler ama bundan çok daha fazla bir şeydi. | Open Subtitles | يقولون عنها , إنها إغاثة لكنّه كان أكثر بكثير من ذلك |
İkimiz de biliyoruz, sen Charlie için bir öğretmenden çok daha ötesin. | Open Subtitles | هيا , كلانا يعرف أنك كان أكثر بكثير من مجرد معلم لتشارلي |
HudMaSpecs bir geyik bulamazsa, kendinizi çok daha kötü hissedeceksiniz. | Open Subtitles | ستشعر بالسوء أكثر بكثير إن لم يمسك الرئيس بعض الأيّل |
Sana olan borcumdan çok daha fazla edecek bir şey getirdim Big Meat. | Open Subtitles | حصلت على شيء يساوي أكثر. بكثير مما أدين به لك ، بيج مييت |
Aramızda kalsın ama seni kız kardeşinden daha çok beğeniyorum. | Open Subtitles | لا تخبري أحداً , لكنني أحبك أكثر بكثير من أختكِ |
Daha uydun ekipmanım olsaydı daha çok şey öğrenebilirdim ama şu anda öğrenebildiğim şey bunun kendiliğinden ortaya çıkan bir tifüs olmadığı. | Open Subtitles | لو كانتْ لدي المعدات الملائمة لعرفت ما هو أكثر بكثير و لكن ما أعرفه فعلاً إنّ هذه ليس حمى تايفوئيد طبيعية المنشأ |
Fiyatlar kanunun bu tarafında biraz yüksektir.Parçalara bölüp gram olarak sattığında şu ankine göre daha çok para eder. | Open Subtitles | يُسعّر بأعلى بقليل بما إنه غير قانوني عندما تفرق ال3 أونصات , وتبيعه بالقرام هذا أكثر بكثير من عرضك |
daha fazla insanın parası ve zamanı olsaydı, o kadar basit olmazdı. | Open Subtitles | سيكون هناك أكثر بكثير من ذلك إن كان للناس الوقت والمال الكافي |
Ama buna yönelik öfkemin nedeni, kesinlikle durumun gerçekliğinden daha fazlası. | TED | تصيبني تلك القصة بالغضب أكثر بكثير من مجرد هذا الواقع، برغم ذلك. |
İkiliği kışkırtıp, ikisinden biri ol diyorlar ama bizim farklarımız ikiden çok fazla. | TED | ويحّرضون على المنافسات الثنائية، ولكننا لدينا درجات اختلاف أكثر بكثير من هذا. |
Her zaman gelmek isterdim. Ve beklediğimden çok daha iyi. | Open Subtitles | أردت دائما المجىء و هى أكثر بكثير مما كنت أتوقع |
Tabii, birkaç saatlik video. Sesi kısıtlarsak Daha da fazlası. | Open Subtitles | عدة ساعات من الفيديو أو أكثر بكثير لو كانت صوتية فقط |