Yapma şu yaşlı bilge adam ayaklarını. Bundan nefret ediyorum. | Open Subtitles | ـ لا تعمل نفسك رجل عجوز وحكيم، إني أكره هذا |
Gariptim, güvensizdim ve Bundan nefret ediyordum. | TED | كنت أحس بالغرابة، وعدم الأمان، فكنت أكره هذا الشعور. |
Beni yanlışlamaya çalışma, Larry. Bundan nefret ederim. Beni deli eder. | Open Subtitles | لا تثبت أني مخطيء يا لاري ,أكره هذا الأسلوب إنه يجعلني مجنون |
Bu adamdan nefret ediyorum. nefret ediyorum. Gerçekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أكره هذا الرجل، أنا فعلا أكرهه أكره هذا الرجل |
Bu dandik kancadan nefret ediyorum. Ama etrafta böyle dolaşamayacağım kesin. | Open Subtitles | أكره هذا الخطاف الغبي حقاً لكن بالتأكيد لا يمكنني التجول هكذا |
- Tamam, tamam. Gideriz. - Bundan nefret ediyorum. | Open Subtitles | ـ حسناً، حسناً، سنعود ـ انني أكره هذا المنزل |
Bundan nefret ediyorum. Vücudumu iyi gösterdiğini de sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا أكره هذا الشيء أنه لايفيد بشء مطلقاً |
Şimdi buradasın, ama gideceğini biliyorum ve Bundan nefret ediyorum. | Open Subtitles | إنني أكره هذا الجزء أنت مازلت هنا , لكني أعرف انك مغادر , أنا أكره ذلك |
- Başlangıç olarak, Bundan nefret ettiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | نعم ، ماذا تحبين ؟ حسنا ، أنا لا أكره هذا كبداية |
Bundan nefret ediyorum. Ben kontrolden nedenle, gibi yapabileceğimiz bir şey yok hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أكره هذا ، أشعر أنني خارجة عن . السيطرة ، كأنني لا أستطيع أن أفعل أي شيء |
Bundan nefret ediyorum, hiç bana göre değil. - Senin derdin ne? | Open Subtitles | أنا أكره هذا أنا لست معتادآ على هذه الأمور |
Bundan nefret ederim. | Open Subtitles | لا نعلم سواء كان بريئاً أو مذنباً, أكره هذا |
Ama artık yalnızım. Bunu sevmiyorum. Hiç adil değil ve Bundan nefret ediyorum! | Open Subtitles | لكنني وحيد الآن، وأنا أكره هذا هذا ليس عدلاً |
Ona yaptıklarımdan nefret ediyorum. Bundan nefret ediyorum ve üzgünüm. | Open Subtitles | و أكره هذا الذي قد حدث أنني أكره و أنا آسف |
Seni bu hale getirdiğini için o heriften nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أكره هذا الرجل لأنه وضعك في هذا الموقف |
O adam üç kişilikti. Bu işten çok nefret ediyorum. | Open Subtitles | ذلك الضخم كان عن ثلاثة أنا أكره هذا العمل كثيراً |
O adam üç kişilikti. Bu işten çok nefret ediyorum. | Open Subtitles | ذلك الضخم كان عن ثلاثة أنا أكره هذا العمل كثيراً |
Kendi mekanımı korumak için zor kullanmış ama Ondan nefret etmiyorum. | Open Subtitles | حسنا، ربما كنت قاسيا قليلا بالحفاظ على مكاني لكن، أنا لا أكره هذا الرفيق |
O lokantadan nefret ettim. Ne korkunç bir yerdi. | Open Subtitles | أنا أكره هذا المطعم ياله من مكان فظييع |
Böyle lise tarzı muhabbetlerden nefret ederim. | Open Subtitles | أكره هذا النوع من حديث المدرسة الثـانوية |
Buradan nefret ediyorum. Bana istemediğim şeyler yaptırıyor. | Open Subtitles | أكره هذا المكان يجعلني أفعل أشياء لا أريد فعلها |