Duygularım körelmişti. Kendimde değildim. Ve sen bunu kabullenmeyi reddediyorsun. | Open Subtitles | مُخمد المشاعر، ولم أكُن على طبيعتي وأنتِ رفضتِ قبول ذلك |
Bak, seninle her şeyi konuşmak istedim çünkü geçtiğimiz birkaç hafta kendimde değildim. | Open Subtitles | انظر، وددت محادثتك عن كلّ شيء، لأنّي بآخر بضعة أسابيع لم أكُن أنا. |
Beni kurtardın diye seninle değildim. Seni sevdiğim için seninleydim. | Open Subtitles | لم أكُن معك لأنّك أنقذتني، بل كنت معك لأنّي أحببتك. |
Pekala, bu gece içmek için bir sebebe ihtiyacım yoktu. | Open Subtitles | حسناً ، أذاً لم أكُن بحاجة الى سبب لشُرب لكن من اللطيف بأن يكون عندي واحد |
Kocamdan -eski kocamdan- başka hiçbir erkeğe hiç bu kadar yakın olmadım. | Open Subtitles | لم أكُن قريبة بهذا الشّكل لأي رجل فيما عدى زوجي زوجي السّابق |
Hayır umurumda değildi. Yani doğa ile işim bitmişti. Evdeki maceraları görmek istiyordum. | Open Subtitles | لم أكُن أحفل، إذّ كنتُ سئمتُ مغامرات البرية وودتُ مغامرة بالمنزل. |
Ama ben sana hiç iyi bir arkadaş olamadım, üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أكُن صديقة جيدة جداً باالنسبة لك. |
8 yaşından beri bakir biriyle birlikte olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكُن مع شخصٍ بتول منذُ أن كنتُ في الثامنة من عمري |
Marcus'tan ayrıldığın için kızgın olduğumu söylediğimde aslında tam olarak dürüst değildim. | Open Subtitles | عِندما قلت سابقًا أنني غاضبة مِنك ..لهُجرانك ماركوس لم أكُن صريحة بالكامل |
Ama ben ona saygısızlık edip, evine otobüsle gitmesine sebep olan pislik değildim. | Open Subtitles | لكن لم أكُن أنا الأحمق الذى قام بعدم إحترامها وجعلها تأخذ الأتوبيس للمنزل |
Bir yere ait değildim, hiçbir yerde değildim. | Open Subtitles | لم أكُن فى أى مكان, فى أىّ مكانٍ على الاِطلاق. |
Bütün gün seni bekleyecek değildim evlat. Taşıyabilirim dersen tut bakalım. | Open Subtitles | لم أكُن سأنتظرك اليوم بطوله يا بنيّ، تفضّل إذا يسعكَ حملهم جميعاً. |
İşler daha kötü olamazdı. Önceden emin değildim, ama şimdi biliyorum. | Open Subtitles | لم أكُن مُتأكداً قبلاً و لكني الآن أعرفُ ذلك |
Senin aksine, Rusya'da ben suçlu değildim. | Open Subtitles | على عَكسِك. في روسيا أنا لَم أكُن مُجرماً |
Evet, çok kısa konuşmuştuk. Hatırlayacağınızdan emin değildim. | Open Subtitles | نعَم، تَكَلَمنا باختصار لَم أكُن واثِقَة أنكِ ستَتَذَكَرين |
Sen geldiğinde burada değildim, artık döndüğüme göre tanışabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناً، أنا لَم أكُن موجوداً عندما وصَلتْ لِذا فكرتُ أنهُ بما أنني عُدتُ الآن، يجبُ أن نَلتقي |
Belkide hiç bir zaman gerçek bir ben yoktu. | Open Subtitles | أو ربّما لم أكُن موجودة أصلاً منذ البداية. |
Asıl aptal benim. Seninle tam olarak dürüst olmadım. | Open Subtitles | كلّا، بل كنتُ أنا الأحمق لم أكُن صريحًا تمامًا معكَ |
Bir noktadan sonra, sana karşı hislerim olduğunu biliyorum ama ayrılmamızdan sonraki davranışlarım seni kırmaya yönelik değildi. | Open Subtitles | أعلم أنني كُنت أشعر تجاهك بمشاعر في فترة ما لكن أنا لم أتصنع مُعاملتي لكِ بعد إختلافنا ، لم أكُن أنوي جرحك |
Dark webde trafiğini görünce sen olduğuna emin bile olamadım. | Open Subtitles | لمّا لاحظت حركتك على الشبكات القاتمة، لم أكُن موقنة حتّى أنك نفس الشخص. |
Son zamanlarda hiç bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكُن واثقاً بشأن الكثير من الأمور في الفترة الأخيرة |
Kendimi cehaletine çare aramak istemeyen insanlara maruz bırakmayacaktım. Artık bir parçam olan şeyin bana karşı bir silah olarak kullanılmasına asla izin vermeyecektim. | TED | لم أكُن لأُعرض نفسى لأُناس لا يُريدون محو جهلهم، ولم أكُن لأدع شيئاُ يُعدُ الأن جزءاً منى أن يُستخدم كسلاح ضدي. |
Eğer sizden bir adım önde olmasaydım.. ..nehrin dibinde çürüyor olurdum. | Open Subtitles | لو لم أكُن متقدمًا عليكم بخطوة، لكنت جثّة في قاع اليم. |
Hayatta kalan var mıdır, onu da bilmiyordum ya zaten. | Open Subtitles | لم أكُن أعلم إن كان هناك أيّة بشر قد تبقّوا. |
Eğer o zaman orada olsaydım, şimdi burada olamazdım. | Open Subtitles | ، أذا كنتُ قد بقيتُ هنالِكُ لم أكُن سأنجو |
Ben de sana adi şerefsiz dediğimde öyle demek istememiştim. | Open Subtitles | لم أكُن أعنى الأمر أيضاً عندما قُمت بندائك بالأحمق السخيف |