Evlatlık edindirme avukatımız, olası annelere göstermek amacıyla fotoğraf albümü yapmamızı önerdi. | Open Subtitles | محامينا قال أنها ستكون فكرة جيدة لوضع ألبوم صور موجه لأمهات محتملات |
Bu duvara karşı söyleyip, iyi olmasını umabileceğin punk albümü değil. | Open Subtitles | لا ألبوم لموسيقى بانك تعزف فيها كيفما تشاء وتأمل أن تنجح |
Yani bunu kendi maceranızı seçebileceğiniz bir albüm olarak düşünebilirsiniz. | TED | ففكروا بهذا كـ ألبوم ما تختاره لنفسك من مغامرة. |
Bu albümü tamamiyle tek başıma yaptım ve kimsenin bana "Hey Jacob" "bir albüm çıkarmalısın" demesini beklemedim, yoluma baktım | TED | ونعم لقد صنعت هذا الألبوم بنفسي بالكامل ولم أنتظر أن يقول أي شخص، "يا جيكوب عليك أن تصنع ألبوم بنفسك." |
Çünkü patronum Cole Porter'ın başka bir albümünü daha aldı. | Open Subtitles | نعم، لأن رئيسي في العمل وجد ألبوم جديد لكول بارتر |
Neden, herhangi bir zenci adamın eski fotoğraf albümünün kitaplığımda durmasını isteyeyim ki? | Open Subtitles | أعني لماذا سأحتاج ألبوم صور رجل أسمر غير معروف و أبقيه في رف كتبي؟ |
Ama Audrey Hepburn fotografları olan bir albümü var. | Open Subtitles | ولكن كانت تملك ألبوم صور لكاثرين هيبورن بهذا الكبر |
- Veya şu partideki iki küçük çocuk gibi... - Dedelerine fotoğraf albümü yapanlar! | Open Subtitles | أو الطفلين في الحفلة اللذان كانا يصنعان ألبوم لجدهما |
Bu gecenin ihtiyaçları... 12 aile foto albümü, dokuz günlük, | Open Subtitles | متطلبات الّليلة 12 ألبوم صور للعائلة تسع مفكرات شخصية |
Bu gecenin ihtiyaçları... 12 aile foto albümü, dokuz günlük, | Open Subtitles | متطلبات الّليلة 12 ألبوم صور للعائلة تسع مفكرات شخصية |
Fotoğrafçımız balayınız için uygun bir fiyata... bir hediyelik albüm hazırlamaktan mutluluk duyacaktır. | Open Subtitles | للنقود الضئيلة مصورنا سوف يجهز لكم ألبوم صور هدية لكم |
Plaklarımın arasına bak. Yetmişlerin sonunda bir albüm çıkardılar. | Open Subtitles | أنظر في رفّ الأسطوانات، لقد أصدروا ألبوم في أواخر السبعينيات |
Bu dolduğunda annem bana yeni bir albüm alacakmış. | Open Subtitles | ماما وعدتني بشراء ألبوم جديد عندما يمتليء هذا |
Yeni bir sound bulması gerekirken o yeni albüm yapmaya kalkışıyor aynı eski gitaristlerle ve azami güvenlikli bir hapishanede. | Open Subtitles | يحتاج صوتاً جديداً و كل ما يريد هو تسجيل ألبوم على الهواء مع نفس الفريق |
Anne, benim! Küçükken benim için yaptığın fotoğraf albümünü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أمي ، هذه أنا ، هل تذكرين ألبوم صوري حينما كنتُ طفلة؟ |
Senin şu Bruce Springsteen albümünü doğaç çalışını. | Open Subtitles | عندما كنت تقرع الطبل على ألبوم بروس بريقستين |
1959, "Kind of Blue" albümünün, "So What" parçasının taslağıydı. | Open Subtitles | وكانت قطعة مؤسس 'وماذا في ذلك'، على نوع ألبوم الأزرق، 1959. |
Amca, acaba Joel'in düğün albümüne bakabilir miyiz? | Open Subtitles | عمي،هل يمكننا إلقاء نظرة على ألبوم زفاف جويل؟ |
Ve bu konuşmayı sevdiyseniz şiir albümümü almak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | فيجدر بكم شراء ألبوم الكلمات الناطقة خاصتي. |
Sırada Sons of Thunder'ın albümünden Scrambled Eggs and Wobbly Legs isimli parça var. | Open Subtitles | هذه الأغنية ل زى ثنز اوف ساندر من ألبوم سكرامبلد ايجز أند ويبلى ليجز |
Bu gece söylediğim şarkılar "Playing Chess" adını verdiğim albümden o şarkılara bir saygı olarak. | TED | والأغاني التي أقدمها الليلة هي من ألبوم قمت بطرحه يدعى "لعب الشطرنج" أكرم بها تلك الأغاني. |
Umurumda olan şey albümün şirketin bir albüm daha yapmasına izin verecek kadar iyi olması. | Open Subtitles | أهتم بألبوم يكون ناجحا بما فيه الكفاية للشركة من أحل إنتاج ألبوم آخر |
Hangisi kanıt olarak Tate-LaBianca cinayet dosyalarında Los Angeles, 1969'da piyasaya çıkmış meşhur albümdür? | Open Subtitles | أي ألبوم قدم على نحو معروف بقضيتي تايت و لابيانكا الجنائيتين؟ في لوس أنجلوس عام ١٩٦٩؟ |
Nişan albümleri. | Open Subtitles | حسناً، هذا ألبوم الخُطوبة. |
Fotoğraflar ve hatırlanası şeyleri hatıra albümlerine anlamlı yazılarla birlikte koyma geleneğidir. | Open Subtitles | تقليد لوضع الصور والأشياء التذكيرية لعائلة تضع ألبوم تذكير عائلية مع صحيفة لذو القرابة |
- Seni etkileyen bir plak kapağı. | Open Subtitles | غلاف ألبوم قد أثار في نفسك شعورا , ذات مرة |
Ben hayati malzemeleri alıyordum, o resim albümlerini. | Open Subtitles | ها أنا ذا، أقوم بجمع عتاد يساعدنا على البقاء وهي تقوم بأخذ ألبوم الصور... |
Tıpkı Beatles'ın White Album'ünü ilk kez dinlemek gibi bir şey. | Open Subtitles | انه مثل ألاستماع الى البيتلز ألبوم أبيض للمرة الأولى |