Elime bir kağıt parçası alıyorum. Aklımdaki hikayeyi görselleştiriyorum. bazen eskiz yapıyorum. Bazen de buna gerek kalmıyor. | TED | ألتقط ورقة وأتخيل قصتي أحيانا أرسمها أو لا أفعل |
Kendi resmimi çekiyorum – geçen yıldan beri yaptığım bir şey bu – her Allah’ın günü çekiyorum. | TED | أخذت ألتقط صورا لنفسي .. أفعل هذا منذ مايقارب العام الماضي .. صورة لنفسي كل يوم. |
İpi al, kendini bağla. Patrick seni yukarı kaldıracak. | Open Subtitles | ألتقط حمّالة الأمان وتسلق سيقوم باتريك برفعك |
Hayatımda hiç eğlenmediğim kadar eğleniyormuşum gibi gösteren foto çekeyim. | Open Subtitles | ، أحتاج أن ألتقط صورًا لنفسي، لحظوّي بأفضل أوقات حياتي. |
Resmini çekebilir miyim? Kımıldama ve şapkanı düzelt... | Open Subtitles | مرحــباً، نحن هنا ليوم واحد هل تمانع إذا ألتقط لك صورة؟ |
O sırada nasıl hissettiğimi hatırlamak için köprünün bir resmini çekmek istedim. | Open Subtitles | لذلك أردت أن ألتقط الصورة لتُذكّرني بتلك اللحظة، وكيف كان شعوري يومها |
Gelecek kuşaklar için takım fotoğrafı çek Tony. | Open Subtitles | طونى, ألتقط صورة للفريق من أجل الأجيال القادمة فلتنسى الأجيال القادمة |
Hayır. Bu resmi bir fotoğrafçı Kaliforniya'da çekti. | Open Subtitles | لا أحد المصورين ألتقط لي صورة عندما كنت في كاليفورنيا |
Beş altı, sopaları alıyorum. Yedi sekiz, sopaları yatırıyorum. | Open Subtitles | خمسة، ستة، ألتقط الأعواد سبعة، ثمانية، أمدها |
Yaşam belirtisi alıyorum ama yerlerini tespit edemiyorum. | Open Subtitles | أنا ألتقط أثاراً لأشكال من الحياة لكن لا يمكننى ، تحديد أماكنهم |
Kararsız yaşam sinyalleri alıyorum ama parazit de olabilir. | Open Subtitles | ألتقط مؤشرات حياة متعارضة لكن أجهزة الحس قد تكون مخطئة وتلتقط الأشباح |
SJ: Oradaki benim, her yerin fotoğrafını çekiyorum. | TED | س.ج. : وهذا أنا هناك، ألتقط الصور طوال الطريق |
Pek ilgili değilim zaten, sadece büyük annemin fotoğraflarını çekiyorum. Onu her hafta ziyarete giderim. | Open Subtitles | ليس كثيرًا، أنا فقط ألتقط الصور لجدتي، أزورها كل أسبوع |
Şu taşlardan birini al, büyük kayalığın arkasına geç, birkaç dakika sonra, siyahlı adam köşeden koşarak gelecek. | Open Subtitles | ألتقط واحده من هذه الصخور توارى خلف الصخره الكبيره خلال دقائق قليله.. الرجل ذو الرداء الأسود سيأتى عدوا من الطريق الملتوى |
Seninle çocukların bir resmini çekeyim. Büyüdüklerinde... - ...bu hallerini özleyeceksin. | Open Subtitles | دعني ألتقط صورةً لك وللطفلين ستفتقد هذه اللحظات عندما يكبران |
Tamam. Ama önce bir resminizi çekebilir miyim? | Open Subtitles | حسن، لكن هل أستطيع أن ألتقط صورة لك أولا? |
Bir başka yıldızın etrafındaki Dünya benzeri bir gezegenin böyle bir fotoğrafını çekmek istiyorum. | TED | أريد أن ألتقط ذلك لكوكب شمسي شبيه بالأرض. |
Belki de sadece işi sevdiğim için yapıyorumdur. Çok para veriyorlar. Fotoğraf çek, daha çok hatırlarsın. | Open Subtitles | ربما أقوم بذلك من أجل حب هذا العمل سيدفعون لي الكثير ألتقط صوره سيأخذ وقت أطول |
- Fotoğrafı kim çekti efendim? | Open Subtitles | و ليس من أمامها. من ألتقط الصورة، يا سيدي ؟ |
Yılda yaklaşık 5.000 kadar fotoğraf çekerim ve düşündüm ki bunlardan bazılarını düzenleyip size uygun ve ilginç gelebilecek imgeleri sunabilirim. | TED | ألتقط حوالي 5000 صورة في السنة فكرت أن أقوم بتعديل بعضها وأن أحاول أن أبتكر بعض الصور الملائمة والمثيرة لاهتمامكم |
Yarım saat içinde Gold Coast'taki sörf yarışmasının fotoğraflarını çekmem gerek. | Open Subtitles | "يفترض أن ألتقط صوراً مصيريه في "الساحل الذهبي قبل 30 دقيقه |
Tanımlanmamış Beş yaşam formu algılıyorum. | Open Subtitles | أنا ألتقط خمس أنواع من أشكال الحياة غير المعرّفة |
Zaten benim de motosikletimi almam lazım. | Open Subtitles | يجب أن ألتقط دراجتي الصغيرة على أية حال، كما تعرف |
Artık sinirlendiğim zaman derin derin nefes alıp, stres topumu sıkıyorum. | Open Subtitles | والآن عندما أغضب، ألتقط أنفاساً عميقة وأعتصر كرة التوتر |
Yakala ve bırak. | Open Subtitles | ألتقط و أطلق أطلق.. |