| Joe'larda bizde olmayan iki şey var para ve güzel yiyecekler. | Open Subtitles | فكر في الأمر المطعم فيه أمران ليسا عندنا المال والطعام الجيد |
| Böyle bir ekibi bir arada tutabilecek iki şey var. | Open Subtitles | هناك أمران فقط يبقيان مثل هذه المجموعة مترابطة فيما بينها |
| Ama başsavcı olduğumda cezai adalete bakışımı değiştiren iki şey oldu. | TED | ثم أصبحت النائب العام، لقد حصل أمران قد غيرا الطريقة التي أرى بها العدالة الجنائية. |
| Genellikle bu noktada iki şey olabilir. | TED | بشكل عام، في هذه الحالة، قد يحدث أمران: |
| Tabii, 16 yaşındaki bir kız ve 16 yaşındaki bir psikopat farklı şeylerdir. | Open Subtitles | نعم هي بعمر 16 و لديها فقط 16 نوع من المزاج لكن هذان أمران مختلفان |
| Bu süreci hızlandırabilecek iki şey var. | TED | هنالك أمران يمكنهما تسريع العملية بأكملها. |
| Evet, sukemeri ve sıhhi tesisat Romalıların yaptığı iki şey. | Open Subtitles | حسنا, القناه و المصارف الصحيه أمران قام بهما الرومان |
| Babam öldüğünde bana iki şey bıraktı. | Open Subtitles | و عندما توفى والدي، ترك لي أمران مُهمَّان: |
| O yüzden benim CIA'e dönmemi kaldırabileceğini söylemeden bilmen gereken iki şey var. | Open Subtitles | لذا ،قبل أن تخبريني أنكِ تستطيعِ تحمل عودتي للمخابرات المركزية يوجد أمران يجب عليك معرفتهم |
| Anaokulunda iki şey öğrendim... bir, ellerime hakim olmayı, iki, kim koklarsa buna katlanır.. | Open Subtitles | أمران تعلمتهما . . في الحضانة الأول , ابقي يدكِ لنفسكِ |
| Guru olma yolunda şiddet hakkında iki şey öğretilir. | Open Subtitles | هناك أمران بخصوص العنف يعلموه لك عندما تكون معلم روحاني |
| Ve bu dünyada umursadığım iki şey var. | Open Subtitles | وهنالك أمران فقط اهتم بهما في هذا العالم |
| Mektupta o kadar belli olmayan iki şey var. Öleceğini biliyordu ve seni çok seviyormış. | Open Subtitles | هناك أمران جليان بهذه الرسالة، كان يعلم بأنه سيموت وأنه أحبك كثيراً |
| Bak, iki şey aynı anda oldu diye, bu ikisi bağlantılı demek değildir. | Open Subtitles | إذا حدث أمران في الوقت ذاته فلا يعني هذا أنهما متصلان |
| Önümüzdeki 90 saniyede iki şey olacak. | Open Subtitles | ـ هناك أمران سيحدثان في 90 ثانية المقبلة. |
| Onu çaldım ve buraya getirdim. O gece iki şey oldu... | Open Subtitles | سرقته منها و أحضرته إلى هنا و حدث تلك الليلة أمران... |
| "Hayatta asla hazırlıklı olmadığımız iki şey vardır İkizler." | Open Subtitles | هناك أمران بالحياة لا يمكن أن نستعد لهم أبدا |
| İşlemlerini yapın. Karakola götürün. Önümüzdeki 90 saniyede iki şey olacak. | Open Subtitles | .ـ خذه إلى سجن الولاية .ـ هناك أمران سيحدثان في 90 ثانية المقبلة |
| Nerede olduklarıyla onları yakalayıp örnek almak birbirinden çok farklı iki şey. | Open Subtitles | لكن معرفة مكانها والعثور على أحدها لأخذ العينة أمران مختلفان |
| Net bir hedefinin olması ve hedefi on ikiden vurmak çok farklı şeylerdir. | Open Subtitles | أن يكون لديك هدف واضح وإصابة كبد الهدف أمران مختلفان جدًا. |