Memur Charles Lang'e bu nişanı veriyorum, ve sağlıklar diliyorum. | Open Subtitles | لذلك أمنح الشرطي شارلي لانج وسام الشجاعة متمنيا له شفاء سريع |
Sonuç olarak, önceliği vücudun gerçek sahibine veriyorum. | Open Subtitles | إلى تلك النهاية ، أمنح الأولوية إلى المالك الأصلي للجسد |
ES: Program için düzgün isim kullandığı için NSA'nın hakkını vermek isterim. | TED | إد: إذن علي أن أمنح بعض التقدير لالـNSA لإستخدامها أسماً ملائمًا هاهنا. |
Oğullarımıza, kadın karakterle empati kurma, böylece daha sağlam erkekler olma fırsatı vermek istiyorum. | TED | أريد أن أمنح الفرصة لأولادنا الصغار كي يتعاطفوا مع الشخصيات النسائية فيصبحون رجالًا كاملين |
Asla karşılıksız bir şey vermem. Her zaman bedelini alırım. | Open Subtitles | أنا لا أمنح شيئاً أبداً بدون مقابل فأنا أحصل على المقابل دئماً |
Halka hayatlarının en büyük hayalini vereceğim. | Open Subtitles | سوف أمنح هؤلاء الناس أعظم أحلامهم |
Bu mini-işkenceye gereğinden fazla prim vermeye niyetim yok. | Open Subtitles | ..لا أريد أن أمنح هذا الاضطهاد المصغّر اهتمامًا أكثر مما يستحق |
Nick ve Ambar'a bir fırsat vermedim diye sorduğumda, tek cevap | Open Subtitles | بإنّني لم أمنح نيك وفرصة أمبار، أنا سيكون عندي جواب واحد |
Fazla beklentim yok. Fazla vermiyorum. Fazla almıyorum. | Open Subtitles | لا أنتظر الكثير، أمنح الكثير و لا آخذ الكثير. |
"Ben, Prof. Severus Snape yeni Arayıcılarının çalışması gerektiğinden Slytherin takımına bugün antrenman yapması için izin veriyorum." | Open Subtitles | أنا، الأستاذ سيفيروس سناب أمنح فريق سليزرين الإذن بالتدرب اليوم بسبب حاجتهم إلى تدريب باحثهم الجديد |
...6 haftalık zaman dilimi veriyorum bütün kanıtları ve ifadeleri bir araya getirmek için. | Open Subtitles | أمنح فترة 6 أشهر اجمع كل الأدلة والأقوال الممكنة |
Söylediğin her şey korku ve nefret doluyken ben aslında insanlara yardım ederek gerçek sevgiyi veriyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك كل ما تقوله مليئ بالكراهية والخوف بينما أنا أساعد الناس فعلاً أمنح وأتلقّي الحب، الحب الحقيقي. |
Sadece kardeşime çöp çıkarma dünya rekorunu kırması için şans veriyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أمنح أخي الصغير فرصة لكي يحطم الرقم العالمي في إخراج القمامة |
Vücuduma ihtiyacı olan şeyi yoğun ve güçlü bir şekilde veriyorum gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر وكأنني أمنح جسدي شيئاً يحتاج إليه بطريقة شديدة وقوية. |
Ben sadece, karısına balayında düşünmesi gereken bir şeyler vermek istedim. | Open Subtitles | لقد اردت فقط أن أمنح زوجته شئ لتفكر به فى شهر العسل |
Tokyo ve Japonya'ya daha iyi bir gelecek vermek için çalışmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سأستمر في عملي كي أمنح طوكيو واليابان مستقبلا أفضل |
Bütün bunlar babam ve kızkardeşime güzel bir dinlenme mekanı vermek istememden oldu. | Open Subtitles | ؟ كل ذلك لأنني أردت أن أمنح أختي و أبي مكاناً جميلاً لراحة روحهم |
Fakat ona hak etmediği bir şey vermek istemiyorum. | Open Subtitles | و لكني لا أريد أن أمنح ذلك الرجل هدية لا يستحقها |
Ruhum olmadan vücudumu vermem vucudum olmadan da ruhumu. | Open Subtitles | فأنا لا أمنح جسدي دون روحي و كذلك لا أمنح روحي دون جسدي |
Bir pisliğe istediğini vereceğim için senden bir daha eğitim alamayacak mıyım yani? | Open Subtitles | أريدألاأتدربمعك مجدداًحتى... أمنح ذاك الأحمق العرض الذي يريده ؟ |
Bekleyin, tavsiye vermeye bayılırım. Polonya'da bir gazetede tavsiye köşem vardı. | Open Subtitles | مهلًا، كم أحبّ أن أمنح نصائح، حظيتُ بعمود نصائح في (بولندا). |
Hiç vermedim. Halen daha elde etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | في الفترة الحالية من حياتي ما زلت آخذ ولا أمنح |
Kendime biraz nefes almak için, biraz kendimle mücadele edebilmek için iki haftalık bir süre bile vermiyorum. | Open Subtitles | لم أمنح نفسى ولو أسبوعين لأتصالح مع نفسى |
Senato yeniden yönetime geçmeye... hazır oluncaya dek... bütün yetkilerim emaneten Maximus'a geçecek. | Open Subtitles | سوف أمنح سلطتي لـ(ماكسيموس)، مؤقتاً حتى يكون مجلس الشيوخ قادراً على تولي الإدارة مرة أخرى |
Cenova Kraliyet tacının bana verdiği güçle sizi şövalye ilan ediyorum, Bay... | Open Subtitles | بموجب القوة التي منحتها بتاج جنوفيا الملكي أمنح |