üzgünüm beyefendi ama on iki sandviçin de parasını vermelisiniz. | Open Subtitles | أنا متأسف يا سيدي لكن عليك دفع ثمن 12 قطعة |
üzgünüm ama şuanda onun için yapabileceğimiz bir şey yok. Hemen limana gitmeliyiz. | Open Subtitles | أنا متأسف لا يمكننا فعل شيء حيالها الآن علينا الوصول إلى مرفأ السفن |
üzgünüm, sinyora. Ama öylesine açım ki... | Open Subtitles | أنا متأسف يا سيدتي، أنت تعرفين كم أنا جائع. |
ve eğer bilginiz ve anlayışınız üzerinde zorlayıcı olursam özür dilerim. | TED | و أنا متأسف إذا أضفت بعض التوضيح , و أفهتمك البعض |
Daha önce sizi aşağıladığım için özür dilerim. Yanlış yaptım. | Open Subtitles | أنا متأسف إذا كنت قد أهنتك مسبقاً لقد كنت مخطئاً. |
üzgünüm, ispat ettiğimi asla iddia etmemeliydim. | Open Subtitles | أنا متأسف فلم يجدر بي أبداً إدّعاء أني برهنتها. |
Felaket üzgünüm çocuklar, ama Ed delirdiği zaman bilirsiniz, aklına bir şeyler gelir. | Open Subtitles | أنا متأسف بشدة يا أصحاب ولكن عندما تكون آد غاضبة كما تعلمون تسئ التفكير فى الناس |
üzgünüm, ama buradaki deliller tüm karşı argümanları bastırır türde. | Open Subtitles | أنا متأسف, لكن الحقائق هنا تدحض تماماً أي نقاش حول هذا. |
üzgünüm, ama o benim büyükannem. Bu onu son görüşüm olabilir. | Open Subtitles | أنا متأسف ولكنها جدتي وستكون المره الأخيره التي سأراها |
üzgünüm ama fotoğrafçılık günlerim bitti. | Open Subtitles | أنا متأسف لكي أيامي في مهنة التصوير قد ولت |
Sana daha önce vurduğum için üzgünüm. Yapmak istememiştim. | Open Subtitles | أنا متأسف لأنني ضربتك من قبل لم أعني هذا |
Dün olanlar için üzgünüm. Zayıf olduğum bir ana denk geldi. | Open Subtitles | أنا متأسف لما حدث ليلة البارحة لقد كانت لحظة ضعف |
Bak, bu rezaletle ortaya çıktığım için üzgünüm çünkü açıkçası kimse bu konuda bir bok yapmayacak. | Open Subtitles | أنا متأسف لأني جلبت كل هذا لك.. لأنه بصراحة ، لا أحد سيقوم بأي شيئ بشأنه على أيه حال |
Seni buraya getirmek için söylediğim yalandan ötürü özür dilerim. | Open Subtitles | أنا متأسف لأنّي إضطررتٌ للكذب من أجل إحضاركِ إلى هنا |
Çık dışarı! Bağırdığım için özür dilerim, dediğim gibi, kart çalışmadı. | Open Subtitles | أنا متأسف لرفع صوتي عليكِ ولكنّني متأسف، لقد تمّ رفض بطاقتكِ |
özür dilerim, evet. Kusura bakma bu uygunsuz bir davranıştı. | Open Subtitles | متأسف، أجل، أنا متأسف لقد كان تصرّف غير لائق منّي |
Paintball silahı olduğunu söylediğimde bana inanmıştın, bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | وصدّقتِني حينما أخبرتِك بأنّها بندقية ألوان، أنا متأسف |
Ve her şey için özür dilerim. Ben gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأسف جداً على كل شيء أنا متأسف جداً |
Bekle bir dakika. Anlaşılan seni incitmişim. Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | انتظري لحظة يبدو أنني جرحتك و أنا متأسف لذلك |
Lindsay, elektrik sorununu duyduğuma üzüldüm ama bu artık benim sorunum değil. | Open Subtitles | ليندزي, أنا متأسف لسماع ما يحدث لك لكنها ليست مشكلتي بعد الآن |
Kusura bakmayın, kız polisler. Yine de sizi sikip atmamız lazım. | Open Subtitles | فتيات الشرطة , أنا متأسف , لا زال علينا أن نضاجعكِ |
- üzgünüm ama benim suçum değildi. | Open Subtitles | انظر أنا متأسف حسناً؟ إنه ليس خطأي |
Elbette. Affedersin. Sen ikinci orta adam olacaksın. | Open Subtitles | أكيد, أنا متأسف ستكون أنت ثاني شخص في المنتصف |