Onunla işim bittiğinde, kardeşin olabilir. Onun kardeşim olmasına değil, ben olmasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | وعندما أنتهي منه سيكون أخيك - لا أريده أخي ، أريده أنا - |
Şapkasını eve gönderdiği için pişman olacak Onunla işim bittiğinde, şapkası kafasına olmayacak! | Open Subtitles | سوف يندم على إرساله لقبعته إلى الديار. لأنها لن تتسع لرأسه عندما أنتهي منه! |
Onunla işim bitince yemeğini benim elimden yiyecek. | Open Subtitles | عندما أنتهي منه سيأكل من يدي |
-Evet? Lindsay'in verdiği rapor, Sanırım tam olarak bitirmedim. | Open Subtitles | التقرير الذي سلّمته ليندساي أخشى أني لم أنتهي منه تماما. |
Hayır dedim sana, işim bittiği zaman senin olacak. | Open Subtitles | لا ، لقد أخبرتك ، إنه لكِ حالما أنتهي منه |
İşim bittiğinde bu çocuğun ciddi bir oksijen desteğine ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | فذلك الفتى سوف يحتاج إلى بعض .. من الأكسجين الحقيقي بعد أن أنتهي منه |
- Defolun buradan - Onunla işim bitti. | Open Subtitles | ابتعد من هنا لم أنتهي منه بعد |
Onunla işim bittiğinde DiNozzo'yu geri alacaksın. | Open Subtitles | ستسترجع العميل (دينوزو) عندما أنتهي منه. |
Chesterfield denen adamı bulacağım, Onunla işim bittiğinde, yumruğumdan büyük parçası olmayacak. | Open Subtitles | سأجده (تشيسترفيلد) هذا وحين أنتهي منه لن يكون هناك قطعة منه أكبر من قبضة يدي |
- Onunla işim bittiğinde ölmüş olacak. | Open Subtitles | -سيكون ميتاً عندما أنتهي منه. |
- Onunla işim bitmedi. | Open Subtitles | لم أنتهي منه |
Onunla işim bitmedi! | Open Subtitles | لم أنتهي منه! |
Henüz bitirmedim. | Open Subtitles | أنا ما زلت لم أنتهي منه حتى الآن |
Hayır, daha bitirmedim. | Open Subtitles | ـ لا ، أريد أن أنتهي منه |
Henüz bitirmedim. | Open Subtitles | في الحفيقة لم أنتهي منه. |
Evet işim bittiği zaman. | Open Subtitles | اجل... حينما أنتهي منه |
İşim bittiğinde iksir ustanız hala sizinle birlikte olacak, hiç korkmayın. | Open Subtitles | سيبقى لديكم أستاذ جرعات عندما أنتهي منه لا تنزعجوا |
İşim bittiğinde, çocuğuna yaptığını ona da yapabilirsin. | Open Subtitles | وعندما أنتهي منه , يمكنك إعادته كما فعلت مع إبنه |