Yalnız gitmene izin veremem şimdi senin yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | لن أدعك تذهب لوحدك الآن ، أنت بحاجة إلى المساعدة |
Tamam adamım gel hadi senin biraz araya ihtiyacın var bilirsin? | Open Subtitles | حسنا ، هيا يارجل ، أنت بحاجة للراحة ، حسنا ؟ |
Yani dosyalarını çalması için üçüncü sınıf bir gazeteciye ihtiyacın var. | Open Subtitles | إذن أنت بحاجة لصحفي من الدرجة الثالثة لمساعدتك على استعادة أبحاثك |
Sana da disiplin lazım. Tıpkı benim muayyen dönemim gibi. | Open Subtitles | أنت بحاجة للنظام كما أتمنى أن لا تأتيني الدورة الشهرية |
Diğer iskele temelli tasarımlar düşünüldüğünde gerçekten disiplinler arası işbirliği gerekiyor. | TED | وعندما تفكر في تصميم تلك السقالات الأخرى، ففي الحقيقة أنت بحاجة إلى فريق متعدد التخصصات بكل ما تعنيه هذه الكلمة. |
Hindi yiyeceksen o dişlere ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | أنت بحاجة لأسنانك إذا أردت أن تأكل الديك الرومي. |
Küçük bir hazırlık dönemine ihtiyacın var, uçak maliyetlerinin altında ezileceksin. | Open Subtitles | أنت بحاجة قليلاً للمزيد من القيادة، أو سوف تتحطم في الجو. |
Bunu söylemek zor, ama paraya da ihtiyacın var, değil mi? | Open Subtitles | إنه من الصعب قول ذلك ولكن أنت بحاجة للمال . صحيح |
Bunca şeyden sonra, bir tatile ihtiyacın var. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى أجازة بعد ما مررت به شكراً |
- Bir bira daha içmem lazım. - Bir biraya daha ihtiyacın var. | Open Subtitles | أحتاج لبيرة أخرى آه ، أنت بحاجة لبيرة أخرى |
Dostum, bulabileceğin her türlü yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى كل المساعدة التي يمكنك الحصول عليها |
Bu Wanda. Hay aksi, bebek. Senin yeni bir façaya ihtiyacın var. | Open Subtitles | .اسمعي يا عزيزتي، أنت بحاجة إلي مظهر جديد |
Bir yardıma ihtiyacın var senin. Normal bir psikiyatrist sana yardım bile edemez. | Open Subtitles | أنت بحاجة لمساعدة، لن يستطيع مساعدتك أي طبيب نفسي |
Zamana ihtiyacın var. Doğru düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى مزيد من الوقت أصبحت لاتفكر بطريقة صحيحة |
Süreçte, bir problemi tehlike haline gelmeden yakalayıp, onun için bir şeyler yapabileceğiniz anları belirlemeniz lazım. | TED | أنت بحاجة إلى تحديد اللحظات في عملية عندما يمكنك فعلا التقاط مشكلة قبل أن يصبح خطرا ونفعل شيئا حيال ذلك. |
İşbirliği yapanları ödüllendirmeniz ve işbirliği yapmayanları suçlamanız lazım. | TED | أنت بحاجة إلى مكافأة هؤلاء الذين يتعاونون و تعاتب هؤلاء الذين لا يتعاونون. |
Sana, seni gözünün önünden ayırmayacak bir kadın lazım. | Open Subtitles | أنت بحاجة امرأة لا تسمح لك بأن تغيب عن ناظريها. |
- Evet. Dağlardan. O zaman, bir şeyi bilmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | إذاً, أنت بحاجة لمعرفة شيء فوق, الطريق يصبح كالشوكة |
Konu hakkında bir iki şey öğrenmen gerekiyor. | Open Subtitles | أنت بحاجة لمزيد من التعليم بهذا الموضوع, |
Onu ateşlemek için maddeyle karşı maddenin infilakından çıkacak enerjiye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لتشغيلها أنت بحاجة إلى إطلاق الطاقة من التفجير في المادة والمادة المضادة |
İçeri girip göz atmak ister misin? | Open Subtitles | أنت هل أنت بحاجة إلى المساعدة تصل إليها؟ |
Eğer bir şeyler başarmak istiyorsan bunu hissederek yapmak gerekir. | Open Subtitles | إذا كنت تريد الإنطلاق , أنت بحاجة لشىء ذات معنى |
Ama bir Yodel'a gerek var. Güzel. | Open Subtitles | أنت بحاجة لليودل كما أعتقد حسنا عمل جيد |
O zaman tek yapman gereken onunla konuşup gerçekten neler hissettiğini söylemen. | Open Subtitles | إذاً أنت بحاجة للذهاب و الحديث معها وقل لها بالضبط كيف تشعر |