| En yakın taktik ekibin 10 dakika mesafede olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم أن أقرب فريق استجابة تكتيكي على بعد عشرة دقائق |
| Sinemaya kaçak girmenin suç olduğunu biliyorsunuz değil mi efendim? | Open Subtitles | سيدي، أنت تعلم أن التسلل إلى مسرح يعتبر جريمة، أليس كذلك؟ |
| Biliyorsun ki senin kurumun çöktüğü için benim ekibim var oldu. | Open Subtitles | أنت تعلم أن سبب وجود منظمتي هو فشل منظمتك |
| Biliyorsun ki senin kurumun çöktüğü için benim ekibim var oldu. | Open Subtitles | أنت تعلم أن سبب وجود منظمتي هو فشل منظمتك |
| Biz Fransızların pazar sabahında çalışmaktan ne kadar hazzetmediğimizi bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلم أن القليل من الفرنسيين يودون العمل يوم الأحد |
| Red, bir eş değiştirme partisinde olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ريد, أنت تعلم أن هذه حفلة لتبادل الزوجات, أليس كذلك؟ |
| - Biliyorsunuz ki kurallara aykırı. | Open Subtitles | حسناً ، أنت تعلم أن هذا ضد القوانين |
| Bu duyduğum en saçma şeydi. - Böyle olmadığını sen de biliyorsun. | Open Subtitles | كان هذا أسخف شئ سمعته و أنت تعلم أن هذا لم يحدث |
| Fakat tüm bunların bana ait olduğunu biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | لكن أنت تعلم أن كل هذه الكنوز ملكي، بالحق. |
| Hasta bilgilerine erişimin yasak olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم أن ملفات المريض مقيدة الوصول |
| Canlı sinirlerin ölü sinirlerden daha iyi olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم أن العصب الحي أفضل من الميت. |
| Doğru olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم أن هذا صحيح |
| O zaman, efendim, Velour'un kumar bağımlısı olan iradesi zayıf bir dalkavuk olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً يا سيدي، أنت تعلم أن (فيلور) كان رجلا مأموراً جباناً مع إدمان على القمار. |
| Kevin, Biliyorsun ki annem çok kızar eğer bu şeyleri yemeyi düşündüğümüzü duysaydı bu çikolatalı kremalı leziz şeyleri... | Open Subtitles | كيفن.. أنت تعلم أن أمي ستكون مستائة لو علمت أننا أكلنا شيئاً من هذه شوكولاته... |
| Biliyorsun ki senin iyi olmanı... isterim. | Open Subtitles | أنت تعلم أن هذا ما أريده أن تكون بخير |
| Biliyorsun ki ikisini de yapmalısın! | Open Subtitles | أنت تعلم أن عليك القيام بالإثنين |
| Psikiyatr olarak, seksin sorunların üstünü kapattığını bilirsin. | Open Subtitles | و كطبيب نفسي أنت تعلم أن الجنس سيغطي فقط المشكله |
| bilirsin şu süper kahramanları gizli kimliklerini-- | Open Subtitles | عظيم أنت تعلم أن للأبطال الخارقين هوية سرية، حيث |
| Süper kahramanların gizli kimlikleri vardır, bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلم أن للأبطال الخارقين هوية سرية، حيث |
| Bunu yapmanın tek bir yolu olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أن هناك طريقة واحدة لفعل هذا، أليس كذلك؟ |
| Bunu yapmanın tek bir yolu olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أن هناك طريقة واحدة لفعل هذا، أليس كذلك؟ |
| Biliyorsunuz ki Vakfım, Berlin'deki Müslümanlara sosyal yardımda bulunuyor. | Open Subtitles | أنت تعلم أن شركتي تقوم بحملات توعية (مع الطوائف المسلمة هنا في (برلين |
| Hızı en ufak bir şekilde etkilemeyeceğini sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أن فارق هذا لا يؤثر مطلقاً على سرعة السيارة. |