"أنت محظوظة" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslısın
        
    • - Şanslısın
        
    • Dua et
        
    • Şanslısınız
        
    • Şanslısın ki
        
    • Şanslı günündesin
        
    • Çok şanslıymışsın
        
    şanslısın ki seni onların sakızlarından uzak tutacak ben varım. Open Subtitles حسنا , أنت محظوظة لأنني معك لأنني سأبقى أحرس مؤخرتك
    şanslısın ki, sen ve istediğin şey arasında duran tek şey... sensin. Open Subtitles أنت محظوظة أن الشيئ الوحيد الذي يقف بينك وبين ماتريدين هو أنت.
    Sendiğin erkeği bulduğun için şanslısın. Open Subtitles أنا سعيدة لك. أنت محظوظة لأنك وجدت من تحبين
    Bu şekilde bir uyarıyla seni öldürmediği için şanslısın. Open Subtitles بذلك النوع من الإنتباه أنت محظوظة إنها لم تقتله
    - şanslısın iki harika evladın var. Open Subtitles أنت محظوظة أن لديك ابنتان رائعتان " مولي " ...
    şanslısın, kadınlara vurmam. Eğer kadınsan tabii... Open Subtitles أنت محظوظة أنني لا أضرب النساء هذا إن كنت امرأة حقا
    Sağlıklı olduğun için ne kadar şanslısın bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تعرفين كم أنت محظوظة بنعمة الصحّة.
    Böyle bir deney yapabileceğin için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظة لعمل تجربة كهذه حسناً ، وأنت أيضاً إذا أردت
    şanslısın. Hiç olmazsa ona sahip olduğun için şanslısın. Open Subtitles حسناً، أنت محظوظة، أنت محظوظة أن لديك هذا على الأقل
    şanslısın ki polisten önce biz girdik, tatlım. Open Subtitles أنت محظوظة أنني وجدتهم قبل أن تجدهم الشرطة يا عزيزتي
    Çok şanslısın. Senin önünü açıyorum. Open Subtitles أنت محظوظة أنت بعيدة عن هذا عن لعنة الولد الأكبر
    Biliyorsun, şanslısın sen benim... iyisin... Open Subtitles أنت محظوظة لأنك جيدة في ممارسة الجنس ، وإلا لن أنام معك أبداً
    Onu buradan göndermekle kaldığım için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظة بأن كل ما فعلته هو أن جعلته يرحل و حسب
    Senin yanımızda görünmene izin verdiğimiz için şanslısın. Open Subtitles أنا أعني، أنت محظوظة لأننا تركناك تشاهدي معنا
    şanslısın. Joe daha duyarlı gibi görünüyor. Open Subtitles أنت محظوظة جو على ما يبدو أنه أكثر حساسية
    Benim gibi koyu tüylerin olmadığı için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظة للغاية لأنك لاتمتلكين شعراً داكناً مثلي.
    - Kolunu kaybetmediğin için çok şanslısın. Open Subtitles ــ أنت محظوظة أنني لم أفقده ذراعه ..ــ دعني أخمن مجددا
    - şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظة.
    Dua et ki, deniz sezonuna denk gelmedi. Open Subtitles ليس هناك مشكلة أنت محظوظة لأن هذا ليس موسم لبس البيكيني
    Bu kadar hünerli bir ajan bölümünüze döndüğü için çok Şanslısınız. Open Subtitles أنت محظوظة جدا ليكون لديك مثل هذه الموهوبة معك في قسمك
    Şanslı günündesin. Ruhlar geziniyor. Open Subtitles أنت محظوظة, الأرواح مضطربة.
    Çok şanslıymışsın. Gerçekten, ölebilirdin. Open Subtitles أنت محظوظة جداً أعني، كان يمكن أن تموتي حقاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus