"أنت هنا" - Traduction Arabe en Turc

• buradasın
• Sen burada
• burada olduğunu
• geldin
• burada mısın
• buradasınız
• burdasın
• mi geldiniz
• orada mısın
• Senin burada

Bu yüzden bir hata olmaması gerek. Bu nedenle buradasın.
بهذة الطريقة، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتفادى المشاكل لِهذا أنت هنا

Hiç birimiz İttifak'ın peşimizde olmasını istemiyor, Doktor. Bu yüzden buradasın.
لا أحد منّا يريد التحالف بيننا أيها الطبيب لهذا أنت هنا

Wraithlerin gelmesini istememiştik, ama geldiler. Sen bu yüzden buradasın.
لم نقصد أن يظهر الريث ثانية و لهذا أنت هنا

Ama bazen, Sen burada yanımda yatarken bile... kendimi yalnız hissediyorum.
ومع ذلك أحيانا و أنت هنا نائمة بجانبي أشعر بوحدة شديدة

Umurumda değil, çok az, çok geç. Hem neden burada olduğunu biliyorum.
لا أبالى, صغبر جداً ,متأخر جداً بجانب, أننى أعلم لما أنت هنا

Kim olduğumu bilmiyorsun ve beni öldürmeye geldin, öyle mi?
ليس لديك فكرة عن هويتي ومع ذلك أنت هنا لقتلي

Burada bir yerde olmalı. Kamyonu barın önündeydi. burada mısın?
هو بمكان ما ، رأيت شاحنته بالخارج أنت , هنا ؟

- Ama o Başsız Süvari'ydi. - Elbette, bu yüzden buradasınız.
ـ لكنه كان فارسا بلا رأس ـ بالطبع، لهذا أنت هنا

Benim cezadan çok rehabilitasyona ilgi duyduğumu bilecek kadar uzun zamandır buradasın.
أنت هنا منذ مدة كافية لتعرف أنني أهتم بالإصلاح أكثر من العقاب

24 saattir buradasın ve şimdiden çekmecende bir külçe altın var.
اذا أنت هنا منذ 24 ساعه ولديك قالب ذهب على دولابك

Şunu bilmeni isterim ki sırf buradasın diye hayatımı beklemeye alacak değilim.
حسناً، فقط لعلمك، لن أتوقف عن ممارسة حياتي الطبيعية بينما أنت هنا

buradasın öyleyse beraber çalışabiliriz! Bu bir rahibin işi değil.
أنت هنا لكي نعمل معاً ، ذلك ليس عمل كاهن

Ama hayatımdaki tüm senaryolara çalışmak için vaktim yok o nedenle, sen buradasın.
لكنّي لا أملك الوقت الكافي لدراسة جميع السيناريوهات في حياتي لذلك، أنت هنا

Başka birini gönderebilirdin ama işte buradasın yapayalnız bir alfa.
كنت قد أرسلت أي شخص ولكن أنت هنا ألفا وحده

Demek istediğim Sen burada çalışırken, bebek de buzdolabını babası zannediyor.
أعني، أنت هنا في العمل، والطفلة تعتقد أن الثلاجة هي والدها

Peki, Sen burada kal, belki buraya gelebilir. Ben de okula gidiyorum.
حسناً، فلتبقَ أنت هنا فى حالة إذا ما عادت لأني ذاهبة للمدرسة

Neden burada olduğunu merak ettim. Ne diyeceğini bilmediğin için mi?
أنا أتعجب لماذا أنت هنا مع إنك لا تعرف مالذى تقولة حتى

Bu dünyadaki yerini bilmemek niye burada olduğunu bilmemek.
ألا تعرف مكانك في هذا العالم ألا تعرف لماذا أنت هنا هذا

Ve çok iyi anımsıyorum ki onunla size bir daha izinsiz girmemenizi söylemiştim. Suç mahallini incelemeye mi geldin?
و أتذكر استخدامي لها كي أخبرك أن تكفّ عن التعدّي على الممتلكات هل أنت هنا لتعمل بمسرح الجريمة ؟

Gerçekten burada mısın?
هل أنت هنا حقّاً؟ أنا هنا , و هذا يحدث فعلاً

Vücudunuzu ve ruhunuzu Graham Holt'a sunmak için mi buradasınız?
هل أنت هنا لإعطاء قلبك و روحك لجراهام هولت ؟

Nerede o? Seni embesil. - Cevap vermek için burdasın, soru sormak için değil.
أصمتأيهاالكافر، أنت هنا لتجيب وليس لتسأل

Polonya'ya hoş geldiniz, Bay Davenport. İş için mi ziyaret için mi geldiniz?
أهلاً بك في بولندا يا سيد دافنبورت هل أنت هنا للعمل أم للمتعة؟

Söyle, samurai süprüntüsü, orada mısın?
هل أنت هنا أيها الساموراي الحقير؟

Benim bildigim bir sey varsa evlat, o da Senin burada bir amaç için bulundugun.
فقط هناك شيء أعرفه يا بني أنت هنا لسبب ما