"أنك تحب" - Traduction Arabe en Turc

    • sevdiğini
        
    • seviyorsun
        
    • seviyorsan
        
    • sevdiğin
        
    • hoşlanıyorsun
        
    Palyaçoları sevdiğini biliyorum o yüzden sana bu yatağı yaptım. Open Subtitles أعرف أنك تحب المهرجين ، ولذلك صنعت لك هذا السرير
    Homer bir keresinde madenini ailenden daha çok sevdiğini söylemişti. Open Subtitles هومر قال فى مرة أنك تحب المنجم أكثر من أسرتك
    Ama sen onları içine atıp atıp dolanmayı seviyorsun herhâlde! Open Subtitles ولكن أنت، بالطريقة التي تحملها بداخلك لابد أنك تحب ذلك
    Bu ülkeyi benim Noel sabahlarında içmeyi sevdiğim soğuk biradan daha çok seviyorsun. Open Subtitles لابد أنك تحب هذه الدولة أكثر من حُبي لبيرة باردة في صباح كرسمس حار
    Sameer, Pooja'yı bu kadar çok seviyorsan, neden hala söylemedin? Open Subtitles طالما أنك تحب بوجا كثيرا لماذا لم تخبرها؟
    Böyle şeyleri neden sevdiğin belli. The Sun okumak gibi. Open Subtitles لا عجب أنك تحب هذه الأشياء إنها مثل قراءة الشمسِ
    Madem ki uçmaktan o kadar hoşlanıyorsun burada kalıp biraz televizyon izlesen iyi olur. Open Subtitles ..و بما أنك تحب أن تكون مسطول طوال الوقت لما لا تجلس هنا مع ميل و تشاهد التلفاز؟
    Çekirdekli kahve sevdiğini öğrendiğimizden beri bunu sana vermek istiyorduk. Open Subtitles وبما أنك تحب قهوتك الخاصة، أردنا أن نقدم لك خاصتنا
    Onun tatlılarını sevdiğini söyleme. İmkânı yok. Çok beceriksizdir. Open Subtitles لا تقل لى أنك تحب ما يفعله.انه لا يجيد الطبخ
    Bu çocuğu sevdiğini düşünüyordum. Neden bir devlet memuru olmasını istiyorsun ki? Open Subtitles أعتقد أنك تحب هذا الفتى لماذا اذن ستجعله محاميا مدنيا؟
    Çin yemeklerini sevdiğini sanmıştım ufaklık. Open Subtitles أعتقدت أنك تحب الطعام الصيني أيها المبتدئ
    Yemek programları izlemeyi sevdiğini biliyorum, ama sen ağız tadı olmayan bir robotsun. Open Subtitles أعلم أنك تحب برامج الطهي، لكنك روبوت ولا تتمتع بحاسة التذوق.
    Surat ifadenden anladığım kadarıyla gayda seviyorsun, değil mi dostum? Open Subtitles بمجرد النظر إلي وجهك أعلم أنك تحب المزمار إيها الفتي الصغير
    Belki çırılçıplak buzdolabına girmeyi seviyorsun. Open Subtitles أو يمكن أنك تحب المشـي في الثلاجات وأنت عاري
    Çünkü mutlu olmayı bilmiyorsun ve acı çekmeyi seviyorsun. Open Subtitles لأنك لا تستطيع تحمل السعادة و أنك تحب المعاناه
    Okumayı seviyorsun, sanırım. Bombardıman'ı seviyor musun? Open Subtitles أرى أنك تحب القراءة، ما رأيك بلعبة القصف؟
    Çocukluğu bırak hala fıstığı seviyorsun. Open Subtitles هذا الطفل ما زال يتذكر أنك تحب أكل الفستق
    İnsanları bu kadar seviyorsan onlardan biri olarak dövüştüğünü görmek isterim! Open Subtitles بما أنك تحب البشر لهذه الدرجة، لنر إن كنت تستطيع أن تحارب مثلهم
    Ülkeni seviyorsan, tetiği çekmezsin. Open Subtitles لو أنك تحب بلدك، فلن تجذب الزناد
    Bir şeyi seviyorsan onu azat et. Open Subtitles لو أنك تحب شىء ما ستتركه يذهب
    Yani sen golf'ü sevdiğin için bir raund oynayabiliriz dedim. Open Subtitles وبما أنك تحب الغولف فكرت انه يمكننا أن نلعب قليلا
    Beni çok sert eğittin ve pek çok defa tehlikeli işler yaptım ayrıca göreve getirdiğim ve çok sevdiğin çerezlerden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles نحن رفاق شقه واحده أنت كنت تدربنى بشده حتى لقد كنت فى خطر العديد من المرات ولا داعى لذكر أنك تحب الوجبات الخفيفه
    - Erkeklerden hoşlanıyorsun sanıyordum. Open Subtitles نكون معاً إلى الأبد؟ ظننت أنك تحب الرجال؟
    Bunlardan aklarsak sonra ne olacak? Tamam, kızdan hoşlanıyorsun. Open Subtitles بمجرد أن يتم تبرئتها من ذلك، ماذا بعد ذلك؟ أنظر، أنا أعلم أنك تحب هذه الفتاة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus