bu çok tehlikeli. Ölü ya da diri senin için tekrar üzülmek istemem. | Open Subtitles | أنه أمر خطير جدا ولا أريد أن أشعربالاسف عليك |
..bu çok zor ve ne yaptığımı bilmiyorum | Open Subtitles | أنه أمر صعب للغاية، ولاأعرف حقاً ما أفعله. |
Ayrıca bunun karmaşık, tahmin edilemez işlerde ve büyük problemleri çözmede gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. | TED | وأود أن أعرض لكم أنه أمر مهم جداً للعمل المعقد والذي لا يمكن توقعه ولحل المشاكل الكبيرة. |
Önemli bir şey değildi. Daha kötü bir şey olduğunu sandım. | Open Subtitles | أنه أمر لا يستحق القلق, أنه يبدو أسوأ مما هو |
Bu gece kendi kitabımı yazıyorum ve çok iyi geliyor. | Open Subtitles | الليلة أنا أقود نفسي بنفسي، و اتضح أنه أمر رائع. |
- Acil bir durum. - Üzgünüm. Geçen hafta kovuldu. | Open Subtitles | أنه أمر طارئ أسفة , لقد تم طردها الأسبوع الماضي |
Bahsini açamayacağım kadar rahatsız edici sanıyorsun. | Open Subtitles | ، تظن أنه أمر مضايق جداً لدرجة أنني لن آتي بذكره |
Ama bilmeni isterim ki bunun senin için ne kadar büyük bir olay olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لكن، تعلمين، فقط أريدك أن تعلمي أنني أقدر كم أنه أمر مهم بالنسبة لكِ |
Bunun aksi bir durum olduğunu biliyorum ama öyle olmayabilir. | Open Subtitles | أعلم أنه أمر جبان لكن لا أظن أن عليك أن يكون كذلك |
Bu daha kötü, nasıl birşey olduğunu bilmemek. | Open Subtitles | أنه أمر سيئ بالنسبة له، لا يعرف ماذا يشبه. |
Bence bu çok muhtemel. Değil mi tatlım? | Open Subtitles | لكنت أقول أنه أمر ممكن جداً صحيح, يا حبيبي؟ |
Tatlım biliyorum bu çok korkunç ama buradan hemen gitmeliyiz. | Open Subtitles | لي: العسل، وأنا أعلم أنه أمر فظيع، ولكن نحن يجب الخروج من هنا، |
Bu devamlı bıkkın olmak konusunda bir şey daha söylemeliyim-- sanırım bir moda tasarımcısı için bu çok önemli bir konu. | TED | ولكن علي أن أقول، أن إحساسي بالملل بعض الشيء طوال الوقت هو تحديدا ما -- أعتقد أنه أمر ضروري لكل مصمم أزياء. |
Sizi temin ederim ki kutsal efendim, bu çok basit bir mesele. | Open Subtitles | أؤكد لكم يا صاحب القداسة أنه أمر بسيط |
Yaptığın herşeyi, birinin denetlemesinin berbat bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه أمر مقزز وجود شخص يتحكم في كل شيء تفعلينه، |
Annemle babam iyi bir şey olduğunu söylüyorlar, o halde öyle olmalı diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا، أبي و أمي يقولان أنه أمر جيد لذا أعتقد أنه كذلك |
Tek seferlik bir şey olduğunu düşündüm,biliyor musun, ve düşündüm ki, eğer uzaklaşırsam, bir daha olmaz., | Open Subtitles | ظننت أنه أمر لمرة واحده, تعلم وظننت إنني إذا تمكنت من الإبتعاد فلن يحدث مجددا |
Bunun çok salakça ve gereksiz bir şey olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, ...ama suya atlamadan bunun nasıl bir şey olduğunu, ...asla bilemezsiniz. | Open Subtitles | ربما تعتقدون أنه أمر أحمق أو غبيّ للغاية ولكنكم لن تعلموا أبدًا كيف تشعرون به حتى تنضمون إليه |
Son zamanlarda yaratıklar bana mı öyle geliyor yoksa garipler mi? | Open Subtitles | الكثير من الوحوش مؤخراً هل لأنني مرتاب أم أنه أمر غريب؟ |
Hayır dinleyin, annenize bir randevu ayarlamaya çalışmanız sizce de biraz gaip bir durum değil mi? | Open Subtitles | هل أنتبهتي للمصطلحات الموسيقية المتسخدمة بالإعلان لا , أستمعو , ألم تلاحظو أنه أمر غريب |
Kıçlardan yağ emmekten daha tatmin edici olduğuna eminim. | Open Subtitles | أعني لابد أنه أمر ممتع أكثر سحب الدهون من مؤخرة أحدهم, أليس كذلك ؟ |
Bu kişisel bir olay olabilir. Siz güvenlik görevlisini araştırın. | Open Subtitles | ربما أنه أمر شخصي , أنظري في الحراس |
Ve bunun küçük düşürücü bir durum olduğunu biliyorum ama eğer benimle kalıp evliliğe devam etmek istersen sana söz veririm ki seni bir daha küçük düşürmem. | Open Subtitles | وأعلم أنه أمر مخزٍ ولكن إذا رغبتَ بالبقاء معي وخوض هذا سويّة فإني أعدكَ بأنني لن أخزيكَ مجددًا |
Kendi ülkesinin onun girişimci ruhunun kıymetini bilmemesinin korkunç birşey olduğunu hissettiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنه أمر مؤسف كيف أن بلده لم تقدر شغفه الطامح لنشر المشاريع المربحة |