babam mutlu olduğu sürece, bende mutluydum büyük mutlu bir aile olacaktık. | Open Subtitles | ولكن طالما أن أبي كان سعيداً كذلك أنا وسنكون عائلة واحدة سعيدة |
Tanrılara şükürler olsun babam oğlunun hain olarak öldüğünü görmeyecek. | Open Subtitles | شكراً للآلهة أن أبي لم يعش ليري ابنه يموت خائناً |
Sanırım babam kaldığı yerden devam etmemizi istiyor-- insanları kurtarmak, o şeyleri avlamak. | Open Subtitles | أعتقد أن أبي يريدنا أن نكمل من حيث إنتهى إنقاذ الناس, إصطياد الأشياء |
Ben 10 yaşındayken Babamın öldüğünü söylemiştim ya. Aslında ölmedi. | Open Subtitles | أخبرتك أن أبي مات وأنا في العاشرة، هو لم يمت |
Dov ile görüştüm. Babamın buraya gelmekte olduğunu ve çok sinirli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد كلمت دوف ، وهو يقول أن أبي قادم إلى هنا وهو مستاء |
Annemin tüm söylediği Babamın beş para etmez bir palyaço olduğuydu. | Open Subtitles | كل ما كانت تقوله أمي هو أن أبي مهرج مثير للشفقة |
Beni nereye gönderdiğini babam sana söyledi ama Baern nasıl buldu? | Open Subtitles | أعرف أن أبي أرسلك وأخبرك بمكاني لكن بريان كيف عرف ؟ |
Ah, Zuko. bu kadar dramatik olma. Eminim babam seni orada görmek ister. | Open Subtitles | زوكو لا تكن حساساً إلى هذه الدرجة أنا واثقة أن أبي يرغب بحضورك |
"babam Kronos'un size kötü davrandığını biliyorum ama ben size saygı göstereceğim. | Open Subtitles | سوف يتم إعادة الاعتبار لكم و أعلم أن أبي كرونوس أساء معاملتكم |
babam benim için endişeleniyor olmalı. Senin baban yok mu? | Open Subtitles | لا بد أن أبي قلق جداً عليّ أليس لديكِ أب؟ |
Bildiğim kadarıyla babam her zaman makul miktarda bir parayı evdeki kasasında tutardı. | Open Subtitles | أنا أعرف أن أبي كان دائماً يترك كمية من الأموال .في خزينة بمنزله |
babam seninle pazarlık eder mi sanıyorsun? Onu iyi tanımıyorsun. | Open Subtitles | أتعتقد أن أبي سيتفاوض معك، يبدو أنك لا تعرفه جيداً |
babam benimle yeterince vakit geçirmiyor diye hep şikâyet ediyordun. | Open Subtitles | أنت تتذمرين دائما أن أبي لا يقضي وقت كفاية معي. |
Çıbanın başı babam gibi duruyor ama bütün hepsi annemin eseri. | Open Subtitles | أعلم أن أبي يتظاهر وكأنها فكرته لكن هذا من تصرفات أمي |
- İşte ondan! Sorun ne anlamıyorum. Babamın Fransız olması hiçbirinizi rahatsız etmemişti. | Open Subtitles | لا أعرف ما المهم بالأمر ، أعني لم ينزعج أحدكم أن أبي فرنسيّ |
Gerçekten Babamın bana birkaç taktik vermeden erkeklerle çıkmama izin vereceğini mi sandın? | Open Subtitles | أكنت تعتقد حقاً أن أبي سيدع بنته الصغيرة تبدأ بالمواعدة بدون بضع نصائح؟ |
Babamın iyileştiğini ve doktorların onun iyi olacağını söylediğini haber vermek için aramıştım. | Open Subtitles | كنت أتصل فقط لأقول له أن أبي يتعافى والطبيب قال أنه سيكون بخير |
Evet. Bana Babamın kendini öldürmediğini ve bir kahraman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أبي لم يقتل نفسه، بل أنه كان بطلاً.. |
Annem, Babamın Fransa'daki bir şatoda yaşayan bir prens olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | أمي قالت أن أبي كان أميرًا عاش في قلعة في فرنسا |
Ve hatta Babamın bu kitabı anne babaya bir bağlılık eylemi olarak görebileceğini hissetmeye bile başladım. | TED | حتى إنني بدأت أشعر أن أبي يفهم هذا الكتاب على أنه تصرف من ابن مخلص |
Neredeyse aynı zamanda, çok çok yakın olduğum Babamın bir eşcinsel olduğunu öğrendim. | TED | وفي ذات الوقت تقريباً، اكتشفت أن أبي المقرب مني جداً كان مثلياً. |
Babamla evlenmesinin bir nedeni de, onun çok koyu olmasıydı. | Open Subtitles | أحد أسباب زواجها من أبى هو أن أبي شديد السواد |
Ve babamızın köprüden düşmediğini biliyoruz, kendisi atladı. | Open Subtitles | ونعرف أن أبي لم يسقط من على الجسر، لقد قفز |