Müşterilerine, dünyadaki en büyük stüdyolardan birinin artık var olmadığını nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | كيف ستشرح لعملائك أن أحد أكبر أستوديوهات العالم لم يعد له وجود؟ |
Oh, bu Godiva 3000'i artık herhangi birinin isteyeceğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تظن حقاً أن أحد قد يرغب بهذا الحوض بعد هذا |
Görünüşe göre Türk dostlarımızdan birinin geçmişinde göze çarpan bazı tutarsızlıklar var. | Open Subtitles | يبدوا أن أحد أصحابنا الأتراك يحمل بعض التناقضات الفاقعة في تاريخ الشخصي |
Ancak, gayrı resmi söyleyebilirim ki en önemli sorunlarımızdan Birisi... | Open Subtitles | رغم ذلك أقول بشكل غير رسمي أن أحد مشاكلنا الكبرى |
Şiddet ve suçun olmasının nedenlerinden biri de siyasal yozlaşma ve vatandaşları koruyacak merkezi hükûmetlerin eksikliğidir. | TED | كما أن أحد الأسباب في وجود العنف والجريمة هناك هو الفساد السياسي وتقصير الحكومات المركزية في حماية مواطنيها، |
Bu izleyici grubu içinde bundan sonra yemek yememeye gönüllü birileri varsa başka tabii, var mı? | TED | ما عدا لو أن أحد الجمهور سيتطوع للتوقف عن الأكل؟ |
Yöneticilerimizden birisinin dediği gibi, böyle bir riski göze almamızı bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | كما أن أحد المديرين قال لا يمكنك تتوقع منا ان نلوى أعناقنا |
Yani, Peter Talbott'a bu iğneyi başka birinin verdiğini söylüyorsunuz. Nasıl? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أن أحد ما أعطى بيتر تالبوت هذه الحقنة |
Bu mahalledeki bazıları eğer herhangi birinin şehirden finansal yardıma ihtiyacı olursa, yıllardır kredilerini ödedikleri evlerini kaybetmeye devam edeceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | البعض في هذا الحي يشعر لو أن أحد بحاجة لمساعدة مدعومة من المدينة فسيكون للحد من فقدان منزله بدفع الرهن لسنوات |
benim çalışanlarımdan birinin herhangi bir izin almadan eşimin özel işlerine burnunu sokmasıdır. | Open Subtitles | ما يعنيني هو أن أحد موظفيّ، يتطفل على أعمال زوجتي الخاصة بدون اذن |
Evet. Oradaki mağaza sahiplerinden birinin azılı bir suçlu olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | و نعيّ أن أحد مالكين هذه المراكز .هو العقل المدبر للعملية |
Sahildeki hırsızlardan birinin onu etkilemek için bir başka hırsıza saldırdığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن أحد اللصوص على الشاطئ، رغب بإثارة إعجابها، فاعتدى على آخر |
Yasa tekliflerimizden birinin tehlikede olduğunu, bu yüzden oy vermeleri gerektiğini düşündürtmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نقترح أن أحد المبادرات في مشكلة ماعدا لو أتى الناس وصوتوا؟ |
Bilirsiniz, arkadaşlarından birinin aradığını filan düşünmüştür. | TED | يبدو انها فكرت انها رسالة، كما تعلم، أن أحد أصدقاءها كان يحاول الإتصال بها. |
İlk doğurganlık ilaçlarından birinin Katolik rahibelerin çişinden yapıldığını ve işin içinde Papa'nın da olduğunu biliyor muydunuz? | TED | هل تعلمون أن أحد أول أدوية الخصوبة صُنع من بول الراهبات الكاثوليك، وحتى البابا ضمنهم؟ |
Şimdiye kadar mağarada başımıza gelen en kötü şey, robotlardan birinin 10 metre aşağıya düşmesi oldu. | TED | إن أسوأ ماحدث في الكهف حتى الآن هو أن أحد الروبوتات قد سقط على ارتفاع عشرة أمتار. |
Hiç karşılaşmadığım ama bazı dekor anlaşmaları sayesinde arkadaş olduğum o siteden birinin, eskiden yerel bir dökümhane müdürü olduğu ortaya çıktı. | TED | وقد أتضح أن أحد الأشخاص هناك، صديق لي لم ألتقي به قط، لكنه أصبح صديقي عبر بعض صفقات الدعامات، كان مديراً لورشة محلية. |
Birisi, onu bir şeye sertçe vurmak için kullanmış gibi. | Open Subtitles | كما لو أن أحد قد استخدمه لضرب شيئاً ما بقوة |
Birisi, siyah ve beyaz insanı kasaba meydanında dama oynarken görmüş olmalı. | TED | من المؤكد أن أحد الأشخاص شاهد رجلًا أسودًا وآخر أبيضًا يلعبان الشطرنج مع شخص في إحدى ساحات المدينة. |
Ve bence oluşan heyecan verici şeylerden biri de bu alanlardan yeni insanların buna katılıyor olması. | TED | و باعتقادي أن أحد الأمور الموجودة التي بدأت في الحدوث حالياً هو أن الأشخاص من هذه المجالات بدأو في المشاركة |
İki blok ötedeki trafoda güç kesintisi olmuş. birileri kent mühendisi rolüne bürünmüş. | Open Subtitles | وعلمت أن أحد ذهب لتعطيل الكهرباء منتحل صفه مهندس |
FBI'ın gözetlenenler listesindeki birisinin dün Los Angeles'ta görünmüş olabilme ihtimali var. | Open Subtitles | أن أحد الموضوعين تحت المراقبة شوهد في لوس أنجلوس أمس |
Bizi Kimsenin durduracağını sanmam ama bunun çocuklar için olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أحد سيوقفنا ولكن أعتقد أن هذه الحفلة للأطفال |
Biliyor musun, bir hafta önce biri bana... senin ağzından böyle bir laf çıkabileceğini söyleseydi-- | Open Subtitles | لو أن أحد أخبرنى منذ اسبوع مضى بأنك قادر على إبداء ملحوظة كهذه |