"أن أرى" - Traduction Arabe en Turc

    • görebiliyorum
        
    • görmek
        
    • göremiyorum
        
    • görüyorum
        
    • görmeliyim
        
    • anlayabiliyorum
        
    • görebilir
        
    • görebiliyordum
        
    • görmeyi
        
    • göreceğim
        
    • görmeye
        
    • gördüm
        
    • göreyim
        
    Kendimi daha net bir şekilde görebiliyorum da ve istediğim şeyin makul olarak istenebilecek olandan daha fazlası olduğunu anlayabiliyorum. TED ولكن يمكن أن أرى نفسي بوضوح أكثر، وأستطيع أن أعترف بأن ما أريده في بعض الأحيان هو أكثر من المعقول.
    Ve bir kadın olarak sana bunun nasıl bir etki bıraktığını görebiliyorum. Open Subtitles وأستطيع أن أرى كيف أن هذا أدّى ببعض الأضرار الجانبية لكِ كإمرأة
    Oğlum Rosa Parks'dan büyülenmişti ve onda bu heyecanı görmek beni gururlandırmıştı. TED كان ولدي مفتونًا بروزا باركس، وأنا فخور به أن أرى هذه الإثارة.
    Hayır, kafatasını yeteri kadar göremiyorum. İncik kemiği, kasık kemiği... Open Subtitles لا, لا يمكنني أن أرى مايكفي من الجمجمة أوالظنبوب أوالعانة
    Söylemeni istediğim şey şu... Zarfın hala sende olduğunu görüyorum. Open Subtitles مايكل، أنا يمكنني أن أرى بأنّك ما زلت تحتفظ بالظرف
    Çünkü Madeline Ashton testini geçip geçmediğini görmeliyim. Open Subtitles كنت علي أن أرى ما إذا كنت ستنجح في إختبار مادلين أشتون
    Ayrıca orada bahçe de var, en azından güneşi görebiliyorum. Open Subtitles بالإضافة إلى أن لديهم ساحة فيمكنني أن أرى بعض الشمس
    Bunun lanet bir yatak odası olmadığını ben bile görebiliyorum. Open Subtitles حتى أنا أستطيع أن أرى أن هذه ليست غرفة النوم
    - Bunu görebiliyorum - küçük resimler ve garip yazı. Open Subtitles أستطيع أن أرى ذلك ، صور صغيرة وبعض الكتابة الغريبة
    Ve o kanlı çamurda başka bir şeyin daha öldüğünü ve kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. TED ولكني أستطيع أن أرى شيئا آخر مات في مزيج الوحل والدم، دهشت مما رأيت
    Ve bu odadaki bir çok insanın, benimle aynı konumu paylaşan bir çok insanın varlığını görebiliyorum. TED واعتقد ان الكثير من الناس في هذه الغرفة، أستطيع أن أرى الكثير منكم في نفس موقفي.
    Ve onların bazı hikâyeleri nasıl kemiklerinden sıyırıp bir Cumartesi öğleden sonrası haber masasına gelen haber malzemesi yapacaklarını görmek istedim. TED و أردت أن أرى كيف سيقومون باستخدام العناصر الاساسية لبعض القصص، اذا اتتهم كمادة اخبارية على مكتب الاخبار مساء يوم سبت.
    Onların kanını tam burada, Draba'nın öldüğü yerde görmek istiyorum! Open Subtitles أُريد أن أرى دمائهم تعُم المكان هنا حيث مات درابا
    Eğer portakal yiyen bir adam görmek isteseydim, portakal yeme dersine girerdim. Open Subtitles لو كنت أريد أن أرى رجل يأكل برتقال لألتحقت بفصل أكل البرتقال
    Ben bir şey göremiyorum Bütün bu buraya kanama . Open Subtitles لا أستطيع أن أرى أي شيء بسبب كل هذا النزيف
    Ama birlikte ele alındıklarında, üzgünüm. Bu rafa baktığımda herhangi bir yardım göremiyorum. TED لكن جمعها معًا، أنا متأسفة لا أستطيع أن أرى انها تساعد عندما أنظر إليها على الرفوف
    Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum. Olmuş olanı ve olacak olan şeyleri. Open Subtitles بلمسة واحدة أستطيع أن أرى أشياء أشياء قد حدثت ، وأشياء ستحدث
    İç Güvenlik polisinin 20 dakika içinde buraya geleceğini de görüyorum. Open Subtitles يمكنني أن أرى بأن الأمن القومي سيكون هنا خلال 20 دقيقـة
    Değişiklikler gerekli. Bulduklarının hepsini görmeliyim. Open Subtitles اريد ان اجري بعض التعديلات على هذا أريد أن أرى كل شيء صورتيه
    Partisyondaki* yanlış notayı görebilir miyim lütfen? Open Subtitles هلاّ سمحت لي أن أرى الخطأ الوارد في النوطة؟
    Binanın, güvenlik görevlisini duygulandırdığını görebiliyordum ve bu mimarinin insanı duygulandırma kapasitesi vardı. TED لقد استطعت أن أرى أن الحارس الأمني قد تأثر بهذا المبنى وأن تلك الهندسة لها تلك القدرة على تحريك المشاعر
    Kendimden geçmişim... uyandığımda yanımda bir kaç melek görmeyi umuyordum. Open Subtitles لقد أُغمى عليّ كنت أتوقع أن أرى الملائكة عندما استيقظت
    Bu araba kamerası sayesinde ön tarafta ne olduğunu göreceğim. Open Subtitles أريد أن أرى ما حدث في المقدمة بهذه الكاميرا الحية
    Başkalarının mutlu olduğunu görmeye dayanamam. Gidelim. Open Subtitles أنا لا يمكنني أن أرى الأزواج الآخرين في علاقة جيدة، لنذهب
    "Gerçekten mi?" dedi. Ve o anda gözlerindeki ilgiyi gördüm. TED واستطعت أن أرى بريقا من الاهتمام و التشوق في عينيه
    Yaşıtım çocukları ne kadar hızlı diğer yöne itebildiğimi göreyim diye mi? Open Subtitles حتى استطيع أن أرى مدى سرعتي في جعل الرجال الذين في عمري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus