"أن تنظر في" - Traduction Arabe en Turc

• içine bakıp
• içine bak
• bak ve

Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin?
هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها

Gözlerimin içine bakıp bizi kandırmadığınızı söyleyebilir misin?
هل بالإمكان أن تنظر في عينني وتضمن أن هذا ليس نوع من الخداع؟

Gözlerimin içine bakıp Tok'ra'ya tamamen güvendiğini söyleyebilir misin?
هل يمكنك أن تنظر في عيني و تقول لي هل تثق في التوكرا بالكامل؟

Gözlerinin içine bak ve başkaları ile nasıl konuşuyorsan öyle konuş.
كل ما عليك فعله هو أن تنظر في عينيه وأن تتحدث معه كما تتحدث مع اي أحد آخر

Gözlerimin içine bak ve beni sevmediğini söyle.
أريد أن تنظر في عيني وأن تقول لي أنك لا تحبني

Bir şey söylemeden, gözümün içine bakıp emin olduğunu söylemeni istiyorum.
الآن، وقبل أن تقول أي شيء أريدك أن تنظر في عينيّ وتخبرني أنك متأكد من أنك تريد فعل هذا أنا متأكد

- Shahir, gözlerimin içine bakıp Charlie'nin uyanacağını söylemeni istiyorum.
شهير أريدك أن تنظر في عيني و تخبرني بأن تشارلي سيستيقظ

Gözümün içine bakıp söyleyin, bununla rahatça yaşayacak mısınız?
هل يمكنك أن تنظر في عيني و أن تخبرني أنك مرتاح لذلك؟

Gözümün içine bakıp o yangında maskenin arızalandığını söylemeni istiyorum.
أحتاج منك أن تنظر في عيني وتقول لي أن كمامتك تعطلت خلال العمل

Gözümün içine bakıp, o görevde maskenin arızalandığını söylemeni istiyorum.
أنا بحاجة لك أن تنظر في عيني وتقول لي هذا القناع الخاص بك تعطل على هذا النداء.

Gözlerimin içine bakıp, bunu bizim hallediceğimize inandığını söyle.
أنا أريد منك أن تنظر في وجهي وتقول لي كنت أؤمن أننا يمكن أن نفعل ذلك.

Gözlerimin içine bakıp dürüstçe bana aynısını söyleyebilir misin?
فهل يمكنك أن تنظر في عيني وتخبرني بذات الشيء صراحة؟

Şimdi, gözlerimin içine bakıp bana ona zarar vermeyeceğini söylemene ihtiyacım var.
لكني لن أسمح لك بإيذائها الآن ، أحتاج منك أن تنظر في عيني وتُخبرني أنك لن تُؤذيها

Onun gözlerinin içine bakıp gerçeği söyle.
أريدك أن تنظر في عيونها وتقول الحقيقة.

Bu yüzden gözlerimin içine bakıp, bana Keating ile irtibat halinde olmadığını söylemen gerekiyor.
لذا أريدك أن تنظر في عيني وتخبرني أنّك لست على تواصل مع (كيتينغ).

- Söylerken gözlerinin içine bak. Kalbinin nasıl kırıldığını görmeni istiyorum.
ويجب أن تنظر في عينيّها حينما تخبرها بذلك أريدك أن ترى قلبها وهو يتحطّم

- Erik Dornhelm. Ürkütücü olabilir. Gözlerinin içine bak.
إنه (دورن هال) احرص على أن تنظر في عينيه مباشرة