Bence Frankie'nin babası bir noktada baş şüpheli. | Open Subtitles | أظن أن والد فرانكي كان المشتبه الرئيسي في إحدى أوقات التحقيق |
Yani Rafe'nin babası benden onu işe almamı ve yetiştirmemi istedi. | Open Subtitles | ما يعني أن والد راف طلب مني أن أصحبه معي وأن أشركه في العمل، هل تفهم؟ |
Lureen'in babası, emin ol ortadan kaybolmam için yüklü bir para verirdi. | Open Subtitles | أراهن علي أن والد لورين يمكن أن يعطيني نقودا لأهرب من أبنته |
Eminim Lois'in babası bunu okuyordur. | Open Subtitles | أراهن أن والد لويس يقرأ هذا |
Sanırım Buck'ın babası Mary Banner'ı öldürdü. Bence Buck'a yalan atıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن والد بيك قتل مارى أعتقد أنه قام بالكذب على بيك |
Neil'in babasının karavan alabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا من أن والد نيل قادر على أن يوفر مقطورة |
Ji Hyun'un babasının ona bir şey söylediğinden amin olamadım. | Open Subtitles | ألا تعرفي أن والد جي هيون أمر إن جونغ ألا تخبر أحدا؟ |
Birinin annesi, Sophie'nin babasının hapiste olduğunu duymuştur. | TED | تسمع إحدى أمهات التلاميذ أن والد صوفي في السجن. |
Mesele Ellen'ın babasının onun kim olduğunu asla görmemesi. | Open Subtitles | المقصد هو أن والد "إيلين" لم ير يوماً شخصيتها الحقيقية. |
Kesinlikle öyle. Eminim Milo'nun gerçek babası da öyledir. | Open Subtitles | ،أنا متأكد من أنها كذلك من المرجح أن والد مايلو كذلك أيضاً |
En son duyduğuma göre Rudy'nin babası Auburn'de yaşıyormuş. | Open Subtitles | وأخر ما سمعت أن والد رودي كان يعيش في أوبورن . |
Mandy'nin babası beni Kabil'de öldüremez dedim. | Open Subtitles | اعتقدت أن والد(ماندي) لن يستطيع [اللحاق بي في [كابول |
Cassie'nin babası iblisleri Chance Harbor'a getirdi dediğinde bizim iblislerimizi ürkütücü gömülü çantadaki iblisleri mi kast ediyorsun? | Open Subtitles | عندما تقول أن والد (كاسي) جلبَ "الشياطينَ إلى "تشانس هاربور فأنتَ تقصد شياطيننا من الحقيبة الغريبة المدفونة؟ |
Gelirdim ama Red'in babası bunu hoş karşılamaz. | Open Subtitles | أنا أريد ولكن لا أستطيع. لا أعتقد أن والد (ريد) سيوافق على ذلك. |
Gideon, Garcia, Amber'in babası ve erkek kardeşi tarafından kötüye kullanıldığını öğrenmiş. | Open Subtitles | (جيدين) ، لقد أكتشفت (غارسيا) أن والد وأخ (أمبير) أسائا معاملتها. |
Sence bunu Liv'in babası mı yaptı? | Open Subtitles | أتظنين أن والد ليف فعل هذا؟ |
Evet, Neil'ın babası gelip bize çakacak diye korkmuştum. | Open Subtitles | أجل, لقد كنت مرتعبا من أن والد نيل سيخرج و يغتصبنا |
Ortaya çıkan bir şey vardı ki, o da, Bobby Fischer'ın babası, | Open Subtitles | واحدة من الأشياء التي كشفها هو أن والد بوبي فيشر، |
Ayrıca Amber'ın babası çocukluğumuzdan beri açığımızı arıyor. | Open Subtitles | بجانب أن والد , أمبر يريد الأيقاع بنا منذ كنا صغارا. |
Brent'in babasının bütün bunları bıraktığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أن والد برينت يثق بنا بكل هذا |
Ajan Aubrey, Justine'in babasının kazadan sonra baston kullandığını söylemedi mi? | Open Subtitles | لم كيل أوبري يقول أن والد جوستين يستخدم قصب أي وقت مضى منذ حادث سيارة؟ |
Paris'in babasının Paris'te ikinci bir ailesi daha olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن والد (باريس) قد أنشأ عائلة ثانية في باريس |
Bekle, bana Isaac'in babasının ona vurduğunu bildiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إنتظر ، أتقول لي أنك كنت تعرف أن والد "أيزك" يضربه ؟ يضربه ؟ |
O müshil ilacını Josie'nin babasının icât ettiğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمون ياشباب أن والد جوزي أخترع الأكس لاكس؟ |
Şey, sanırım Mark'ın babasının onun üzerindeki etkisi çok büyük olmuş. | Open Subtitles | حسنٌ، أظن أن والد (مارك) أثّر عليه بشكل كبير |
Eminim Milo'nun gerçek babası da öyledir. | Open Subtitles | على الأرجح , أن والد (مايلو ) الحقيقي من نفس الفصيلة أيضا |