"أول فرصة" - Traduction Arabe en Turc

    • ilk fırsatta
        
    • ilk fırsatı
        
    • ilk fırsattı
        
    • ilk fırsatımı
        
    Melez piçini geri almak için ilk fırsatta kaçtın yani. Open Subtitles إذن هربتي من أول فرصة ,أتتك لتعودي لهذا. المولود الوغد
    İlk fırsatta Memphis otobüsüne atlayıp, onu şovda görmeye gittim. Open Subtitles وعرض عليها الغناء فى أول فرصة ركبت الحافلة إلى ممفيس
    İlk fırsatta da laf etmekten fazlası olur... çünkü buraya gelmek%90 onun fikriydi. Open Subtitles وأكثر من الكلام في أول فرصة فهو من اقترح فكرة المجيء إلى هنا
    Yani sende bulduğun ilk fırsatta onunla yatağa mı atladın? Open Subtitles لذا قمت بالقفز للسرير معه في أول فرصة حصلت عليها؟
    Kaira'ya ilk fırsatı sen verdin değil mi? Open Subtitles لقد أعطيت لـ كايرا أول فرصة عمل , صحيح ؟
    Bu elime geçen ilk fırsattı. Open Subtitles لقد كانت هذه أول فرصة لدي
    Ama ben doğru dürüst tebrik edebilmek için ilk fırsatımı henüz yakaladım. Open Subtitles هذه أول فرصة تواتيني كي أرحب بكِ بشكل ملائم في عائلتنا.
    Beni yüzüstü bıraktığı gibi seni de bulduğu ilk fırsatta yüzüstü bırakacak. Open Subtitles سيتخلّى عنك في أول فرصة تسمح له بذلك تمامًا كما تخلّى عنّي
    Bu güzelliğe rağmen Saminu bulduğu ilk fırsatta orayı terk edeceğini biliyordu. TED سامينو يعرف بأنه وعلى الرغم من هذا الجمال سيغادر عند أول فرصة يحصل عليها.
    İlk fırsatta gidip Haliç'e yelken açağım. Open Subtitles في أول فرصة استطيع التخلص من المكتب سأذهب للإبحار حول القرن الذهبي في إسطنبول
    İlk fırsatta yerimizi belli edecek. Gelemez. Open Subtitles ستكشف مكاننا مع أول فرصة تواتيها طلبك مستحيل
    İlk fırsatta buradan çıkacağız. Open Subtitles حسناً في أول فرصة تأتينا لا بد لنا من الخروج من هنا
    Ama bu konuyu ilk fırsatta seninle konuşmak istiyorum. Open Subtitles و لكن أريد أن أناقش هذه الأمور في أول فرصة سانحه
    Robert Burke'ün iddiasına göre T. Rex... yavrusunu ilk fırsatta terk eden başıbozuk bir hayvandı. Open Subtitles روبيرت بورك قال أن الـ ت ركس كان وغدا يهجر أولاده فى أول فرصة تسنح له بإمكانى أن أبرهن العكس
    Şimdi iyi adamı oynuyorlar ama ilk fırsatta size 100 yıllık bir savaş açarlar! Open Subtitles إنهم يلعبون دور الطيبين الآن ولكن عند أول فرصة تحين لهم سيعلنون الحرب عليكم لمئة عام
    O nedenle ilk fırsatta buraya gerdim Ben her türlü kızdan hoşlanırım Open Subtitles لذلك ، عند أول فرصة ، أنا هنا ، حصلت على جميع أنواع النساء
    Önüne çıkan ilk fırsatta beni öldürmeyeceğin ne mâlum? Open Subtitles ماذا سيمنعك من قتلى فى أول فرصة تتاح لك؟
    Daha uygun zamanı bekleyip yakaladığı ilk fırsatta seni vuracaktır. Open Subtitles إنها ستتحين فرصتها وتتخلص منك عند أول فرصة تسنح لها ذلك واضح
    İlk fırsatta seni arayacaktır eminim. Open Subtitles أنا متأكدة أنه سيعاود الاتصال بك في أول فرصة تسنح له
    İkimizde biliyoruz ki, bulduğun ilk fırsatta beni bayıltmayıp, hapsetmemenin tek nedeni senin gemilerinin buraya daha önce geleceğini düşünmendi. Open Subtitles كلانا يعلم أن السبب الوحيد لعدم صعقك لي وسجني في أول فرصة توفرت لك لأنك اعتقدت أن سفنكم ستصل هنا أولاً
    Gerçek aşkım için ilk fırsatı kaçırdım. Open Subtitles لقد أضعت أول فرصة لى فى الحب الحقيقى
    Roger yıllardır filmlerime destek verse de bu film onu gerçekten tanımak için bulduğum ilk fırsattı. Open Subtitles بالرغم من ان (روجر) دعَم أفلامي على مدار السنين، هذا الفيلم كان أول فرصة حقيقية لأتعرف عليه.
    Şansım ve işimin olmamamsı bana ilk fırsatımı verdi. Open Subtitles الحظ والفراغ أعطياني أول فرصة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus