"أُجبر" - Traduction Arabe en Turc

    • zorlandı
        
    • zorlanmış
        
    • zorlanmadım
        
    • zorlamadığı
        
    • zorlanan bir
        
    • zorunda kaldı
        
    Savaşın bitmesinin ardından, 2000'e yakın Alman savaş esiri Danimarka'nın batı sahillerindeki 1,5 milyon kara mayınını temizlemeye zorlandı. Open Subtitles بعد الحرب ، أُجبر أكثر من 2000 جندي ألماني على إزالة 1.5 مليون لغم أرضي من الساحل الغربي للدنمارك
    Ve üç gün sonra, Mübarek istifa etmeye zorlandı. TED وبعد 3 أيام ، أُجبر مبارك على الاستقالة.
    Hepsi sorunlarından kaçmaya zorlanmış. Hepsi burada güvenli bir liman bulmuş. Open Subtitles كلّ مَنْ أُجبر على الهرب مِنْ مشاكله وجد الملاذ الآمن هنا
    - Sahaya geri dönmek için zorlanmadım. Open Subtitles -إنني لم أُجبر على العودة للعمل الميداني.
    Tıpkı kimsenin beni Cezayir'e gitmek için zorlamadığı gibi! Open Subtitles بنفس الطريقه انا لم أُجبر على الذهاب للجزائر
    Kontrol ettiği tayfası tarafından isyan etmeye zorlanan bir adam. Open Subtitles الشخص الذي أُجبر أن يتمرد على الطاقِم الذي حاول أن يتحكم به.
    Kendi klanını katletmek efendisiz ninja damgasına katlanmak zorunda kaldı. Open Subtitles لقد أُجبر على قتل عشيرته و تحمل لقب نينجا هارب
    Bu benim büyükbabam Salman Schocken. Fakir, eğitimsiz, 6 çocuğa bakan bir ailede doğdu ve 14 yaşında iken, sofraya ekmek getirebilmek için okulu bırakmaya zorlandı. TED إذن، هذا هو جدي سلمان شوكين، الذي وُلد لعائلة فقيرة وغير متعلمة عائلة تحوي ستة أطفال لإطعامهم عندما كان عمره 14سنة، أُجبر على ترك المدرسة ليساعد في كسب العيش.
    Ceza olarak, Daedalus minotor için sarayın derinliklerinde, çıkışı olmayan bir labirent inşa etmeye zorlandı. TED وكعقاب له، أُجبر دايدالوس على عمل متاهة لا مفر منها أسفل القصر من أجل المسخ "المينوتور".
    Rommel 800 km. geriye, başladığı noktaya çekilmeye zorlandı. Open Subtitles و أُجبر "رومـيـل" على الأنسحاب ثمانمائة كيلومتر، ليعود مـره أخـرى لنقطة البـدايـه
    10 ay önce erken emekliliğe zorlandı. Open Subtitles أُجبر على التقاعد المبكر قبل 10 شهور
    Çar tahttan çekilmeye zorlandı ve Tauride Sarayında geçici hükümet kuruldu. Open Subtitles أُجبر القيصر على التخلي عن الحكم وتشكلت حكومة مؤقتة في قصر (توريدا)
    - Jack aracı ele geçirdi. Tony'nin kaçmasına yardım etmeye zorlandı. Open Subtitles (جاك)، أتى لمركبة النقل وقد أُجبر على تهريب (توني)
    Hikâyeye göre efsanevi okçu William Tell kötü bir lord tarafından zor bir işi başarmaya zorlanmış. TED تخبرنا القصة أن وليام تيل الرامي الأسطوري أُجبر على الدخول في تحدٍ قاسٍ من قبل أمير فاسد
    Notu yazmaya zorlanmış. Kırıyor. Open Subtitles لقد أُجبر على كتابه رسالة الإنتحار تشققات.
    Ruslar tarafından askere alınan Ukraynalı bir asker olarak, Nazilerin eline düşmüş ve onlar için çalışmaya zorlanmış. Open Subtitles عندما كان في جُندي أوكراني جُنّد في صفوف الجيش الروسي ثم أُسِرَ من قبل النازيين و أُجبر على العمل لديهم
    - Sahaya geri dönmek için zorlanmadım. Open Subtitles -إنني لم أُجبر على العودة للعمل الميداني
    Tıpkı kimsenin beni Cezayir'e gitmek için zorlamadığı gibi! Open Subtitles بنفس الطريقه انا لم أُجبر على الذهاب للجزائر
    Yani bu adam kendini, annesiyle seks yapmaya zorlanan bir psikopat olduğu için mi öldürdü? Open Subtitles ، إذاً تقولون أنّ هذا الرجل قتل ، نفسه لأنّه كان مختلاً أُجبر على ممارسة الجنس مع أمّه ؟
    10 yaşındayken, çok uluslu bir şirketin, yaşadığı yerde bir üretim tesisi kurmasından dolayı tüm halkı taşınmak zorunda kaldı. TED عندما كان فى العاشرة، أُجبر مجتمعه بالكامل على الانتقال لأن شركة من الشركات متعددة الجنسيات أقامت منشأة صناعية على أرضهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus