"إخراجه" - Traduction Arabe en Turc

    • çıkarmak
        
    • çıkarabilir
        
    • çıkarmamız
        
    • götürmeliyiz
        
    • çıkaramıyorum
        
    • çıkarabilirim
        
    • dışarı
        
    • taburcu
        
    • çıkarayım
        
    • yardım
        
    • çıkarıp
        
    • çıkarmayı
        
    • çıkartmaya
        
    • Onu çıkarmama
        
    • onu çıkarmaya
        
    Olay yerinde temizleme yaptık ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. Open Subtitles قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك.
    Onu çıkaramıyorum! Her yerde kan var! Babamı çıkarabilir misiniz? Open Subtitles لا أستطيع إخراجه هناك دماء في كل مكان هل يمكنك مساعدته ؟
    Önemli olan onu buradan çıkarmamız, değil mi? Open Subtitles عليّ فحسب التركيز على إخراجه من هنا صحيح؟
    Gitmeliyiz, onu buradan götürmeliyiz. Open Subtitles وصلنا إلى التحرك. وصلنا إلى إخراجه من هنا.
    dışarı çıkarırsanız vidaları söküp sigortayı çıkarabilirim. Open Subtitles إذا إستطعت إخراجه سوف أسحبه وأقطع الفتيل
    Onu yılda bir ya da iki kere dışarı çıkarabilmek bile büyük bir başarıdır. Open Subtitles إخراجه من المنزل لمرة أو مرتين في السنة هو إنجاز
    Görüşü normale döndü ve geceyi semptomsuz olarak geçirirse sabahleyin onu taburcu edebiliriz. Open Subtitles رؤيته عادت لطبيعتها و إن بقي دون أعراض كل الليل فسنكون قادرين على إخراجه في الصباح
    Onu getirin de şehir dışına ya da gerekirse ülke dışına çıkarayım. Open Subtitles لذا أحضروه إلى هنا حتى أستطيع إخراجه من المدينة أو من البلاد إن اضطررت
    Tanrı biliyor zaten onu evin dışına çıkarmak yeterince zor. Open Subtitles الله يعلـم أن إخراجه مـن المنزل صعب كفـاية
    - Onu mümkün olduğunca güvenli şekilde çıkarmak istiyorum ama o elimi kolumu bağladı. Open Subtitles أريد إخراجه من هناك اّمناً بقدر ما أستطيع لكنه أخرج الأمر من يدي
    Bizimle işbirliği yaparsa, onu ülke dışına çıkarabilir miyiz? Open Subtitles إن أجرى الاتفاق معنا هل بإمكانك إخراجه من البلاد ؟
    Buradan çıkarabilir misin onu? Open Subtitles هل يمكنكِ إخراجه من هنا؟
    Önemli olan onu buradan çıkarmamız, değil mi? Open Subtitles عليّ فحسب التركيز على إخراجه من هنا صحيح؟
    - Öyleyse onu buradan götürmeliyiz. Open Subtitles علينا إذن إخراجه من هنا وماذا بعد؟
    Aklımdan bir türlü çıkaramıyorum. Open Subtitles لا أستطيع إخراجه من تفكيري فقط لا أستطيع
    O aptal suratın arkasında... o zombi bakışının arkasında... gerçek bir insanoğlu var, ve ben onu dışarı çıkarabilirim. Open Subtitles في مكان ما خلف هذا الوجه الأبله... وتحديقه الزومبي هذه... يوجد إنسان، وبإمكاني إخراجه.
    Onu itip itmediğinden emin değilim ama onu kapı dışarı etmeye çalıştığını biliyorum. Open Subtitles لست أعلم إذا كان قد دفعها لكنها دفعته لتحاول إخراجه خارج الباب
    Hastaneden taburcu olduğu an polisler kelepçeyi takacak. Open Subtitles الشرطة ستفك وثاقه فى اللحظة الذى سيتم إخراجه فيها من المستشفى
    yardım et de çıkarayım. Open Subtitles ساعدني في إخراجه
    Ve sen de marifetli bir operatör olarak ona kazıda yardım ettin. Open Subtitles وأنت إستعملت مهاراتك في التنقيب لمساعدته على إخراجه كلا لم يكن سهلاً
    Onu hemen oradan çıkarıp bu evi çabucak terk etmeliyiz. Open Subtitles يجب إخراجه الآن ومغادرة هذا المنزل بسرعة
    Fakat hizmetçi gelmeden çıkarmayı unutmayın. Open Subtitles لكن لا تنسي إخراجه قبل وصول الشغالة
    12 yıldır onu çıkartmaya çalışıyoruz, TED كنا نحاولُ إخراجه من السجن من 12 عامًا.
    Onu çıkarmama yardım et. Open Subtitles .هيّا ساعديني على إخراجه
    Acil yardım ekipleri durumunu sabitlemek için biraz zaman kaybetti. Şimdi onu çıkarmaya uğraşıyorlar. Open Subtitles فريق المسعفين سوف يحاولون الإبقاء عليّه يعملون على إخراجه الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus