Olay yerinde temizleme yaptık ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. | Open Subtitles | قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك. |
Onu çıkaramıyorum! Her yerde kan var! Babamı çıkarabilir misiniz? | Open Subtitles | لا أستطيع إخراجه هناك دماء في كل مكان هل يمكنك مساعدته ؟ |
Önemli olan onu buradan çıkarmamız, değil mi? | Open Subtitles | عليّ فحسب التركيز على إخراجه من هنا صحيح؟ |
Gitmeliyiz, onu buradan götürmeliyiz. | Open Subtitles | وصلنا إلى التحرك. وصلنا إلى إخراجه من هنا. |
dışarı çıkarırsanız vidaları söküp sigortayı çıkarabilirim. | Open Subtitles | إذا إستطعت إخراجه سوف أسحبه وأقطع الفتيل |
Onu yılda bir ya da iki kere dışarı çıkarabilmek bile büyük bir başarıdır. | Open Subtitles | إخراجه من المنزل لمرة أو مرتين في السنة هو إنجاز |
Görüşü normale döndü ve geceyi semptomsuz olarak geçirirse sabahleyin onu taburcu edebiliriz. | Open Subtitles | رؤيته عادت لطبيعتها و إن بقي دون أعراض كل الليل فسنكون قادرين على إخراجه في الصباح |
Onu getirin de şehir dışına ya da gerekirse ülke dışına çıkarayım. | Open Subtitles | لذا أحضروه إلى هنا حتى أستطيع إخراجه من المدينة أو من البلاد إن اضطررت |
Tanrı biliyor zaten onu evin dışına çıkarmak yeterince zor. | Open Subtitles | الله يعلـم أن إخراجه مـن المنزل صعب كفـاية |
- Onu mümkün olduğunca güvenli şekilde çıkarmak istiyorum ama o elimi kolumu bağladı. | Open Subtitles | أريد إخراجه من هناك اّمناً بقدر ما أستطيع لكنه أخرج الأمر من يدي |
Bizimle işbirliği yaparsa, onu ülke dışına çıkarabilir miyiz? | Open Subtitles | إن أجرى الاتفاق معنا هل بإمكانك إخراجه من البلاد ؟ |
Buradan çıkarabilir misin onu? | Open Subtitles | هل يمكنكِ إخراجه من هنا؟ |
Önemli olan onu buradan çıkarmamız, değil mi? | Open Subtitles | عليّ فحسب التركيز على إخراجه من هنا صحيح؟ |
- Öyleyse onu buradan götürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا إذن إخراجه من هنا وماذا بعد؟ |
Aklımdan bir türlü çıkaramıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع إخراجه من تفكيري فقط لا أستطيع |
O aptal suratın arkasında... o zombi bakışının arkasında... gerçek bir insanoğlu var, ve ben onu dışarı çıkarabilirim. | Open Subtitles | في مكان ما خلف هذا الوجه الأبله... وتحديقه الزومبي هذه... يوجد إنسان، وبإمكاني إخراجه. |
Onu itip itmediğinden emin değilim ama onu kapı dışarı etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | لست أعلم إذا كان قد دفعها لكنها دفعته لتحاول إخراجه خارج الباب |
Hastaneden taburcu olduğu an polisler kelepçeyi takacak. | Open Subtitles | الشرطة ستفك وثاقه فى اللحظة الذى سيتم إخراجه فيها من المستشفى |
yardım et de çıkarayım. | Open Subtitles | ساعدني في إخراجه |
Ve sen de marifetli bir operatör olarak ona kazıda yardım ettin. | Open Subtitles | وأنت إستعملت مهاراتك في التنقيب لمساعدته على إخراجه كلا لم يكن سهلاً |
Onu hemen oradan çıkarıp bu evi çabucak terk etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب إخراجه الآن ومغادرة هذا المنزل بسرعة |
Fakat hizmetçi gelmeden çıkarmayı unutmayın. | Open Subtitles | لكن لا تنسي إخراجه قبل وصول الشغالة |
12 yıldır onu çıkartmaya çalışıyoruz, | TED | كنا نحاولُ إخراجه من السجن من 12 عامًا. |
Onu çıkarmama yardım et. | Open Subtitles | .هيّا ساعديني على إخراجه |
Acil yardım ekipleri durumunu sabitlemek için biraz zaman kaybetti. Şimdi onu çıkarmaya uğraşıyorlar. | Open Subtitles | فريق المسعفين سوف يحاولون الإبقاء عليّه يعملون على إخراجه الآن |