Eğer bir mıknatısa bir metali yakın tutarsanız, o boşlukta bir çekim gücü hissedersiniz ve bu Demek ki alanın etkisini hissettiniz. | TED | إذا ما قربت مغناطيسا لقطعة حديد وشعرت بقوة سحب عبر ذلك الفراغ، إذاً فقد شعرت بتأثير الحقل. |
Demek araba ile birlikte uçurumdan düşmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | إذاً فقد كان عليها أن تسقط في تلك العربة. |
Demek yemek bugün daha lezzetliydi. | Open Subtitles | إذاً فقد إستئناف الجميع الغداء اليوم أليس كذلك؟ |
- Yani bizi koruyordun? ! | Open Subtitles | إذاً فقد كنتِ تقومين بحمايتنا؟ |
O halde yaptığı 40 yıl önce dostumuzun yanına kalmış. | Open Subtitles | -ليس بعد إذاً فقد أفلت قاتله بجريمته منذ أربعين عاماً |
Demek, bu bölgeyi tek başına aradın. | Open Subtitles | إذاً فقد قمت ببحث هذه المنطقة كلها لوحدك |
- Demek koltuk geldi? | Open Subtitles | إذاً فقد وصل الكرسي اليوم أجل ، وصل في الصباح |
Demek ki, köpekbalığı tekrar doğal yaşamına dönmeden önce biraz alıştırmış. | Open Subtitles | إذاً فقد حصل الفك المفترس على وجبة سريعة قبل أن يتجه إلى البراري؟ |
Demek, sonunda Gala'da şarkı söyleyeceksin. | Open Subtitles | إذاً فقد قررتِ أن تغني في المهرجان في نهاية المطاف |
Demek Volm'un da balıkkafalardan daha iyi olmadığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | إذاً فقد إتضح إن "الفولم" ليست "بأفضل من "رؤوس السمك |
Demek Mahşerin Atlıları'ndan biri daha geldi? | Open Subtitles | إذاً فقد وصل فارس آخر من فرسان يوم الدينونة؟ |
Demek kötü adamımızdan erken davrandın ve bir şekilde onu iş üstünde yakaladın ve kaçmasına izin mi verdin? | Open Subtitles | إذاً فقد فاجأت المجرم، وبطريقة ما وهو متلبس بجريمته، وتركته يهرب؟ |
Demek sorununu çözmüş, ...fakat asıl soru şu, sen kendi sorununu çözdün mü? | Open Subtitles | إذاً فقد وجدت حلاً لمشكلتها ولكن يبقى السؤال: هل حللت مشكلتكِ؟ |
Tüm bu zaman boyunca altının peşindeymiş Demek. | Open Subtitles | إذاً فقد كانت بالفِعل تسعى خلف الذّهب طوال هذا الوَقت، هاه؟ |
Demek başka çocuk istediğin için evlat edinildim. | Open Subtitles | إذاً فقد تبنّيتيني لأنكِ أردتِ طفلاً آخر |
Demek bir kurbanı öldürüp bir süre sessiz kalıyor. | Open Subtitles | إذاً فقد قتل ضحية واحدة، ثم دخل في سبات لفترة وجيزة |
- Yani geldiğimizi biliyorlardı. | Open Subtitles | إذاً فقد كانوا يعلمون بمجيئنا مسبقاً. |
- Yani elimizde bir tarih ve saat var. | Open Subtitles | إذاً فقد يكون لدينا تاريحاً وتوقيتاً، |
Fakat eğer depresyonunuzun olduğunu söylüyorsanız, ve her gün yirmi dakika başınızın üzerinde durmak kendinizi iyi hissettiriyorsa, O halde işe yaramıştır, çünkü depresyon nasıl hissettiğinizle ilgili bir hastalıktır, ve eğer iyi hissediyorsanız, O halde sonuç olarak artık depresif değilsinizdir. | TED | لكن إن قلت إن لديك اكتئاب، و أن الوقوف على رأسك 20 دقيقة كل يوم يجعلك تشعر بتحسن، إذاً فقد نفع بالفعل، لأن الاكتئاب هو مرض يتعلق بكيفية شعورك، و إن شعرت بتحسن، فإذاً إنك لست مكتئب على نحو فعّال. |
Öyleyse sana işe yarar bir şey vermeyeceğimi biliyor muydun? | Open Subtitles | إذاً فقد كنتِ تعلمين أنني لن أعطيكِ شيئاً ذا قيمة |
Yani ona orada vuruldu cesedi buradaki lastik izlerine kadar sürüklendi bu izler daha ufak bir arabaya ait. | Open Subtitles | إذاً فقد ضُرب هنا، وسُحبت جثته إلى هنا... حتى علامات الإنزلاق هذه، والتي هي آثار إطارات عجلات سيارة أصغر |